Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu düşüncemi içeren bir kitap öneriniz var mı
Dünyaya sadece 1 kere geliyoruz o yüzden çok başarılı olmalıyım birilerine dokunmalı ve bu bir kere olan şeyin hakkını vermeliyim. Ben öldükten sonra arkamdan hiç bir şey olmazsa aslında hiç var olmamış olmaz mıyım?
-Kaybetmekten korkan insan, daha çoğuna sahip olmak ister ki, sahip olduğu bazı şeyler kaybolursa, hiç olmazsa elindekiler geriye kalsın. -Böylece, fazlasıyla sahip olmaya yönelik kişi sonu gelmeyen bir doyumsuzluğa kendini kaptırır.
Reklam
Moris Blondel
«Hiç olmazsa durmak çaresini bulacak mıyım? Hayır, yürümek lazım. Hiç bir şeyden vazgeçmemek için kararımı sonraya bırakabilecek miyim? Yok, her şeyi kaybetmek pahasına da olsa yine her şeyi omuzlarına yüklenmek lazımdır; kendi kendini mahkum etmek lazımdır. Beklemeye hakkım yok, yahut da artık seçim ve tercih yapmaya kudretim yok. Eğer bizzat kendi hareketimle kımıldanmazsam, bende veya dışarıda bana muhtaç olmadan hareket edecek şeyler var; ve bensiz hareket eden her halde benim aleyhime hareket edecek. Sulh bozgunluktur; hareketin mühleti ancak ölümdür.»
Tarihler değişir, yaşananlar hep aynı
Bütün gün kar yağdı; soğuk içimize işliyor ama ısı­nacak odunumuz yok. Partizanlar bize göz açtırmıyorlar; yılgı, bizi gece gündüz uyanık tutuyor; kulaklarımız ki­rişte; hep tetikte duruyor, bırakmıyoruz tüfeklerimizi. Yuvarlanan bir taş, kımıldayan bir hayvan hemen karan­lığa, körlemeden ateş açmamıza neden oluyor. Boyuna kuşku, boyuna uykusuzluk yüzünden eridik, kendi ken­dimizin gölgesi haline geldik. Hiç olmazsa, yüce bir dü­şünce uğruna savaştığımızdan emin olabilseydik..
İnsanlara hükümetmek arzusu manasızdır... Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için bir tek çare kendi dünyamıza çekilmek ve muhitle, hiç olmazsa manen, alakamızı kesmektir!
...doğru dürüst yaşatmıyorum seni hiç olmazsa benden arta kalanlarla seni sevindirmeliyim...
Reklam
Yanlış soru soruyorsun. Bilmen gereken, ona ihtiyacı olan sevgiyi verecek durumda olup olmadığın. Bir şey olsun ya da olmasın, önemli değil. Sevebildiğini bilmen yeterli. O olmazsa başkası olur. Bir pınar bulmuşsun, bırak aksın, dünyanı doldursun. Bir şey yapacağın zaman, emin olmak için bekleme. Bir şey verirsen alırsın ama bazen hiç beklemediğin bir yerden alırsın.
Liberalizmin ekonomik yüzü ile, hukuksal yüzünün birbirleriyle çelişmesi
Ekonomide sınıfları, aşırı gelir dengesizliğini, bir sosyal sınıfın diğer sosyal sınıf karşısında üstünlüğünü, insanlar arasındaki eşitsizliğin doğal sonucu olarak gören natüralist tavırlı bu fiili liberalizm, hukuk alanında “hukuksal liberalizm” doğrultusunda bir formel eşitliği gözetmeye (hiç olmazsa görünüşte) ne kadar gayret ederse etsin, kendisinin sebep olduğu ekonomik ve sosyal eşitsizliklerden kaynaklanan toplumsal sorunların ve huzursuzlukların üstesinden gelememiştir, gelemez. O böyle bir gayreti, ancak bu sorun ve huzursuzlukların kendi egemenliğini tehdit etmesi karşısında ve sınırlı bir şekilde göstermiş, ekonomik ve sosyal iyileştirmelere bu tehdidin büyüklüğü oranında kerhen başvurmuştur.
112 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
"İnsan yanında biri olmazsa delirir. Kim olduğu hiç önemli değildir, yeterki yanında olsun." -Kitabın fareyle alakası olmadığını en iyi açıklayabilen söz bu olmalı..
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023171,2bin okunma
-… hiç olmazsa bir kişinin doğruyu söylemesi gerek… çünkü burada hiç kimse gerçeği söylemek istemiyor.
Sayfa 252 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Mareşal Allenby 1917'de Kudüs'ü işgal ettiğinde ilk iş olarak Selahaddin Eyyubi'nin kabrine gitmiş, ayağıyla kabrini tekmeleyerek, 'Geri geldik Selahaddin!' demiştir. Müslümanlar çocuklarına hiç olmazsa bunu öğretmeliler
...hiç olmazsa karanlık samimi, diye mırıldandı. Hiç olmazsa tek rengi var onun.
Anneme bakılacak olursa, Mustafa Kemal, kişisel yaşamında yalnız ve mutsuz bir insandı. Yakın çevresinin içtenliğine de tam bir güven duyamıyordu. Annem, son yıllarında küçük Ülkü'ye bağlanmasını çok anlamlı bulurdu bu açıdan. Çünkü beş yaşında bir çocuğun ona dalkavukluk etmesi söz konusu olamazdı. Onun sevgisine güvenebilirdi hiç olmazsa. Mustafa Kemal çok küçükken yatılı askeri okula verilmiş, anne sevgisinden yoksun kalmıştı. Afet Hanım dışında, hiçbir kadınla uzun süren mutlu bir ilişki kuramamıştı. Evliliğinin bir fiyaskoyla sonuçlanması, kendi kabahatinden çok Latife Hanımın kabahatiydi anneme göre. Avrupa uygarlığına dönük, yabancı diller bilen bir kızla evlenmek istemişti. Gerçi Latife Hanım yabancı diller biliyormuş ama, davranışları hiç de uygar değilmiş anneme bakılacak olursa. Aklın alamayacağı kadar kıskanç ve hırçınmış. Değil Mustafa Kemal gibi birinin, en sıradan bir erkeğin bile tahammül edemeyeceği kıskançlık sahneleri yapar, herkesin önünde hırçınlığını gözler önüne serermiş. Örneğin odaya dalıp, "Kemal, gene mi içiyorsun?" ya da "Kemal, gene mi poker oynuyorsun?" diye bağırırmış.
"Öğrenmiş olduğum şeylerin hiç olmazsa bazılarını aklımda tutmaya çalışmalıyım. Lütfen Tanrım, onların hepsini elimden alma."
Sayfa 304Kitabı okudu
Mutluluktan korkmak...
Bu kadar rahatlık beni korkutuyor. Hiç olmazsa birkaç gün sürecek bir hastalığa tutulsam!
Sayfa 142Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.