Kitap,matematik keşif midir yoksa icat mıdır sorusuyla başlıyor. İlk olarak tabiki Pisagor ve Platon'a değiniliyor. Sonrasında en büyük üç matematikçiden ilki olan muazzam adam, doğa olaylarını açıklamak için matematiği kullanan ilk insan Arşimet sahnede. Newton'dan 1800 sene önce sonsuz küçüklerin matematiği olan diferansiyel matematiğinin temelini attı, hidrostatik bilimini kurdu, kütle merkezlerini hesapladı, kaldıraç kanunu formüle etti ve astronomide gezegenler arası mesafeyi ölçmek için gözlemler yaptı son olarak da nerede olduğu bilinmeyen mezarının Cicero tarafından nasıl bulunduğunun hikayesi yer alıyor. Galilei Ay'ın engebeli yapıya sahip olduğunu bulup, oradaki dağın yüksekliğini hesapladı, güneşin lekeleri olduğunu ve Jüpiter'in uydularını keşfetti ve muazzam olay; 1800 senelik Aristocu tabuyu, dünya merkezli sistemi yıktı ve orijinal çizimi de kaynak olarak yer alıyor. İlerleyen sayfalardaki Düğüm Kuramı, filmini yapmalık üstüne belgesel çekmelik bir hikaye,bayıldım. Daha önceden bilmiyordum. Mizahi bir karikatür, orijinal çizimler ve kitap baskılarının görselleri bolca yer almak suretiyle metin zenginleştirilmiş, bunlar en beğendiğim yönleri oldu. Daha az beğendiğim kısım, diğer büyükler Newton ve Gauss'la beraber olaylı Bernouilli ailesi, Lagrange, Gödel, Euler gibi pek çok matematikçinin yüzeysel bir hikayesi geçiyor, tabi burada kitabın 300 sayfa olmasından kaynaklanıyor. Beş cildin, birincisi olsaydı ve hepsine gereken sayfalar verilseydi 10/10 olurdu.
Charlotte Perkins Gilman’in 1915 yılında kaleme aldığı ütopik feminist eseri 
Kadınlar Ülkesi bana göre devrimsel bir şaheserdir. Nedenine gelecek olursam, 21. yüzyılda dahi ‘’feminizm’’ kelimesinin çoğu odalarda ‘’soğuk rüzgârlar’’ estirdiği reddedilemeyecek bir gerçektir. Buna rağmen, 100 yıl öncesinin toplumu göze
