Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şöyle ilginç bir bilgi vereyim o halde (:
❝ Eski Yunan düşüncesine göre görme, gözün içindeki ilahi bir ateş sayesinde mümkündü... ❞
Sayfa 34 - Domingo YayınlarıKitabı okudu
Madem acı meselesine bu kadar girdik, son bir konuya daha açıklık getirelim. Doğaya bakarsanız, tüm çiçekler ve meyveler rengârenktir. Çünkü böceklerin ve hayvanların dikkatlerini cezbetmeye çalışırlar. Zira bu bitkilerin çoğalmasında böcek ve hayvanların rolü çok büyüktür. Bu sayede, tohumlar çok daha farklı yerlere ulaşabilirler. O zaman bu durumda şu soruyu sormakta fayda var. Acı biberlerin derdi ne ki o zaman? Meyvelere baktığımızda hem renk hem de tat olarak çekicidirler. Peki, acı biberler neden acıdır? Yoksa onlar da bazı insanlar gibi çoğalmak mı istememektedirler. Aslında durum biraz farklı olabilir. Acı biberler ile ilgili sabredip biraz gözlem yaparsanız, memelilerin acı olduğu için bu biberleri tüketmekten kaçındığını görürsünüz. Bu da zaten beklediğimiz bir şeydir. Ama ilginç olan, kuşların acı biberleri tüketmede herhangi bir sorun yaşamamasıdır. Acıyı algılayan reseptörleri olmadığı için oldukça acı biberleri çatır çatır yiyebilirler. Aslında burada daha ilginç bir bilgi karşımıza çıkmaktadır
Reklam
Peki, böyle bir durumda hangisini seçmemiz gerekmektedir? Beyin sağlığımızı mı yoksa kalp sağlığımızı mı? Belki de böyle bir tercih yapmak zorunda kalmayabiliriz. Meseleye biraz daha yakından bakarsak, ilginç bir bilgi daha karşımıza çıkmaktadır. Şimdi hemen herkesin bir fikri vardır ama bilmeyenler için belirtelim. Yukarıda Parkinson hastalığında da bahsi geçen LDL, gerek tıp dünyasında gerekse de halk arasında kötü kolesterol olarak bilinir. Çünkü damar duvarlarında birikerek damarlarınızda sorun yaşatma ihtimali oldukça yüksektir. Burada asıl soru şu; LDL niye böyle bir şey yapar?
«Biliyor musun, bu ülkenin hükümeti ideal değil. Bugün Antik Yunan'la ilgili ilginç bir bilgi okudum. Olympia'daki Zeus heykeli on iki metreymiş. İskenderiye Feneri yüz otuz dört metreymiş. Meksiko şehrindeki bir binanın yüksekliği o kadardır ya da daha fazla. Bu durumda ülkeye korkunç bir ölüm bilançosu bırakan başkanın heykeli kaç metre olmalı?»
Sayfa 25
Belki de ilginç gelmiyorsun çocuklarına.
DOSBERGEN:Bugünün gençliğine akıl erdirene aşkolsun. Her şeyden anlarlar, bilmedikleri şey yoktur. İki çift laf söylemeyegör, 'Akıl öğrettiğin yeter! ' deyip işin içinden çıkıyorlar. Bizden bıktıkları belli. ALMAGÜL: Nedenini düşündün mü hiç? Belki de ilginç gelmiyorsun çocuklarına. Onlardan alıp verebileceğin bir şeyin kalmamış. İlgilerini çekecek bilgi verebiliyor musun onlara?
Günah işlemektir dünyayı döndüren: İlginç bir bakış
Hastalık, zindan, yoksulluk, sarhoş olmak; bütün bunları tek başıma yaşamak zorundayım. Günah işlemektir dünyayı döndüren. Saf kalmak isteyecek, ruhunu ilelebet bir plastik torbaya sokacak kadar vurdumduymaz olamaz, insanlıktan uzaklaşamazsın. Hem Tanrı hem de şeytan olmak zorundasın. Dertlere çare olmak hengame içinde doğru olmaktır, yoksa hengameden uzak durmak değil. Bu hayatı her yanıyla tatmak demektir. Bu şimdi ve her zaman haylazlık ve aptallık etmekten korkmamak demektir. Bu da kutsaldır. Doğa, Büyük Ruh; onlar da mükemmel değildir. Dünya böyle bir mükemmelliğe dayanamaz. Ruhun bir iyi yanı bir de kötü yanı vardır. Bazı kereler kötü yan bana iyi yandan daha fazla bilgi verir, (Vizyon Arayan Topal Karaca, s. 76)
Reklam
Marketten aldığınız tatlı yiyecek ve içeceklerin etiketlerine bakarsanız, glukoz, fruktoz, sükroz, maltoz, laktoz gibi sonu "oz" ile biten bir sürü kelime görürsünüz. Hafızası iyi olanlar bu kelimeleri biyoloji dersinden hatırlayabilir. Hatırlamayanlar için durumu kısaca ifade edelim. Kelimenin sonuna gelen "oz" eki, Latince kelimelerde şeker isimlerinin sonuna gelen "ose" kelimesinin Türkçe ifade edilmiş halidir. O nedenle bir kelimenin sonunda "oz" ekini gördüğünüzde, bu kelimenin çok büyük bir ihtimalle şekerle ilgili bir kelime olduğunu düşünebilirsiniz. Madem işin etimolojik kısmına girdik, bir meseleyi daha açıklığa kavuşturalım. Şeker kelimesinin kökenine baktığımızda ilginç bir bilgi ile karşılaşırız. Zira şeker kelimesi birçok dilde benzer şekilde ifade edilmektedir. İngilizce "su- gar", Arapça "sukkar", Farsça "shakar" olarak ifade edilen bu kelime, Latincede "succarum" ya da "saccharon" kelimeleri ile ifade edilmektedir. Bu etimolojik bilgiler kafamızda oturduysa, konuyla ilgili çok daha bilimsel bir dil kullanabiliriz artık.
