Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
74 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Bir Kafka okurunun iç sayıklamaları ve dönüşümü
Gregor Samsa’nın öyküsünü okurken aklıma kopuk kopuk gelenler şöyle oldu; her gün yaşadığımız o rutin ve sıkıcı hayat, gözlerimi zor açıp erkenden kalkmaya çalışmak, çocuğu beslemek, giyinip işe yetişmek için kendimi arabaya ya da otobüslere atmak. Bütün gün kendimizi feda edercesine, sevmediğimiz ya da zihinsel sağlığımızı korumak için kendimizi
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,1bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Momo, Michael Ende'nin çocuk romanı olarak değerlendirilen kitabı. içindeki fantastik unsurlar, kolay okunabilir olması gibi bazı sebeplerden çocuk romanı denilebilir ama okuması gerekenlerin sadece çocuklar olmadığına çok eminim. Nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama okursanız Zaman Tasarruf Şirketinin günümüzdeki bazı şeylere çok benzediğini, Momonun arkadaşlarının günümüzdeki hayalsiz çocuklara nasıl dönüştürüldüğünü, zevklerimizin, hayallerimizin birer birer nasıl elimizden alındığını siz de benim gibi göreceksiniz. Yazarın hayal gücü ve üslubu farkında olmadan kaybettiğimiz zamanı, neşeyi, keyfi, her şeyi yaralamadan gösteriyor okurlarına. Ayrıca çevirmeni Leman Çalışkan'ın çevirisi de göz ardı edilemeyecek kadar iyiydi. Benim puanım 9/10 harikaydı fakat Momo savaşı yendikten sonra neler olacağını da görmek isterdim. Küçük, büyük herkese tavsiye ederim. Küçükler okuyup o ruhsuz insanlara dönüşmemeye; büyükler okuyup ruhlarını geri kazanmaya çalışırlar umarım. Son olarak bir alıntı ile bitirmek istiyorum. "Çünkü Beppo'ya göre, dünyadaki bütün terslikler kasıtlı ya da kasıtsız, aceleye getirilerek söylenmiş birtakım yalan yanlış sözlerden kaynaklanıyordu." Sevgili Çöpçü Beppo bana bir sürü şey öğretti tabii ama hayatımın son zamanlarında söylediğim bir yalan yüzünden bazı kayıplar verdim bu yüzden benim için en önemlilerinden biriydi bu. Beppo(sevgili F.) haklı arkadaşlar yalanlar her şeyi mahveder.
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201765,6bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Portakal Ağacında Bir Zeze
José Mauro De Vasconcelos, kalbinde ne var ne yoksa ortaya dökmek için Zeze’yi yazar. Aslında kendini yazdıran Zeze’dir, bütün hayallerini, o hayallerinin kırılma seslerini, duvarı fakirlikten örülmüş evlerini, ailesinin içinde yabancı kalmış halini, akıllara ziyan aklını, kalbe keder kalbini yazdıran elbette odur. José Mauro De Vasconcelos bunu fark edip, her şeyi olması gerektiği biçimde, abartıya kaçmadan, kimseye bakmadan, içinden geldiği, daha doğrusu Zeze’nin anlattığı gibi dökmüştür kağıda. İçim kitabın her cümlesiyle dolu doluyken Zeze seslendi sayfaların birinden, ad ve yaş gereksizliğini geçip, yerimi yurdumu öğrendikten sonra bana bu zamanları sordu. Yaşıtları nasıl yaşıyormuş merak etmiş. “Fazla konforlu, fazla rahat ve bolca hayalsiz” dedim. İncelemenin tamamı burada: kalemkahveklavye.com/portakal-agacnd...
