Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Huriye Avcı

Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir.
Reklam
En akıllımızın kafası bile bizden evvelkilerin depo ettiği bir sürü bilgi ve tecrübenin ambarı olmaktan ileri geçemez.
Sayfa 14
... Harfim, hecem, cümlem Bütün hatıralarımızı toplayıp geleceğim Ayrılık o zaman tamam olacak.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eşiksiz evim, penceresiz odam Sevdiğim ne varsa bir bir geliyor ardından Ölüm beni sana hazırlıyor...
... Dünya sözüm, can evim Bir gün ağzından uzak gülerse ağzım Tanrı gökyüzüyle boğsun beni.
Reklam
"mutluluk ve erdemin sırrıdır; yapmak zorunda olduğun şeyi sevmek. Tüm şartlandırmaların amacı budur: İnsanlara, kaçınılmaz toplumsal yazgılarını sevdirmek."
Her şeyin ulaşılabilir olduğu bir dünyada hiçbir şeyin anlamı yoktur.
"Ütopya" bazen "yok yer" anlamına gelir, Yunanca ou-topos kelimesinden türetilmiştir; bazılarıysa onu euro'daki eu(yu) sesiyle telaffuz eder, bu durumda da sağlıklı yer veya güzel yer manasına gelir. Ütopya güzel ama var olmayan bir yerdir.
...bir yandan da aptalca bu, deniz milyonlarca ölünün üzerinde süzülüyor, ayak basılan her karış toprağın toprağın altında bir ölü çürümekte...
Reklam
Seni son saatimi paylaşmak için çağırmak istemiyorum, sen adımı ve yüzümü bilmeden çıkıp gidiyorum. İçim rahat ölüyorum, çünkü sen o ölümü uzaktan hissedemezsin. Ölmem sana acı verecek olsaydı eğer, o zaman ölemezdim.
...ama bir tabutun üstündeki çiçeklerin ne anlamı olabilir ki?
Çünkü kayıtsız kalan için başkalarının uyarılmışlığı en hoş izlencedir.
-hiçbir yere tutunmadan, hiçbir yerde köklenmeden, akan suyun üzerinde kayar gibi yaşıyordum ve bu soğuklukta ölü, cesedimsi bir yan olduğunu gayet iyi biliyordum
Sayfa 9
Kısırdöngü asla yok olmaz. Sadece genişler, sonra da kendini unutturur. Niye? Çünkü döngü dediğin bildiğin daire. Üstünde tam tur atmak o kadar uzun sürer ki, aynı noktadan ikinci kez geçtiğini anlayamazsın bile. Hatta bazen, kısırdöngü öyle bir genişler ki başladığın yere dönmeye ömrün bile yetmez. İnsan da kör bir at gibi koşturur üstünde. Düz gittiğini zanneder. İlerlediğini. Hatta ilerlerken öldüğünü düşünüp son nefesini bile huzurla verir! Ama kör olmak şart, tabii! Yoksa anlarsın aynı yerde dönüp dolaştığını. Onun için yaşlıların gözleri bozulur, anlıyor musun? Aynı yerden tekrar geçtiklerini anlamasınlar diye.
Nefretimi bu dünyadan çıkarınca geriye ne kaldığını bulabilsem, bitecekti bütün hikâye. Çünkü sonrası sadece gündelik hayattı... Belki biraz da morfin sülfat.
Sayfa 91
Reklam
Ne de olsa bütün nefretler aynı yere dökülürdü: yarına
Sayfa 90
"Sorunsuz bir hayatı umut etme," dedi Panda. "Öyle bir şey yok. Bunun yerine iyi sorunlarla dolu bir hayat dile."
Çünkü toplumların hayatını belirleyen önemli şeyler insanların birbirlerine benzeyen yanlarından değil benzemeyen yanlarından çıkıyordu.
Zaman geçtikçe hayali gerçeklik daha güçlendi; öyle ki bugün nehirlerin, aslanların ve ağaçların yaşamı hayali varlıklar oian tanrılar, milletler ver şirketlerin insafına kalmış durumdadır.
Günümüz basınının ilk örneği sayılabilecek söylenti, toplumu bilgilendirerek insanları hilebazlardan ve asalaklardan koruyan gazetecilik faaliyeti gibiydi.
Reklam
İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur.