❝Sanki ela gözlerinden vaktinden önce açmış ıhlamur çiçeklerinin kokusugeliyordu.❞
❝Biliyor musun ıhlamur ağaçları ne zaman çiçek açar?İki sevdalı kavuştuğu zaman açarmış aslında. Tıpkı zorlu fırtınaların ardından gelen bahar gibi.❞
❝Belki de benim hiç tanımadığım sana ihtiyacım vardı.❞
❝Sonuçta her ruh kendi kitabını kendi seçer hatta bazen kitap gelir o ruhu seçer.❞
❝Unutma, sırlar yalnızca ehline verilir.❞
❝Evim oldun sen benim. Ben banklarda, parklarda iki büklüm bir kat sabahlarken evim oldun. Kör kuyularda sürüklenirken, dipsiz uçurumlara giderken, sarp dağlarda yürürken evim oldun.❞
❝Hiçbir dünya dilinde ifade edemiyorduk kendimizi.... Yaşanmış ve geçmişte kalmıştı her şey. ❞
❝Hocam gerçekten inanıyor musunuz? Kitapla insan tedavi edilebilir mi?❞
❝Doğru insan, doğru zaman ve doğru kitap… Unutma şifre bu! ❞
“Geçmişten taşıveren bir anı insanın aklında yara açmayagörsün, hemen başkaları da sökün eder, böylece ruh daha derin kanar ve sonunda insan yüzüstü çöküp gözyaşlarına boğulur.„
Oysa günün birinde yalnızlık yoracak seni, günün birinde gururun iki büklüm olacak ve cesaretin kırılacak "Yalnızım!" diye haykıracaksın günün birinde.
Oysa günün birinde yalnızlık yoracak seni, günün birinde gururun iki büklüm olacak ve cesaretin kırılacak. "Yalnızım!" diye haykıracaksın günün birinde.
Sayfa 57 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Oysa günün birinde yalnızlık yoracak seni, günün birinde gururun iki büklüm olacak ve cesaretin kırılacak. “Yalnızım!” diye haykıracaksın günün birinde.
Ve iki büklüm oturup da başına sobanın
İçini çekerek ağlarsın, tıkanırcasına
Gözyaşlarının da hiçbir ateşi söndüremediğini
O zaman anlarsın en sonunda.
Kavramak istiyor, hangi içgüdüler seni dürtüyor, seni hayal kırıklığına uğratınca, eşini karalamaya, kötü niyetli komşunun hoşuna gitmiyor diye, çocuğuna eziyet etmeye, arkadaşını aldatmaya, iyi yürekliyle alay edip onu sömürmeye, kamçı karşısında iki büklüm olmaya, verilen yerde almaya, talep edilen yerde vermeye, ama sevgiyle verilen yerde hiç vermemeye, düşene ya da düşmek üzere olana bir tekme de sen vurmaya, doğrunun söyleneceği yerde yalan söylemeye ve yalanı değil de doğruyu kovuşturmaya. Sen kendini hep kovuşturanların safında buluyorsun, küçük adam.