Ödül, gerçek bir olaydan kurgusallaştırılmış bir metin. Bu bilgiyle okuduğumda ,bilimle uğraşan bir kadın olarak, çokça öfke - bu tür olayların hala yaşandığının bilgisiyle-ve üzüntüyle okudum kitabı. Ataerkil düzende ,hayatın her alanında her yerde gördüğümüz, emeğinin karşılığını alabilmek için üstüne emeğinin hakkını savunmak zorunda bırakılan bir kadın mücadelesi okuyoruz aslında.
Kitabın içeriğine gelirsek, bir erkek ve bir kadın eski arkadaş iki bilim insanın, kişisel hesaplaşmalarını diyologlar üzerinden takip ediyoruz. Hikayenin kadın tarafı, hem mesleki hakkının hem de zamanında kurdukları dostluğun hesabını soruyor aslında. Mesleki olarak sırf cinsiyeti ve ırkı sebebiyle geri plana atılıp emeklerinin çalınması yeterince üzücü iken üstüne, başına gelen haksızlıkta yakın arkadaşının payının olması onu iki kez yıkmış haklı olarak. Emeklerinin karşılığını bulamamayı, adaletsizliği, hayal kırıklığını ve tüm bunların getirdiği haklı isyanı okuyoruz tüm kitap boyunca. Edebi derinlinlik beklemeden konuya odaklanarak okunması gerekiyor bence. Bu kadar önemli bir meseleyi çok daha iyi edebi bir zeminde okusaydık şahane olurdu ama buna rağmen sırf konusu sebebiyle şans verilmesi gerekilen bir metin.
Keyifli okumalar!