Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Manevî temizlik her daim şarttır. Çünkü ruhun kirlenmesi, insanın hem gözünü hem de kalbini kapatır ve olaylara simsiyah, isli bir pencereden bakmasına sebep olur. Böyle bir bakış da kişiyi yalnızca körleştirir.
“İnsanın karda kirlenmesi, hepten imkansız değilse eğer, bir hayli zor olmalı.”
Reklam
Dedik ki, makinalar insanın yapacağı işi yapabilir. Bu doğru. Yapabilir ama yapıyorlar mı? Hangi çağda çalışma, ulaşım, eğlence, çevre kirlenmesi tempolari, bugünkünden daha çok sinir hastalıklarına, enfarktüse, şiddet olaylarına hayati sakatlanmalara, uyuşturucunun veya intiharın kucağına sığınmaya yol açmış; insanı diğer insanlardan ve kendisinden böylesine uzaklaştırmıştır?
Sayfa 45 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Ekolojik sorunlar var.
Dünya ölçekli, belgelerle ortaya konmuş, ne olduğu iyice belli ve bir­ çok insanın kendi kişisel deneyimiyle yakından bildiği sorunlar (ne­hirlerin, okyanusların, havanın, yeraltı sularının kimyasal ve radyoaktif kirlenmesi; ozon tabakasının delinmesi; hayvan ve bitki türlerindeki feci azalma ; toprakların çölleşmesi ve bitki örtüsünün yok olması). Açlık, hastalık ve yoksulluk gibi birçok sözümona "Üçüncü Dün­ya sorunu" Batı uygarlığının önlenemez yükselişinin çare bulmak­tan çok neden olduğu sorunlar görünümünde.
Sayfa 12 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Yalan ve yanılsamalara dayanan bir kadercilik, kötümserlik, zorbalık ve şiddet, bir salgın gibi yayılan suçlar, çevre kirlenmesi ve savaşlar, şehvet pazarları, macera, bir aldanmaya dayalı hayal oyunları içinde bir cehennemi ve tükenişi yaşayan insanı, bu pislikten elbette kendi emeği ve onuru kurtaracaktır, ama onu bu bilince ve duyarlılığa götürecek olan da, bütün bunların karşısında olanca güzelliği, içtenliği ve çıkarsızlığı ile duran sanat olacaktır.
232 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitapta demokrasi , liberalizm , kapitalizm , insan hakları ve laiklik ve bu terimlerin Türkiye ve İslam'da ki konumu ve kullanımından derince bahsedilmiş. Okuyunca anlıyoruz ki "biz tamamen yanlış anlamış hatta hiç anlamamışız." İthal kelimeleri kavramadan tepeden inme kabul etmiş , kullanmışız. Savunduğumuz ideolojileri neye göre savunuyoruz. Değinmiş olduğu konuların ( demokrasi , insan hakları vs.) Yeni Dünya Düzeni'nin yükselen değerleri olamayacağını, zaten bilindiğini vurguluyor . Peki Nedir Bu Yükselen Değerler ? Kendisinin demokratik bir hayat ortamı içinde "özgür" hisseden Batılı insanın ortaya çıkardığı profil acaba nasıl bir kimliğin habercisidir? Aslında dünya için yeni sayılmayacak fakat hızla yükselen değerler ; -Eş aldatma -‎Cinsel sapıklık -‎Nikahsız beraberlik -‎Teşhircilik -‎Akıl ve ruh hastalıkları -‎İntihar -‎Nesepsiz çocuklar -‎Çocuk yaşta anneler -‎Kirlenmiş çevre -‎Sefalet ve sefahat gibi başlıklar halinde belirtilmiş.Bütün bu değerler , yüceltilmiş bir söylemle dile getiriliyor.Mesela çevre kirlenmesi aslında uygarlığın (!) göstergesidir; nikahsız birliktelik özgürlüğün (!) ifadesidir.(syf. 219) Okurken yorulacağınız (yorulmaya tabiki değer), elinizden kalemi not defterini düşüremeyeceğiniz , bir cümleyi okuduktan sonra beş dakika duvara bakıp düşüneceğiniz , tekrar okunması gereken ve ' ihtiyaç ' niteliğinde bir kitap. Şiddetle tavsiye edilir.
Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti
Yeni Dünya Düzeninin SefaletiRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2018268 okunma
Reklam
. “Yeni Dünya Düzeni'nin yazındırıklarından Aziz —saint— Nesin, yeni yüzünü öteki yoldaşlarından çok daha geç olarak, ilkin çok dar bir çevrede okunan 'Bizim Gazete'de basına tanıttı. Gazeteciler Cemiyeti'nin gazetesi olup yalnızca "Cemiyet"in üyelerine giden bu yayında, Aziz Nesin, ilk kez Eylül 1992 günü: "TÜRK İNSANINI SEVMİYORUM! KENDİ HALKIMI SEVMİYORUM" deyu gürledi. Bu bir olağandışılıktı. Kişinin köpeği ısırması denli tangsuk bir olaydı. Bunca yıl kendisini halksever, solcu, sosyalist diye tanıtmış biri, ulusumuzu sevmediğini, halkımızı sevmediğini söylüyordu. Bu bir olaydı. Geniş kitlelere duyurulduğunda bomba gibi patlayacak bir olay! Netekim, üç hafta sonra, bu olay Hürriyet'te patlatıldı; Aziz Nesin: “ATATÜRK'ÜN İMZASINI BAŞKASINDAN KOPYE ETMESİNE (kişiliksizliğine) BOZULUYORUM" — TÜRK HALKI ENAYI" — BÜTÜN TÜRKİYE APTALDIR" — "TÜRK TOPLUMU ENAYİDİR" diye çınlattı dünyayı, (27 Eylül 1992). Neden? Niçin? Çünkü, diyordu Aziz Nesin: "Bu halk iyi beslenmiyor, protein almıyor, domuz eti yemiyor, öyleyse zeki olamaz! Et yemek şart, ama domuz eti yerse akıllık eder." (27 Eylül 1992-agg) “Zeki olmanın birinci koşulu, salt bir kuşak değil, kuşaklar boyunca iyi ve yeterli beslenmektir." (13 Ekim 1992) "Kuşaklar boyu iyi beslenme!.. İyi beslenmemiş bir insanın akıllı olmasının olanağı yoktur." (11 Ekim 1992-İkibin'e Doğru) .
Toplum, yalan ve yanılsamalara dayanan bir kadercilik, kötümserlik, zorbalık ve şiddet, bir salgın gibi yayılan suçlar, çevre kirlenmesi ve savaşlar içinde bir cehennemi yaşamaya başlamıştır.
İnsanın kirlenmesi çağımızın en büyük sorunlarının başında geliyor ve biz farkında değiliz. Evet insan kirleniyor, insanın duyguları kirleniyor, düşünceleri kirleniyor, umutları kirleniyor, sevinçleri kirleniyor. İnsan kirleniyor ve yasama sevinci duyamıyor.
İnsanın ruhunun kirlenmesi yara almasından daha çok acıtıyordu. Elyel |
Öznur Yıldırım
Öznur Yıldırım
Reklam
Way canınaaaa.
Kansızlığın en büyük sebebi siyahlıklarımızdır. Kişinin manen kirlenmesi ve güçsüzleşmesi, manevi tazyikata karşı korumasız ve güçsüz olması süfli varlıkların musallatlarına açık olmasını sağlar. Bu yönüyle süfli varlıklar insanın kanında, kanın damarlarda dolaşması gibi dolaşır ve kanı, eklemleri,damarları kirletir. Insanlarin enerji ve ısısını çalıp kanı kirlettikleri için kanın keyfiyeti düşer, iltihabı mikrobu artar. Kansızlığın en guzel tedavisi sünneti kılı kırk yaşamaktır.Özellikle sol elle yemek yememektir. Çünkü her elin kendine göre bir enerjisi vardır. Sol elle yemek yendiginde gıdanın enerjisi düşmektedir.
+1000
Ah, ne kadar yazıktı! Bu kadar güzel, temiz, büyük bir ruhun da heveslerinin esiri olup düşmesi, çirkinleşmesi, kirlenmesi ih­timali... Ah, ne kadar yazıktı! Niçin böyle oluyordu? İnsanın hayatını temizliği, saflığı, masumiyeti için feda edebileceği bir kadın bulmanın ne kadar güç olduğunu düşündükçe kal­bi ağlayacak kadar derin bir acıyla sızlıyordu.
Sayfa 83 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Stefan Zweig'ı okuyan nitelikli okuyucular onun aslında çok iyi bir biyografi yazarı olduğunu bilir. Bence novella ve romanlarından ziyade dünya edebiyatına yaptığı en önemli katkılar bu biyografiler ve deneme yazılarıdır. Bir insanın yaşamını edebi bir akıcılıkla aktarmak ve aynı zamanda yaşadığı çağın düşünce iklimini, siyasi iklimini de
Yarının Tarihi
Yarının TarihiStefan Zweig · Can Yayınları · 1991535 okunma
Freud
_Söz ile Sihir eskiden aynı şeydi; sözlerin sihirli güçleri vardır. _Sevgi ve sinir doğru orantılıdır. _Aşk yoktur; libido vardır. Aşık insan deIidir. _Dünün mutsuz çocukları, bugünün psikopatlarıdır. _Hiçbir önerme, kendi kendisinin kanıtı olamaz. _Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe
121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.