Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Toplayıcı(cami) olmak , siyaseten büyük devletler kurmayı gerektirir. Nitekim tarihte ilk büyük devletler veya imparatorluklar Türk soylular tarafından kurulmuştur. Devlet sahibi olmak nizam ve intizamı gerektirir. Türk soyluların devletleri, sadece Türklerden oluşmuyordu; topladıkları her türlü ırkı da içine alıyordu. İşte bu açıdan, devletlerin simgesi ve anlayışı olarak, mescit değil; cami kavramı gerekliydi.
Sayfa 641Kitabı okudu
KÖYLÜLERİ NİÇİN ÖLDÜRMELİYİZ Çünkü onlar ağır kanlı adamlardır Değişen bir dünyaya karşı Kerpiç duvarlar gibi katı Çakır dikenleri gibi susuz Kayıtsızca direnerek yaşarlar. Aptal, kaba ve kurnazdırlar. İnanarak ve kolayca yalan söylerler. Paraları olsa da Yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır. Her şeyi hafife alır ve herkese
Reklam
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler
Joseph K. Sıradan bir yaşamı olan bir bankada çalışarak yaşamını kazanan çevresi tarafından sevilip saygı duyulan bir adam olarak tasvir edilmiştir. Yani memur tiplemesine uyan bir karakter olarak düşünebiliriz. Kitabın bu bölümlerinde Joseph K. Dönüşüm’deki gibi böceğe mi dönüşecek acaba demeden edemiyor insan. Öykü karakterin böceğe dönüşeceği
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153,3bin okunma
Ermeniler, Hamamdan çıkıp evlerine doğru gitmek isteyen kadınları durdurup, tarihi kayıtlara göre; "Burası artık Türklerin değil Fransız memleketinde peçeli gezilmez" diyerek "peçelerini kaldırıp zorla ilişmek isterler." Olaylara yakındaki bir kahveden Müslümanlar müdahale ederler. Fransız üniforması giymiş olan Ermenilere nasihatlar edilip yollarına gitmeleri söylenir ama onlar ısrar ederler, kadınları bırakmazlar müdahale edenlere dipçiklerle vururlar çatışma çıkınca da Çakmakçı Sait ve Gaffar Osman dipçik ve kurşunla yaralanır. Bunları izlemekte olan Sütçü İmam ismi ile bilinen Cami müezzini evinden getirdiği Karadağ marka, patladığında büyük gürültü çıkaran tabancasıyla kadınlara musallat olan Ermeniyi vurur. ... Bu olay bahane edilerek halkın elindeki silahlar toplanmaya başlayacak, gizlenen Sütçü İmam'ın dayısının oğlu Tüyeklioğlu Kadir, burnu ve kulakları kesilip işkence edilerek öldürülecek... Ama, bunların tümü Sütçü İmam'ın Müslüman ruhundan şekillenip fırlayan o ilk kurşunun sağladığı, aynı anlamdaki direniş, örgütlenme ve silahlı mücadele ile yok edilecek; Fransızlar ağır kayıplar vererek 12 Şubat 1922'de şehirden kaçmak zorunda kalacaklardır.
Sayfa 79
633 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ŞİRAZE Acılar içinde , sırları kalplerinde saklı kadınlar. İstedikleri tek şey , sadece bu adaletsiz dünyada İnsan gibi yaşamak... Bu bir Istanbul efsanesi... Ve bu şehrin gizemli hikayesi... Efsanenin baş karakteri Vildan namı değer Şiraze Daha ilk doğduğunda hayata mağlup başlamıştı, annesini doğduğu gün kaybetmişti, onunda ölüm emri verilmişti
Şiraze
ŞirazeDeniz Üstündağ · Dls Yayınları · 202313 okunma
Reklam
Cami Bey, en eski ve en gerçek Türk liberallerinden biriydi. Abdülhamid devrinde genç bir zabitken, Fizan çöllerine sürülmüş, bir hayli sergüzeşt [macera] geçirmişti. Nihayet, memleketin en büyük vatanseverlerinden olan Trablusgarp Valisi Recep Paşa onu yâver olarak almıştı. Cami Bey ilk önce, Abdülhamid’in tahtından indirilmesinde rol
Kendisini çağıranlar, bu üç katlı ve ahşap binada olmalıydılar. Allah nasip ederse bu defaki tahmini daha isabetli olacaktı. Yine de, sol taraftaki mezar taşlarının yanından geçerken içinde bir şüphe yok değildi. Açık bırakılmış kapıdan içeri girdiğinde kendini, tavandan sarkan avizedeki onsekiz kandilden çok, kelimelere dökülmesi gayrı kabil bir
112 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Cumhuriyet'in İlk Yıllarında Din Kitapları
Bugün aslında ciddi bir konu üzerinden inceleme yazıyor olmanın verdiği yük ile buradayım. Her şeyden önce ben 17 yaşında bir lise öğrencisinden ileri değilim. Kendi çapımda okuduklarim ile buradayım ve din gibi hassas bir konuyu ele alabilmek de muhakkak ne kadar zor, anlayabilirsiniz. Kitap Cumhuriyet'in ilk yıllarında ilköğretimde
Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri
Cumhuriyet Çocuğunun Din DersleriAbdülbaki Gölpınarlı · Kaynak Yayınları · 201283 okunma
AKP döneminde yaptırılan ilk cami Bursa'da açıldı İnegöl'e bağlı Cerrah beldesi üç bin nüfusluydu. Üç bin kişilik Cami yapılmıştı! İsraf tartışması başladığı. İsraf diyenlere "dinsiz" yaftası yapıştırıldı.
