Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kitabın ilerleyen bölümlerinde de göreceğimiz üzere, şu an içinde bulunduğumuz koşulların en önemli mimarlarından biri de beslenme biçimimizdir. Doğal olarak, göbeğinize bakıp sahip olduğunuz mimari yapıdan hoşlanmıyorsanız eğer, yapacağınız şey çok basittir: Ya mimarı değiştireceksiniz ya da mimariyi. Mimarı, yani kendinizi değiştirme şansınız olmadığına göre, mimariyi, yani beslenme biçiminizi değiştirmek zorundasınız. Aslına bakarsanız ortada ironik bir durum söz konudur. Zira ilginç bir şekilde, siz sadece mimariyi değiştirseniz bile bu değişiklik, mimarın değişmesine neden olacaktır. Peki, daha sağlıklı bir beyne sahip olmak için tam olarak ne yapmamız gerekmektedir?
Middlemarch’ta
Her sınır hem bir başlangıç hem de bir sondur. İçinde bulunduğumuz durum kendi yolumuzu oluşturacağımız hammaddeyi sağlar ve “kaçınılmaz olan şey karşısında kendimizi hırpalamamak” önemli olsa da “insanın kendi ruhunu daha iyi bir duruma doğru götürmesi” her zaman mümkündür. Yaşamınızı her zaman değiştirebilirsiniz.
Sayfa 55
Reklam
Çekici tam kavramıştım ki içinde bulunduğumuz su alan prefabrik evin tek tarafının suyun içine gömülmeye başladığını fark ettim. Dudaklarımın arasından çıkan çığlık içeridekilerin korku dolu sesine karıştığında çok korkunç bir gerçekliğin içinde olduğumu fark ettim. "Kumru!" Uraz'ın bana yaklaşan sesi şimdi çok da yakın gelmiyordu. Çekici almıştım. Evet. İçinde bulunduğum durum ise özetleyemeyeceğim kadar kötüydü.
Benim kararım
Gerçekte, içinde bulunduğumuz o tarihte, Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tamamlanmıştı. Osmanlı memleketleri tamamen parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk'ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. .... O halde ciddî ve gerçek karar ne olabilirdi? Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da millî hâkimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak! İşte, İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulanmasına başladığımız karar, bu karar olmuştur.
Sayfa 9 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okuyor
Şoktaydık ve sadece izliyorduk. Üzerimizi kaplayan ve bize gökyüzü ambiansı vermesi gereken ekranın bir kısmı patlamıştı. Evet, bildiğiniz patlamıştı. İçindeki kabloların yanık kısımlarını görebiliyorduk, içinden çıkan dumanlar ise korkunç kelimesinin bile ötesindeydi. "Nasıl olabilir bu?" diye sordum çaresizce, "Neden?" "Yangı çıkmaz, değil mi?" diyen Nisan'n sesi korku doluydu. İçinde bulunduğumuz durum ne normaldi ne de bir kurguydu. Her tarafımız çamura bulanmıştı, bulunduğumuz platform adı verilen yerin her yeri su sızıntısı alıyordu. Elektrik devreleri patlamaya başlamıştı,üzerimizde dumanlar geziniyordu. "Bir açıklama yapmazsanız bir şekilde yukarı çıkar komple keserim kabloları." dedi Uraz sessizce, "İçerisi tamamen karanlık oluncaya kadar. Sizin kameralarınız hiçbir bok göremeyene kadar."
Saatin sabahı kovaladığı ve yakalanmasına çok az kaldığı bu zamanda içinde bulunduğumuz durum için bir açıklama beklemem gerekirdi. Ama beklemiyordum. Hayatın öyle bir dönemini yaşıyordum ki, hiçbir şey beklemiyor ve merak etmiyordum.
Sayfa 12 - Doğan KitapKitabı okuyor
Reklam
Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğinin sonlarına yaklaşırken içinde bulunduğumuz durum bu: bot olmak ile olmamak, anonim ile etiketlenmiş, genel ile özel arasında asılı kalmış hâldeyiz.
Sayfa 16 - PdfKitabı okudu
"İçinde bulunduğumuz durum bize cennet veya cehennem gibi gelebilir: Her şey onu nasıl algıladığımıza bağlıdır." -PEMA CHODRÖN
Saf bir kabulleniş ve öğrenilmiş çaresizlikti içinde bulunduğumuz durum.
Sayfa 89 - İkinci Adam YayınlarıKitabı okuyor
Bireyin toplum içinde kendini daha özgür ve ortak değerlerden bağımsız olarak tanımlamaya başladığı içinde bulunduğumuz postmodern zaman diliminde, topluluk duygusuna vurgu yapmanın daha da önem kazandığını düşünüyorum. Çünkü ideolojilerin ortadan kalktığının iddia edildiği, sol ve sağ blokların yıkılmasıyla başlayan "apolitik" dönemle birlik- te birey, kendilikten ne anladığını yeniden tanımlamak zorunda da kaldı. İçinde bulunduğu topluluğa ne kadar ait, içine doğduğu kültür, milliyet kendisini ne kadar tanımlıyor, bütün bu sorulara bile kendisi karar vermek zorunda artık. Bu özgürlük olarak da görebileceğimiz durum, büyük bir boşluk duygusu, belirsizlik de yarattı. Bir de çocuğun aile içindeki eğitiminin itaat ve aile içinde sorumluluk almak üzerine değil de kendi yapıp ettiklerinin sorumluluğunu üstlenmesi gerektiği düşüncesi çerçevesinde şekillenmesiyle birlikte, birey aslında yapayalnız kaldı. Artık iyi bir dayı, iyi bir kuzen olmak yeterli değil; postmodern birey kendisinin belirlediği, belirlemek zorunda kaldığı moral değerlerle yaşamak ve kendi ipiyle asılmak zorunda.
Sayfa 145
Reklam
YAŞIYORUZ
Harcayabildiğimiz en yüksek miktarda parayı harcayıp karşılığında insanların gönlünden koptuğu kadarını alabiliyorduk. Ekseriyetle çok mutsuzduk, etrafımızdaki insanların çoğu da aynı durumdaydı. Sürekli eğlendiğimiz zannı içerisindeydik fakat çıplak gerçek şuydu ki aslında hiç de eğlenmiyorduk. İçinde bulunduğumuz bu durumun sık rastlanan bir durum olduğuna inanıyorum.
Sayfa 394
İçinde bulunduğumuz durum bize cennet veya cehennem gibi gelebilir: Her şey onu nasıl algıladığımıza bağlıdır.
Ekseriyetle çok mutsuzduk, etrafımızdaki insanların çoğu da aynı durumdaydı. Sürekli eğlendiğimiz zannı içerisindeydik fakat çıplak gerçek şuydu ki aslında hiç de eğlenmiyorduk. İçinde bulunduğumuz bu durumun sık rastlanan bir durum olduğuna inanıyorum.
Sayfa 394 - Türkiye İş Bankası
Ekseriyetle çok mutsuzduk, etrafımızdaki insanların çoğu da aynı durumdaydı. Sürekli eğlendiğimiz zannı içerisindeydik fakat çıplak gerçek şuydu ki aslında hiç de eğlenmiyorduk. İçinde bulunduğumuz bu durumun sık rastlanan bir durum olduğuna inanıyorum.
Sayfa 394Kitabı okudu
1.013 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.