Evin içinde kendi aramızda bile fısıldaşarak konuşurduk. Babamız konuşmalarımızı duyup da oradan bir bahane bulup tokat atar diye ürkekçe, sessizce seslenirdik birbirimize. Evimiz her daim taziye yeri gibiydi; sessiz, ıssız. Mutlu değildik anlayacağınız..