Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Peki bu durumda Talat Bey niçin Fitnat Hanım'a gerçek ismini ve kim olduğunu söylemiyordu? Niçin o zavallı kızcağızı böyle bir merakta ve böyle bir karanlıkta bırakıyordu? Evet, bu Talat Bey'in aklına gelmemiş değildi. Fakat korkuyordu, utanıyordu, cesaret edemiyordu. Bir de yukarıda denildiği gibi bu sırrın ifşa edilmesinin kıza nasıl tesir edeceğini bilmiyordu. Daha münasip bir vakit, bir fırsat bekliyordu.Bu vakit, ne vakit gelecekti? Heyhat, bir kara günde!
Sayfa 59 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri : Ömer Aslan, VI. Basım: Şubat 2020Kitabı okudu
"neden şu dünyada, heyhat mutluluk ve çiçekler hep geçici olsun?" georges bataille
Reklam
Halbuki şimdinin halis bir iman taşıyanı da eskinin gizli din taşıyanı gibiydi heyhat. Zedelememek, zedelenmemek, kendini ve imanı onca kötü söz ve zandan korumak için saklamak saklanmak zorundaydı. O da tünellerin içinde, o da iman da iman diyenlerin yanında gerçek imanı gıkını çıkarmadan muhafaza etmedeydi. Eskiden farklı olarak artık diğerlerin de şimdiden de farkındaydı.
Heyhat! Mum gibi erimiyorsa insan, yanıyorum dememeli. Yanmaktan korkuyorsa kişi,aşk kapısından girmemeli. Ya kör yürekli olmalı insan ya da kor barındıracak kadar yürekli.
Tərpənmə, amandır, bala, qəflətdən ayılma! Açma gözünü, xabi-cəhalətdən ayılma! Laylay, bala, laylay! Yat, qal dala, laylay! Aldanma ayıqlıqda fəraqət ola, heyhat! Qəflətdə keçənlər kimi ləzzət ola, heyhat! Bidar olanın başı səlamət ola, heyhat!
“Bizi mutlu eden insanlara minnet duyalım; onlar ruhumuza çiçek açtıran sevimli bahçıvanlardır. Ama fesat ya da sadece kayıtsız kadınlara, bizi üzen zalim dostlara daha da çok minnet duyalım. Onlar şimdi tanınmaz enkazlarla kaplı kalbimizi kasıp kavurmuş, ağaçların gövdelerini kökleyip narin dallarını parçalamış, ama tahripkâr bir rüzgâr misali, aynı zamanda hasadı belirsiz iyi tohumlar da ekmişlerdir. Heyhat! Duygu getirdiklerini keyfince alıp götürür; neşeden daha yüce olan keder fazilet gibi kalıcı değildir. Bir gece önce bizi yücelten, hayatımızı bir bütün olarak, bütün gerçekliğiyle, basiretli ve samimi bir merhametle görmemizi sağlayan trajediyi ertesi sabah unutuveririz. Bir kadının ihanetini, bir dostun ölümünü belki bir yıl içinde atlatırız. Rüzgâr bu düşler enkazının, solup gitmiş mutluluk talaşlarının ortasında iyi tohumu gözyaşı selinin altına ekmiştir, ama gözyaşları o kadar çabuk kurur ki tohum yeşermeye fırsat bulamaz.”
Reklam
hafızanın resimlerini gerçekte aramanın çelişkisini ve bu resimlerin duyularla algılanma- yışlarından, hafızanın kendisinden kaynaklanan büyüden da- ima yoksun kalacaklarını daha iyi anlamamı sağlıyorlardı. Be- nim bildiğim gerçeklik artık yoktu. Mme Swann'ın tıpkı eskisi gibi, aynı anda ortaya çıkmaması bile, caddenin farklı olması için yeterliydi. Eskiden bildiğimiz yerler, kendilerini kolaylık olsun diye yerleştirdiğimiz mekânlar âlemine ait değildirler sa- dece. O zamanlarki hayatımızı oluşturan, birbirine bitişik iz- lenimlerin ince bir dilimidirler; belirli bir görüntünün hatırası belirli bir ânın özleminden ibarettir ve evler, yollar, caddeler de, heyhat, seneler gibi uçup gider.
Sayfa 430
"Heyhat! İçten sevgiler niçin hep engellerle karşılaşır ki? İki kalbi birbirine bağlayan o tatlı zincirlere dokunulmadığında sevmek ne güzel şeydir!"