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,4bin okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Her insanın bir hikayesi vardır. İyi ya da kötü değil, ikisinin iç içe, koyun koyuna uyuduğu hikâyeler.. Sırlarını kuyuya fısıldayanlara... Gökyüzünde hepimizin yarasına yetecek kadar yıldız var.. Günümüz İstanbul'undan ikinci dünya savaşı yıllarının Sovyetler ine uzanan bir Harut ile Marut hikâyesi. Nergi'in başından geçen dayanılmaz zorluklarla başlayıp Firuz ve Ayvaz'ın gençlik yıllarına, ikinci dünya savaşına uzanan, maceralı bir yolculuk. Ayvaz ve Firuz un dünyayı kıskandıran dostlukları, Yaşanıldığı sanılan bir aşk, Sürükleyici bir macera.. Ve dahası Yazarın okuduğum üçüncü kitabı, Kurgu, hikaye ve anlatım açısından çok sevdiğim bir yazar. Gayet sürükleyici ve tatlı bir dile yazılmış bir kitap. Kullanılan kelimeler, yazarın dili ve hikayeleri ile gayet başarılı. Sadece kitabın sonu, bitişi böylemi olmalıydı demeden alamadım kendimi.. Ama genel olarak başarılı bir kitap, tavsiye ediyorum.. Gideceğiniz yer neresi olursa olsun, başınıza neler gelirse gelsin kitaplara sığınmaktan vazgeçmeyin. Okumak, ruha can verir. İnsan açlığa dayanabilir lakin umutsuz ve hayalsiz yaşayamaz.. Keyifli okumalar..
Dünyasızlar
DünyasızlarKaan Murat Yanık · Turkuvaz Kitap Yayınları · 20202,666 okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Amok Koşucusu ve Stefan Zweig/ Spoiler..içerir
ZWEİG VE AMOK KOŞUCUSU “Eğer insan bir başkasını zor durumda görürse elbette ona yardım etme mecburiyeti ortaya çıkardı.”(s.10) Eserin belki de en önemli noktası bu cümleydi. Birine yardım etme mecburiyeti… Bu mecburiyet ne kadar ileriye götürür, insanın durması gereken yer neresidir? Yaptığımız iyilikleri bir görev düsturu ile mi yapıyoruz,
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,2bin okunma
508 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
OKUDUM BİTTİ Kitap Adı: Devrim'in Arabaları Vardı Kitabın Yazarı: Metin LEBLEBİCİOĞLU Kitabın Yayınevi: Elpis Yayınları Sayfa Sayısı: 508 Kitap Yorumu: İnsan hayalsiz yaşayamaz elbette. Hayalleri olmayanlar değil midir yaşamayanlar. Devrimin arabaları da seneler öncesinin hayaliydi. Nesilden nesle aktarılan ve hayatın amacına dönmüş.
Devrim'in Arabaları
Devrim'in ArabalarıMetin Leblebici · Elpis Yayınları · 016 okunma
Reklam
72 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Merhaba... Bir öğretmen olarak hayal gücünü geliştirmenin çok önemli olduğuna inanıyorum. Hikaye yazma çalışması yaptırıyorum. Ama kompozisyon çalışmalarını pek sevmiyorum. Zaten küçükken de sevmezdim. Bence belli bir kalıplarda yazmak her zaman sıkıcıdır. Hayal gücünü sömürür. Bu kitapta da kompozisyon çalışmalarını sevmeyen öğrencinin hayal gücünü anlatmış. Daha doğrusu hayal gücüne girince neler olabileceği anlatmış. O kadar çok hoşuma gitti ki sınıf kitaplığıma ekledim bile. Hayal kurmayı asla ertelemeyin. Hayalsiz kalmayın. Okuyun, okutturun. Şiddetle tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Yazmayı Sevmeyen Çocuğun Hikayesi
Yazmayı Sevmeyen Çocuğun HikayesiMiriam Dubini · Yapı Kredi Yayınları · 2015135 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Yakın zamanda Butimar'ını okuyup dilini çok beğenerek diğer kitaplarını da okumak istediğim Kaan Murat Yanık'ın, okuduğum ikinci kitabı oldu Dünyasızlar... XX. Yüzyılda yaşanmış bir "Harut ile Marut/ Zühre" romanı... Kitabın sonuna geldiğim zaman, bana bir şeyler katan, araştırma yapma isteği uyandıran kitapları çok seviyorum. Ve bu inceleme yazımın ardından hemen araştırmaya koyulacağım :) Roman içinde roman içinde roman diyebileceğimiz türden ve ayrı ayrı düşünülünce gerçekten de her bir bölümden 3 tane kaliteli roman çıkabilecek güzellikte yazılmış. Romanın içinde; dostluğu, sevdayı, ihaneti ve gerçekten seven bir kalbin bir ömür sevdiği için atacağını iliklerime kadar hissettim ve bir çok yerde gözyaşlarıma hakim olamadım... Spoiler' a girmeden kitabı okuyanların anlayacağı bir dilek diliyorum... Allah, hepimize "kırmızı yumurtasını" bizim iyi olmamız için feda edecek yoldaşlar ve dostlar nasip etsin... Amin... Ve kitaptan çok sevdiğim bir alıntı... "Gideceğiniz yer neresi olursa olsun, başınıza neler gelirse gelsin kitaplara sığınmaktan vazgeçmeyin. Okumak ruha can verir. İnsan açlığa dayanabilir lakin umutsuz ve hayalsiz yaşayamaz." Mutlaka okuyun, okutun :) Kitapla kalın :)
Dünyasızlar
DünyasızlarKaan Murat Yanık · Turkuvaz Kitap Yayınları · 20202,666 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Spoiler içerir.
