Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
...günün birinde yalnızlık yoracak seni, günün birinde gururun iki büklüm olacak ve cesaretin kırılacak. “Yalnızım!” diye haykıracaksın günün birinde.
Sayfa 106 - epubKitabı okudu
Kılavuzun Pusulası - Alıntılar…
Sanki ela gözlerinden vaktinden önce açmış ıhlamur çiçeklerinin kokusu geliyordu.❞ ❝Biliyor musun ıhlamur ağaçları ne zaman çiçek açar? İki sevdalı kavuştuğu zaman açarmış aslında. Tıpkı zorlu fırtınaların ardından gelen bahar gibi.❞ ❝Belki de benim hiç tanımadığım sana ihtiyacım vardı.❞ ❝Sonuçta her ruh kendi kitabını kendi seçer hatta bazen kitap gelir o ruhu seçer.❞ ❝Unutma, sırlar yalnızca ehline verilir.❞ ❝Evim oldun sen benim. Ben banklarda, parklarda iki büklüm bir kat sabahlarken evim oldun. Kör kuyularda sürüklenirken, dipsiz uçurumlara giderken, sarp dağlarda yürürken evim oldun.❞ ❝Hiçbir dünya dilinde ifade edemiyorduk kendimizi.... Yaşanmış ve geçmişte kalmıştı her şey. ❞ ❝Hocam gerçekten inanıyor musunuz? Kitapla insan tedavi edilebilir mi?❞ ❝Doğru insan, doğru zaman ve doğru kitapUnutma şifre bu!
Reklam
Oysa günün birinde yalnızlık yoracak seni, günün birinde gururun iki büklüm olacak ve cesaretin kırılacak "Yalnızım!" diye haykıracaksın günün birinde.
Sayfa 57 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Yaşadığı saatlerin ağırlığı altında iki büklüm olmaya hiç kimsenin hakkı yoktur...
Ve iki büklüm oturup da başına sobanın İçini çekerek ağlarsın, tıkanırcasına Gözyaşlarının da hiçbir ateşi söndüremediğini O zaman anlarsın en sonunda.
Sayfa 32 - Kırmızı Kedi
Kavramak istiyor, hangi içgüdüler seni dürtüyor, seni hayal kırıklığına uğratınca, eşini karalamaya, kötü niyetli komşunun hoşuna gitmiyor diye, çocuğuna eziyet etmeye, arkadaşını aldatmaya, iyi yürekliyle alay edip onu sömürmeye, kamçı karşısında iki büklüm olmaya, verilen yerde almaya, talep edilen yerde vermeye, ama sevgiyle verilen yerde hiç vermemeye, düşene ya da düşmek üzere olana bir tekme de sen vurmaya, doğrunun söyleneceği yerde yalan söylemeye ve yalanı değil de doğruyu kovuşturmaya. Sen kendini hep kovuşturanların safında buluyorsun, küçük adam.
Sayfa 31
Reklam
Aynalara bakarken gülüyor muyum, ağlıyor muyum, bilemedim. Bildi­ğim, iki büklüm kaldım senden sonra.
"Günün birinde yoracak yalnızlık seni, iki büklüm olmuş bir halde, kırık bir cesaretle haykıracaksın ‘Yalnızım!’ diye.Yüksek olanı görmeyecek ve alçak olana çok daha yakın duracaksın, ululuğun bir hayalete dönüşüp ürkütecek seni. ‘Her şey sahte!’ diye bağıracaksın günün birinde!"
Destek Yayınları 20.BaskıKitabı okudu
Bu oyunlarsa(beyin oyunları) bedeni iki büklüm yapar,üstelik sadece bedeni de değil.
Her şey, her şey şu tek müjdede: Yoktur ölüm, Allah diyene! Canım kurban, başı secdede, İki büklüm, Allah diyene! Akıl, kırık kanadı hiçin; Derdi gücü "nasıl" ve "niçin"... Bağlı, perçin üstüne perçin, Benim gönlüm Allah diyene...
Sayfa 26 - ALLAH DİYENE (1972)Kitabı okuyor
Reklam
Acıdan iki-büklüm olmuşken uykuda gördüğü bir düşle avunmuş, öyleyken gene de bu düşün biteceğini kavramakta olan bir insan hali vardı bende. .
Her şey, her şey şu tek müjdede: Yoktur ölüm, Allah diyene! Canım kurban/başı secdede, İki büklüm, Allah diyene!
"Sizin aradığınız hal, ceninin ana rahmindeki halidir. Koşuşturmadan, mücadele etmeden, kimseye yağ çekmeden, sıcak, yumuşak ve kızıl bir duvarın içinde iki büklüm vaziyette durur. Yavaş yavaş annesinin kanını emer, tüm ihtiyaçları kendiliğinden karşılanır. Bu, her insanın yaratılışında var olan, kaybolmuş bir cennet nostaljisidir. Orada insan kendinde, kendi içinde yaşar. Belki bir anlamda ihtiyari ölüm değil midir?" dedim.
Şu gördüğümüz dünya, görünüşte çok geniş olmasına rağmen manen dardır ve ruhumuzu sıkmaktadır. İşte uyku, ruhun bu darlıktan kurtuluşudur. Bu dünya çok ısınmış, çok kızmış bir hamama benzer, orada nefes alamaz olursun, bunalırsın; ruhun da pek sıkılır. Hâlbuki hamam enlidir, boyludur. Fakat sıcaklığı yüzünden, sana dar gelir, canın sıkılır ve usanırsın. Dışarı çıkmadıkça gönlün ferahlamaz. O hâlde hamamın genişliğinden sana ne fayda olur? Yahut ey yolunu şaşırmış kişi, dar bir ayakkabı giyersin de geniş bir ovada yürümeye çalışırsında o ovanın genişliği sana dar gelir, o ova sana zindan olur. Senin uykuya dalman, o dar ayakkabıyı ayağından çıkarmandır. Çünkü insan uykuda iken, ruhu beden hapsinden kurtulur. Bazı erenler de uyumadıkları hâlde onlar dünyada rüya görürler. Fakat o âlemin görünürde kapısı da yoktur. Beden dar ve kasvetli bir evdir. Rah da 0 evin içinde dertli, hasta, sakat, sanki iki büklüm olmuştur. Allah, zamanı gelince, o evi pâdişâhların sarayları gibi yeniden yapmak için yıkar. Bunun gibi bir insan da, manen dar ve sıkıcı âlemin dışına çıkmayınca, ferahlayamaz ve rahat edemez. Rüh bedene bağlı oldukça sıkıntı içinde bulunur. İnsan uyuyup duygularının tesirinden kurtulunca, kendinden geçince, geçici bir zaman için serbest kalır ve neşelenir. Bu durum gamlı ve hüzünlü bir kimsenin uyuması ile gamını, kederini unutmasına ve onlardan kurtulmasına benzer.
Sayfa 102Kitabı okudu
Duvardaki gölgem tıpkı bir baykuş gölgesiydi ve iki büklüm eğilmiş, yazdıklarımı dikkatle okuyordu.
Sayfa 76 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.