Onlar zaten mevsimine göre neye inanmaları ve neye inanmamaları gerektiğini pek iyi bilirler. Ama asıl inandıkları bir şey varsa, o da paradır. parayı verene de mutlaka gülümsemek gerekir. Bir gün iki gün insan kendini zorlayarak gülümsüyor. Hey gidi dünya!
Xwedayo... niha ew çiya, zozan, deşt, şikeft, bajar û gundên welatê Kurdistanê bikaribûna bipeyiviyana û serpêhatîyen xwe bigotina! Hey lê gidî... wan çi dîtin, çi nedîtin!..
Bence bir çift çorap en güzel hediye. Ayakları hiç üşümesin diye... Yere bastıkça beni hatırlasın diye. Bir hatıramız olsun diye. Ayaklarıyla yürüsün, beni bulsun diye.
Büyükbaba bir kahkaha attı.
"Bu kuşağın insanları fare avlanmaya kadar düştü mü? Yeni insanlar pek güçlü değil, ama fareleri kendilerine av seçecekleri hiç aklıma gelmezdi."
Bir pazartesi günüydü. Günler şu garip günler! Uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi... Yap bakalım hesabını!.. Hey gidi pazartesi hey! Kaldı on saatin. Bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy, yeme içmeye de