Yazar, ilerleme gayesiyle, ızdırap veren başarısızlıklarımızı ve hatalarımızı bizlere göstermekle; karanlık ve tehlikeli düşlerimizi deşip gün yüzüne çıkartmakta . George karakterindeki merhamet duygusu ve çiflik kurma hayali ( umudu ) ile başlayan kitap büyük buhran zamanlarını anlatıyor aslında o zamanlarda umut diye bir şey kalmamıştı insanlarda işçi sınıfı yok olmamak için işten ise hayalsiz umutsuz bir şekilde yaşıyordu . Kitapta bir diğer karekter georgenin arkadaşı small beyinsel olarak engelli biri büyük vücut yapısı onu daha tehlikeli biri yapıyordu ama aslında o çok iyi masum ve merhametli biriydi ama bazen akli dengesi yerinde olmadığı için dengesiz hareketleri yüzünden arkadaşının ve kendinin basını sürekli belaya sokuyordu; bulduğu fareyi sevmek için eline alırken bile fazla kuvvet uyguladığı için eziyorsun en son will karının saçlarını dokunmak için yaklaştığında kendine hakim olamayıp fazla kuvvet uygular kadının bagirmasindan sonra çok heyecanlanır ve kadının boynunu kırar olay bundan sonra daha kötüye gider will bunu öğrenir ve onu önce işkence edip sonra öldüreceğini söyler bunu duyan george işkence edilmesini istemeyip onu önce kendisi bulur ve öldürür... ve kurduğu hayaller ve umutları yıkılır oda geri kalan işçiler gibi olur.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Altın Kitaplar · 1976171,2bin okunma
125 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Ömer Özen - Reklam Arası @5subatvecadiyayinlari @omerozen_mrzn ° "İnsanlar iyileri sevmezler. İyiler etraflarında olsun ama kenarlarda saklansın isterler. İnsanlar artık hep güçlüleri seviyorlar!" ° Ömer Özen'den daha önce Gri kitabını okumuştum ve sevmiştim. Bu kitabını da önceden okudum ama şimdi tekrardan hatırlamak adına yine okuyup sizlerle paylaşmak istedim. Öykü kitapları benim son yıllarda çok sevdiğim bir tür. Okurken keyif alıyorum. Kısa hikayeler oluyor ve uzun sayfalı kitaplar arasında adeta bir mola yeri gibi. Kitaptaki en ilginç ve güzel özellik bir öykü bitip yenisi başlayınca, yeni öykünün içinde bir önceki öyküyle bağlantıları çok iyi olmasıydı. Bu tarzı daha önce okumamıştım ve güzel geldi. Öyküler de ayrıca kitabın isminin hakkını veriyor. Her öyküde ucundan köşesinden "bir televizyon reklamı" var. Bazı bölümlerinde biraz sıkılmış olsam da genel olarak güzel bir okuma oldu. Öyküsever arkadaşlarıma tavsiyemdir. Ayrıca yazarımızın şu sözleri beni gerçekten etkiledi ve düşüncelere sevk etti. "Hepimizin hayatına daha çok öyküler girmeli. Ne kadar çok öykümüz olursa o kadar bambaşka dünyalara yolculuk ederiz. Fakat her geçen gün önümüze hazır olarak sunulanlar bir parça daha hayal gücümüzü zayıflatıyor ve belkide farketmeden hayal kurmaktan vaz geçiyoruz. Oysa hayalsiz bir dünya ne kadar da küçük kalır, içine sığamayız bile. Eskiden hayatların arasına sızan reklamlar vardı; şimdi reklamların arasına sızan hayatlar var. Eskiden reklamlara bakarlardı; şimdi hepimiz reklamımızı yapıyoruz." ° #reklamarası #öykü #okudumbitti #kitapaşkı #kitapönerisi
Reklam Arası
Reklam ArasıÖmer Özen · 5 Şubat Yayınları · 201822 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Okulsuz Toplum Mümkün mü?
