Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
248 syf.
6/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
--- Bu inceleme ufak tefek (belki de büyük) 'spoiler'lar içerebilir arkadaşlar. Sonra demedi demeyin:)--- Türkiye'de henüz herhangi bir Hasan Ali Toptaş kitabı okumamış 8 kişiden biri olarak, gerçek bir baskı ve endişeyle açtım kitabın kapağını... Artık bu buluşma gerçekleşmeli, ben de ortamlarda herkes gibi Hasan Ali Toptaş konusu açıldığında
Kuşlar Yasına Gider
Kuşlar Yasına GiderHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 201919,7bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Musa & Meursault
¶¶"Bugün annem öldü belki de dün bilmiyorum."¶¶ ¶¶"Böyle katı yürekli insan görmedim ömrümde!"¶¶ #138523020 Albert Camus
Sisifos Söyleni
Sisifos Söyleni
adlı eserine, "Gerçekten önemli olan bir tek felsefe sorunu vardır; intihar. Yaşamın yaşanmaya değip değmediğinde bir yargıya varmak, felsefenin temel sorusuna
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,4bin okunma
Reklam
274 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bugün 450 milyondan fazla satmış, sayısız ödül almış, 8 sinema uyarlamasıyla gişe rekorları kırmış bir serinin, Harry Potter Serisi’nin, ilk kitabından bahsedeceğim: Harry Potter ve Felsefe Taşı. Kitabı tek kelimelik cümlelerle anlatmak gerekirse şöyle olurdu: Muhteşem. Olağanüstü. Harika. Süpper. Amazing. Magical vs. Öncelikle Joanna Kathleen
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Harry Potter ve Felsefe TaşıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202052,9bin okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
Ana Maksim Gorgi'nin Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken, Benim Üniversitelerim eserlerinden sonra şimdi gelelim Ana'ya.. Pavel'in babası fabrikada ağır şartlar altında çalışan bir işçidir. Çok çalışır ama emeğinin karşılığını alamaz. Akşam işten eve dönüp geldiğinde patronlarına olan öfkesini karısından çıkarır durmadan, onu döver,
Ana
AnaMaksim Gorki · Can Yayınları · 201828,5bin okunma
İki senedir ona layık bir dü­ğün için para biriktiriyordum.
Benim dışımda herkes mutluydu. Annem bile “Her şeyde vardır bir hayır üzülme yavrum” deyip babama çay koymaya gitmişti. Oysa ben, “İki senedir evlilik hayalleri kurduğum kız bu akşam başka biriyle evleniyor anne”, derken birbirimize sarılır ağlarız diye hayal etmiştim. Zaten ne hayal ettiğim gibi olmuştu ki? Ayşen’in dö­nüşsüz bir biçimde hayatımdan çıktığı o gece uzun uzun dü­şündüm.
Sayfa 142Kitabı okudu
Ancak, gerçekten aradığım bu muydu? Kitaplarla kendimi ve bütün dünyayı unutmak mıydı aradığım? Evet ve hayır.
Sayfa 24 - TelosKitabı okudu
Reklam
Hürrem Sultan
Kanuni Sultan Süleyman'ın sevgili eşi Hürrem genelde tarihçilerimiz tarafından lanetlenmekle birlikte müthiş bir hayır eseri tutkunudur. Buna rağmen lanetlenmesinin sebebi, "Elinin hamuruyla" erkek işine karışması, oğlunu (II.Selim) hayatta tutmanın tek yolu olan padişahlığa oğlunu getirmeye çalışmasıdır. Çünkü Osmanlı töresine göre Selim ya Padişah olacak, ya da ölüm şerbetini içecektir. Bunun başka çaresi yoktur... Hürrem Sultan bunu dikkate alarak, oğlunun öldürülmemesi için çabalamıştır. Oğlunu hayatta tutmaya çalıştığı için hangi anne suçlanabilir? Ama Hürrem insafsızca suçlanmış, Kanuni'yi etkilediği için “kötü kadın" ilan edilmiştir. Oysa her kadın kocasını etkilemeye çalışır. Kuşkusuz o da etkilemeye çalışmıştır. Bunun için onu suçlamak yerine anlamaya çalışmak lazımdır. Eğer ortada bir suç, ya da günah varsa, bunun sorumlusu Hürrem Sultan'dan ziyade, hüküm mevkiinde olan Kanuni'dir. Sanırım tarihleri erkek kalemler yazdığı için Kanuni'yi beraat ettirmekte, Hürrem Sultan'ı ise ipe çekmektedirler. Oysa Hürrem Sultan uhrevi endişeler taşıyan bir annedir. Aynı zamanda bir hayır eseri tutkunudur. Mimar Sinan'a cami, medrese, şifahane, hamam, kervansaray ve su tesislerini de içeren Haseki Külliyesi'ni o yaptırmıştır. Ayasofya'nın karşısındaki Çifte Hamam da bir Hürrem Sultan hayrıdır. Manisa ve Haseki Darüşşifaları ise onun adına kurulmuştur.
