Biri ölmüştü, henüz yirmi üç yaşındaydı, adı Deniz'di; Günaydın Gazetesi çimenlerin
üzerinde öylece duruyor, tarih "altı mayıs bin dokuz yüz yetmiş iki"yi gösteriyordu. Herşey sonsuz durgunluktu. Onun gözleri bir kader, bir gölge, fırtınanın sarstığı bir kayık...
Sayfa 15