Kitabın ruhuna dokunmadan, hiç okumayan ve okuma fikrinde olanlar için kaba taslak bir incelemeyi sizlerle paylaşacağım. Sevgili Ivan, keşke kitabın sonumda hangi öğretmeninden nefret ettiğini de sebebiyle yazsaydın içimiz rahatlardı. Siz de okuyunca fark edeceksiniz Ivan Illıch öğretmenlere çok ama çok fena laf söylüyor. Öğretmen olarak rahatsız olmadım değil. Ama yazarı desteklediğim birçok fikir de var. Em güzel tespitlerden biri :” Okul olmasa da olur ama eğitim şart.” Birey, kendi öğrenerek her alanda özgürlüğünü ispatlayabilir. Her alandaki okullaşmanın bize yarardan çok zarar verdiği, bunu için okulsuz toplumun bireysel öğrenme ile gelişmiş bir toplum; gelişmiş bir dünya getireceğini tez anti tezlerle ele almış Ivan. Eğitimin tek elden yönetilmesi ancak tek tip bir toplum yaratacağı bunun da hayalsiz ve yeteneksiz bir toplum inşa edeceğini söylüyor. Bir öğretmen olarak birçok noktada aynı fikirde olduğumu fark ettim. Elbette öğretmenlere yönelik sert eleştirileri var. Ancak bunda öğretmenler ne kadar sorumlu düşünmek lazım. En önemli noktalardan biri kitabın ilk bölümünde eleştirdiği noktalara sonlara doğru çözüm önerileri de sunması. Sonunu ise kendi inanışlarına, Yunan mitlerine bağlayarak sonlandırıyor. Yine çok yazdım. İnceleme, okumayı engellememeli desteklemelidir. Umarım okumaya teşvik eder hiç okumayanları. Kitapla kalın, …..
Okulsuz Toplum
Okulsuz ToplumIvan Illich · Şule Yayınları · 20183,915 okunma
680 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
“Hayattan çok az şey istedim – ama o, o kadarını bile esirgedi benden. Azıcık güneş, kırlar, bir lokma ekmek bir lokma huzur, canımı fazla yakmayacak bir yaşama bilincim olsun ve bir de ne kimseye muhtaç olayım ne el âlem bana muhtaç olsun. Bu kadarı bile esirgendi benden, hani yüreğimizin katılığından değil de, paltomuzun düğmelerini açmaya üşendiydiniz için dilenciyi başımızdan savarız ya, işte o şekilde. Bu eser bir roman değil bir denemeler denemesi, kitaptaki tanımıyla anlatı. Kendi varlığından nefret edem ama ona sıkı sıkı sarılan huzursuz bir adamın bilinç akışını bazen uzun aforizmalarla bazen de tek satırlık cümlelerle anlatan içinde felsefi metinler ve günlüklerden oluşan bir eser. Depresif, melankolikliğin içinde, hep umutsuz, hep mutsuz, hep şüpheci, hep kötümser görüş ve düşünceler bu kitabın omurgasını oluşturuyor. Pessoa ‘nın kendi ifadeleriyle; olaysız yaşam öykümü, hayalsiz hikayemi anlatıyorum. Bunlar benim itiraflar’ım. #alıntı hissetmek ne renktir acaba? hissettiklerimi yazıyorsam, hissetmenin ateşini azaltmak için başka çare olmadığından. itiraflarım önemli değil, çünkü hiçbir şey önemli değil. hissettiklerimle manzaralar çiziyorum ben." "ne mutlu yaşamlarını kimseye emanet etmeyenlere." anlamak için, kendimi yok ettim. anlamak, sevmeyi unutmaktır." ”sıradan insan için, hissetmek yaşamaktır, yaşamayı bilmektir. ben ise, yaşamak düşünmektir, derim; hissetmek ise düşünmeyi beslemekten başka işe yaramaz.”