Sayfa 102Kitabı okudu
381 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Dünden Bugüne Kalanların Türküsü...
Hani bazı kitaplar vardır okuduğunuz zaman suratınıza tokat yemiş gibi hissedersiniz. İşte ben şu an öyleyim. Kaç gündür suratıma tokat yemiş gibi dolaşıyorum. Yediğim lokmalar boğazıma düğümleniyor. Hüseyin'in, Fatma'nın, Sefer'in yokluktan yiyemediği için, bu dünyadan göçüp gittiği, o lokmalar boğazımdan bir türlü geçmiyor. Kitap bitene kadar
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo · Heyamola Yayınları · 20051,286 okunma
Sen de bu durumu yaşıyor musun ?
Eğer sizde günlük rutin işlerinizi yapmakta, sosyalleşmekte zorlanıyorsanız içinizde yıllardır yorulmuş bir mükemmeliyetçiyle yaşıyorsunuz demektir. Tükenmişlik sendromu kavramı bir kaç sene önce Meryem Üzerli ile hayatımıza girdi. Yorulma hakkımız yokmuş gibi yaşıyoruz. Her şey en iyi şekilde ve sorunsuz olsun isteyen bir yapımız var. Çünkü
48 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Fransız yazar Emile Zola’nın ‘’Nasıl Ölünür’’ adlı eseri biz okuyuculara mecburen şu soruyu sormaya mecbur bırakıyor: Ölüm dediğimiz ve herkesin önünde sonunda eline alacağı bu tek yönlü gidiş bileti, gerçekten de herkesi sanıldığı gibi eşit kılıyor mu? Ölüm zengine ayrı fakire ayrı mı davranıyor? İşte Emile Zola’nın bu eserinde beş ayrı sınıfın
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Can Yayınları · 202015,3bin okunma
Reklam
210 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İnsan... İn-san. İki hece. Sadece beş harf. İyeliksiz, zarfsız.. zamansız.. Ama.. Aması vardı işte. Yalnız gibi görünen, aslında o kadar kalabalık bir varlık ki insan. Umutları var, mutlulukları, hüzünleri, sevinçleri... Kederleri var, sonra başından aşkın dertleri.. Güldükleri, ağladıkları, sustukları, bağırıp çağırdıkları. Sevdikleri
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,1bin okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Ben Amir, Savaşın Unutulan Çocuğu…”
‘İçim hâlâ yaralı, çünkü Bosna’yım ben. Kader bazı insanların ruhunda derin yaralar açar.’ Kalemini çok beğendiğim, kitaplarını keyifle okuduğum
Sinan Akyüz
Sinan Akyüz
’ün son romanı. Beni takip edenler az çok bilirler; 2. Dünya Savaşı, Soykırım, Naziler, Boşnak Harbi gibi konuları içeren kitapları okumayı severim. Her ne kadar okurken içim gitse de, yine de merak ederim. Yazarın daha önce okuduğum kitapları İncir Kuşları ve Meyra’nın devamı gibi görebiliriz bu kitabı. Hikâye 1992-1996 senelerinde yaşanan Bosna Savaşının sonrasını anlatıyor. Bilhassa Sırplar tarafından müslüman kadınlara yapılan çirkin muameleleri ayrıntılarıyla anlatması, insanı okurken zorluyor. Gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenerek yazılmış. Her ne kadar geçmişten bir katliamı anlatsa da, şu anda farklı coğrafyalarda yaşanılan benzer durumlara bakarsak, insanlık bir adım yol katledememiş diyebiliriz.. Tüylerimi diken diken eden alıntı: ‘Seni,’ diye sürdürdü konuşmasını, ‘doğurdum ama, hiç doğurmamış saydım. Hiç benim olmamış gibisin, çünkü sen benim alnımdaki kara bir lekesin.’ ‘Hayır,’ diye haykırdım. ‘Hayır. Ben kara bir leke değilim. Ben bir lanet değilim. Ben sadece hasarlı biriyim. Ben sadece ruhu yaralı biriyim. Tıpkı senin gibi, Anne!’ Binlerce çocuk işte böyle dünyaya geldi, tıpkı kitabın kahramanı Amir gibi. Anneleri ‘tecavüz kampları’ denilen yerlerde zorla hamile bırakılmıştı. Onlar da istenmeyerek dünyaya getirilen, ruhu yaralı, soykırımın ağır yükünü omuzlarında taşıyan, unutulan çocuklardı. Dehşet ve ibretle okuyunuz…
Ben Amir
Ben AmirSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 2023621 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.