Kalbin de bir hız ve haz sınırı vardı hayatta, bol ikramlı şölenlerin ardından
dinlenmesi elzemdi. Ve aşk, geriye saçaklarına sığınabileceğimiz huzurlu
hisler bırakmadıktan sonra, yaz yağmurundan bile geçici bir şeydi.
Çıkılacak uzun bir yolculukta ona zinhar güvenilemezdi.
Peki ben, böyle sağlamcı ve hesapçı olmayı ne zaman, nereden
öğrenmiştim?