Sindirim sistemimize yakından bakmadan önce, önemli bir konuya değinmekte fayda var. İlginç bir şekilde, yediklerimiz ve bunların insan beynine olan etkileri, insanlık tarafından pek de üzerinde durulan bir konu olmamıştır. Zira insanların büyük bir kısmının yeme davranışlarını belirleyen en önemli mesele; güzel görünen bir vücuda ya da sağlıklı
Suçlama
Turuncu Katolik İncilini okumuşsundur; Havva ile elmanın öyküsünü bilirsin. O öykü hakkında ilginç bir bilgi vereyim sana: Elmayı koparıp yiyen ilk insan Havva değildi. Adem elmayı yediğinde, suçu Havva'ya atmayı öğrendi. Bu öykü sayesinde, toplumlarımızın alt gruplara yapısal olarak ihtiyaç duymasının sebebini anlayabilirsin."
Sayfa 286Kitabı okudu
Bütün insanlık dünyadaki zülme karşıt düşünceye girse alt edebilir belki
Bu bilgi alışverişinin daha da ilginç yanı, açıkça hiçbir sınıra bağlı olmaması. Ne uzaklık ne de zaman bu bilgi akışında bir engel oluşturabiliyor. Zaman konusunda en küçük bir uyumsuzluk bile söz konusu olmuyor. Atom saatiyle bile, en küçük bir gecikme ölçülemedi.
Reklam
Bir insanı ilginç kılan, onun hakkında bilgi sahibi olmayışımız değil, o insanın farklı biri olmasıdır. Bir insanın farklı biri olduğunu anlamak için yanında yıllar geçirmeye gerek yok.
Sayfa 140Kitabı okudu
Wren ortaokula giderken ve öğlen yemeğini hâlâ Hugh hazırlarken çantasına bir sandviç, bir şişe su, bir elma ve bir bilgi parçası koyardı. Her gün bir kâğıt parçasına ilginç bir şey yazardı: Gökten cam yağan bir gezegen var. Uzayda ağlarsan göz- yaşların yüzüne yapışır. Ayda küçük bir alüminyum heykel var. Vücudun, patlamış güneş parçalarından oluşuyor. Atomların içinin çoğu boş, bir insan vücudundaki atomların hepsini sıkıştırsan bir silgi kadar bir şey eder. Samanyolu'nun iki değil dört kolu var..
Sayfa 173 - April YayıncılıkKitabı okudu
-insan bir şeyi anlamlandıramıyorsa bu, o konunun aslında çok ilginç olduğu anlamına da gelebilir. Sorun yalnızca konuya yanlış taraftan bakması olabilir, farklı bir bakış açısı her şeyi değiştirebilir. Tabii eksik bilgi de bu konuda çok önemli olabilir.
Sayfa 248 - Altın KitaplarKitabı okudu
"Bir insanı ilginç kılan, onun hakkında bilgi sahibi olmayışımız değil, o insanın farklı biri olmasıdır. Bir insanın farklı biri olduğunu anlamak için yanında yıllar geçirmeye gerek yok."
Sayfa 162Kitabı okudu
Afyon'da 500 yıllık camiye herkesin gözü önünde yıktılar!
Ders kitaplarımızdan aşinası olduğum farklı bir heykeldi o. Kartalgibi açılmış kollarıyla ayağının altına aldığı düşmanı eziyordu nede olsa. Sonraları Afyon kartpostallarında karşıma çıktı, şehrin sembolü olduğunu öğrendim. Zamanla estetik bakış yerini tarihçi bakışına bıraktı ve fark ettimki, bu heykeldeki iki erkek figürü de anadan üryandı. Son öğrendiğim bilgi ise gözümdeki perdeyi büsbütün kaldırmış oldu. Meğer bu çıplak heykelin ayakları altında gerçekte düşman değil.Allah'a adanmış bir caminin ruhaniyeti inliyormuş. Bir başka deyişle heykelin yerinde 500 yıllık sapasağlam bir tarihi cami vardı ve 1933 yılına gelinceye kadar da ayaktaydı. 80 yıl önce ahşap tavanlı bu ilginç mimariye sahip cami çatırçatır sökülmüş, Afyon kalesiyle asırlardır yarenlik etmiş olan sülüngibi minaresi hoyratça yerle bir edilmiş, bu da yetmezmiş gibi etrafında bulunan yaklaşık 600 hanelik hayat dolu ahşap bir Osmanlı mahallesi yok edilmişti. Ne için yapıldı bütün bunlar peki?
Sayfa 271 - TimaşKitabı okudu
992 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.