Sayfa 61 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hasan el-Basrî Rahimehullah şöyle demiştir: "Ey Ademoğlu! Varsa yoksa amelin! O senin etin ve kanındır. Nasıl bir amel üzere olduğuna bak. Takva ehlinin kendilerine özgü alâmetleri vardır. Doğru sözlüdürler, sözlerinde dururlar, akrabalarıyla alakayı kesmezler, zayıflara merhamet ederler, kibir ve kuruntulara kapılmazlar, iyilik etmeye çalışırlar, insanlara karşı övünmezler, güzel bir ahlâka sahiptirler, kendilerini Allah'a yaklaştıran müsamahakâr bir tavır içindedirler. Ey Âdemoğlu! Sen iyisi ve kötüsü ile tek tek tartılacak olan amellerinle karşılaşacaksın. Küçük de olsa hayırlı olan hiçbir şeyi basit görme. Zira bir bakarsın ki basit gördüğün bu hayırlı amelin (hesapta) seni sevince boğmuştur. Aynı şekilde küçük de olsa kötü olan hiçbir şeyi basit görme. Zira bir bakarsın ki basit gördüğün bu kötü amelin (hesapta) seni üzüntüye boğmuştur. Allah, helalden kazanan, itidalli bir şekilde harcayan ve ihtiyaç duyacağı gün için bol bol infakta bulunan kişiye merhamet etsin. Heyhat ki heyhat! Dünya sona erecek ve yaptığınız ameller boyunlarınızda asılı kalacak. Siz insanları sürerken kıyamet de sizleri önüne katmış sürmektedir. Ölüm sizin hayırlılarınızı götürdü, daha neyi bekliyorsunuz? Hesaba çekilmeyi mi? Oysa o da pek yakındır. Kitabınızdan sonra başka bir kitap, Peygamberinizden sonra da başka bir peygamber gelmeyecek. Ey Âdemoğlu! Dünyanı âhiretin karşılığında sat ve böylece ikisinden de karlı çık. Ahiretini dünyan karşılığında satıp ikisini de kaybetme."
Heyhat! Öyle duygular vardır ki, gerçekte iyi oldukları halde; yanıldıkları zaman pek fena neticeler doğurlar.
Reklam
Eskiden bildiğimiz yerler, kendilerini kolaylık olsun diye yerleştirdiğimiz mekanlar alemine ait değildirler sadece. O zamanlarki hayatımızı oluşturan, birbirine bitişik izlenimlerin ince bir dilimidirler; belirli bir görüntünün hatırası belirli bir anının özleminden ibarettir ve evler, yollar, caddelerde, heyhat, seneler gibi uçup gider
Sayfa 430Kitabı okudu
·
Puan vermedi
Her dönem “Eve düşen yıldırım”
Osmanlı devrinde değerli Matmazel Angel’i bir kaç dostun tavsiyesi ile evine alan Dehri Efendi küçük çocuklarının Fransızca eğitimi ile ilgilenmesini istemektedir.Lakîn Angel’in geçmişi ve huy edindiği bazı ahlak anlayışı evde ki her erkeği birbirini düşürür.Evin her şeyini bilen tek bir kilit isim vardır.O ise bir gün sarhoş edilince gerçekler gün yüzüne tek tek çıkar. Hayal gibi İstanbul gerdanında ne yiğitler ne goncalar barındırmış heyhat!Lakîn kimseye yâr olmadığı gibi sevenleri de ayırmış her zaman… Ah Şemî..Bu hikaye de bir tek sana üzüldüm çocuğum. . Kitap çok tatlı, gayet anlaşılır, sade türkçeleştirilmiş hali ile bir çırpıda bitiyor.Ben gelişim kitapları vb. yoğun kitapların arasına serpiştirdiğim romanlar ile dinleniyorum.Çıtır çerez, çok tatlı bir romandı.Keyifli okumalar dilerim.
Mürebbiye
MürebbiyeHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20187,4bin okunma
Ve Adalet ve Akıl gökyüzüne geri uçtular, Ve heyhat onların yerine şimdi haydutluk, Kin, hınç, kan ve kıyım egemen. Deliliğin Tarihi - Foucault
[••“Heyhat! Ne yobazların kökü kurumuş, ne mürailerin.”••]
Sayfa 320 - İletişim Yayınları
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.