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 201710,4bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Çırpınış Öyküleri *Spoiler İçerir*
Zweig kitapları genellikle kısa, akıcı ve anlamlı olur. Ancak bu kitabında 5 farklı hikaye vardı, dolayısıyla daha kısaydı. Her hikaye birbirinden çok ayrı konulardan oluşsa da ana tema yaşanılan çaresizlik ve ölüm. Bazı insanlar çok varlıklı olup her şeye sahip olarak dünyaya geliyor ve soyut kavramlardan yoksun büyümenin verdiği eksiklikle hayalsiz ve amaçsız bir yaşam içinde umutsuzluğa kapılıyor. Bazı insanlar, hep hayal kurarak ve tevazu göstererek kendilerinin ödüllendirileceği günü bekleyerek yaşıyor ama her geçen gün umutsuzluk bataklığına sürükleniyor. Bazı insanlar, o kadar kendileri için yaşamıyorlar ki içindeki hayal ve duyguları ile başkalarına hizmet etmekle görevliymiş gibi yalnızca birilerini memnun etme çabasıyla içindeki boşluğu amaçlandırıyor. Bu insanların çevreleri farklı olsa da yaşadıkları umutsuzluk hissi gelecekte anlam bulamama, amaç edinememe ve bildiği standartların aslında anlamının olmadığını fark etmesiyle birlikte ya ruhunun ışığını söndürüyor ya da son gücüyle ruhunu yakıyor ve yeniden doğamadan ölüyor. Bu kitapta birden çok bulanık ruhun kendince çıkış yolunu anlatıyor. Kimi öfkeyle, kimi tevazuyla, kimi teslimiyetle çıkış arıyor. Yanlış hayatlarda, yanlış müdaheleler ise kendi savaşlarını ölümle sonlandırmalarına yol açıyor. Kısa kısa hikayeler de olsa, özünle anlamlı bir kitap. Severek okudum.
Ay Işığı Sokağı
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167bin okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
Fareler ve İnsanlar... Ara vererek ancak devamını tek solukta bitirdiğim bir kitap oldu.Kitap az evvel bitti etkisi baki.Yalnız hissettiklerimin çok azını geçirebileceğim buralara, içimden kopanlar çok başka, demlenerek geldim...John Steinbeck eserlerinde mutlaka işçi sınıfına değinir insanların adeta ortak yarasına,ta derinlerine parmak basar.Bu eserinde de yine sınıfsal farkın her anlamda örneğini görmekteyiz keza ırkçılığında. İşçinin heybesinde; acı,keder,açlık,öfke,hayal ama gerçekleşmeyip kursakta kalanından ona rağmen en umut edileninden çok daha fazlası var. Ezilen insanların bir araya geldiği,aşağılandığı... ezenlerin hüküm sürdüğü,bir çağ.Hepsinin acılarıyla başlarını sokabilecekleri tek yer var,yalnız bir çadır.Kimi çok düşünceli, kimi öfkeli,kimi hayalinde ötesinde.Kimi umutlu,kimi çok yaşlı üstelik eksik,kimi çoktan toprak sahibi düşünde tabii.Kiminin hayatı sadece bir bardak viski, Kiminin tek dostu bir köpek,kiminin de çocuktan bir adam. Ahh Lennie... benim çocuk adamım,herkesin çocuk adamı.Sevdiğin her şeyi öldürdün.Bir ölüm ancak bu denli saf,istemsiz ve masumane olabilir.Sevdiğin için öldün,ölümün bir dosttandı Lennie,sen bunu yine anlamayacaktın oysaki.O dost ki seni her an koruyup kollayan,bir o kadar kızan ama sonra hemen güzel kalbine dokunup duymaktan en çok keyif aldığın masalları anlatan ve böylece seni dünyanın en mutlu çocuk adamı yapan kahramandan.Ona öfkeliyim galiba bir o kadar koca yüreği karşısında savunmasiz. :( Duygudan duyguya sürüklüyorsun yine John... Yazar benim payıma düşeni bulup çok güzel yedirmiş kitaba.. Sevgili okur ailesi: Hayalsiz hiçbir şey yapılamaz,öyleki uğruna da ölünemez...
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023171,2bin okunma
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.