Sayfa 20 - SiaKitabı okuyor
Reklam
Said Nursi'nin medrese hayatı
Ciddi bir şevk ile tahsili gözüne aldı ve bu niyetle nahiyeleri İsparit Ocağı dahilinde bulunan Tağ Köyünde Molla Mehmed Emin Efendi'nin medresesine gitti fakat fazla duramadı. Hâle-i fitriyeleri icabı, daima izzetini koruması ve hatta amirâne söylenen küçük bir söze dahi tahammül edememesi; medreseden ayrılmasına sebeb oldu. Tekrar
Sayfa 28 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
AŞK DA VAHŞİDİR...
Aşk da vahşidir, bunu öğrendik Ben ve çocuklarım Ve dostumuz Knut Hamsun; Aşk da vahşidir yalnızlık gibi. Ve kırkından sonra da tehlikeli, En az dağcılık kadar... Bileğinin üstünde onu Bir keman yayı gibi Gezdirebileceğini Pek ala düşünebilir insan; Oysa daha ilk dokunuşta Kırık pencere camı gibi Damarlarınızı keser. Ya da yabani tay gibi, Evet, evet, Sırtından fırlatıp atar sizi, Fırlatıp atar Ve kurda kuşa faş eder Hikayenizi. Eylül 2002
Sayfa 77 - Timaş Yay. 1. Baskı, Şubat 2010
Güngörmez
"Hiç sevmem kışları" derdi. Neymiş üşürmüş de kalın giymek zorunda kalırmış. "Hahh" dedim içimden. "Yazın da, kışın da mahallenin en pejmürdesi sensin..." Bunları o zamanlarda çok yakın olup da sevemediğim, şimdilerdeyse rahmetli olan canım arkadaşıma söylerken yıl 1995 aralığın 17'siydi. Şimdiyse 2006 yazının
97 syf.
7/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
"Yaz akşamları" bir kitap olsaydı bu kitap olabilirdi.
Bazı kitaplar vardır, okumak yaz akşamı gibi hissettirir. Böyle camı açacaksınız sonuna kadar, dışarıdan bir kaç çocuk sesi, dondurma yemeye çıkmış insanlar, yüzünüze doğru esen rüzgar... Bu kitap benim için tam olarak böyleydi. Ankara ve Mersin etrafında dönen iç içe öyküler bir ailenin başına gelenleri anlatıyor. Üç erkek kardeşin aşkları, kafa karışıklıkları, yaz akşamları çıkılan sokaklar, gidilen anneanne evleri, tuzlu deniz, gecenin bir yarısı askerlerin alıp götürdüğü bir baba, dostlarla rakı sofraları, aşk mektupları, eski günler ve bir de değinilen bir iki önemli mesele. Çok fazla derin konulara girilmemesi, günlük ve bilinen olayların işlenişi ve az sayfa sayısı size kısa bir nostalji havası verebilir. Benim
Barış Bıçakçı
Barış Bıçakçı
'dan okuduğum ilk kitap. "Bayıldım!" diyemem ama ağır kitaplar sonrası tatlı bir mola olabilir. Bana bir tane daha Barış Bıçakçı kitabı okutur. Benden fazla seveni illa ki vardır. Sizde sevebilirsiniz, bir bakın derim. Okuyun, okutturun efenim. İyi akşamlar.
Aramızdaki En Kısa Mesafe
Aramızdaki En Kısa Mesafe
Barış Bıçakçı
Barış Bıçakçı
Aramızdaki En Kısa Mesafe
Aramızdaki En Kısa MesafeBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 20123,392 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.