Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Allah Teala ile olan alakamızı, insanlar olarak kendi aramızdaki alakaya benzetemeyiz. Biz bir iki sabreder, sonra kabul etmeyiz ama Allah Teala öyle değildir. O samimi olduktan sonra her tövbeyi kabul eder. Bir düşünün, kim vakti geçmeden Allah'a döndü de Allah Teala onu kabul etmedi ?
3.cilt
486. Kâ’b İbni Mâlik radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Bir koyun sürüsünün içine salıverilmiş iki aç kurdun o sürüye verdiği zarar, mala ve mevkiye düşkün bir adamın dinine verdiği zarardan daha büyük değildir.”  Tirmizî, Zühd 43 ... Bu sayılanlar bütün insanlar için kötü bir özellik ise de, dindar olduklarını söyleyenlerde daha büyük bir noksanlık ve dindar olma iddiasına yakışmayan bir haldir. Çünkü din, kendisine inananlardan her şeyden önce fedâkârlık ve feragat ister. Dünya hırsıyla dolu bir insanın bu güzel hasletlere hakkıyla sahip olması düşünülemez. Böyle bir kimse, dinini dünyalık elde etmeye vesile kılabilir. Büyük sûfî ve âlim Abdullah İbni Mübarek, en kötü ve adî ticaretin din ticareti olduğunu söyler. Dinini ticaretine aracı yapan kimse, iyi ve makbul müslüman kabul edilmez. Bu sebeple de ne Allah ne de samimi mü’minler tarafından sevilmez. Din perdesi arkasına gizlenerek işini yürüten nice sahtekâr her dönemde ve her yerde bulunabilir. Bir çok insan bunlara bakarak din ve gerçek dindarlar hakkında yanlış kanaat ve yersiz şüphelere sürüklenirler. İşte böyle kimselerin dine vereceği zarar, aç kurtların bir koyun sürüsüne vereceği zarardan daha büyüktür.
Reklam
İnsanlar vardır, başkalarını aldatırlar; yalan söylerler. Şüphesiz yalan söylemek de, başkalarını aldatmak da iyi bir şey değildir. Fakat insanları, başkalarını aldattıkları için hor görmemeli. Çünkü kendi kendimizi aldattığımız, kendimize karşı yalan söylediğimiz zamanlar da vardır. Üstelik başkalarını aldatırken bir oyuna giriştiğimizi biliriz de kendi kendimizi aldatmaya kalktığımız zaman samimi olmadığımızın farkına bile varmayız.
Nezih ve nazik insan kimdir?
• Nazik insan kendinden söz etmez. Sürekli kendini öven insanlar genellikle bir tür bencillik ve egoizmin esiridirler. • Nazik insan hoşgörülü ve iyimserdir. Sağa sola çatmaz, ders ve öğüt yağdırmaz. • Nazik insan değerleri takdir edicidir. Eleştiri, sahibine daima erdem kaybettirir. Erdem ve güç sahibi insanların başarılarını takdir etmek
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Reklam
Allah Teâlâ ile olan alakamızı insanlar olarak kendi aramızdaki alakaya benzetemeyiz. Biz bir iki sabreder sonra kabul etmeyiz. Ama Allah Teâlâ öyle değildir. O, samimi olduktan sonra her tövbeyi kabul eder. Bir düşünün, kim vakti geçmeden Allah’a döndü de Allah Teâlâ onu kabul etmedi ?
çünkü ben kendi kendimi aldatmam, kimse samimi değildir. Sami­mi insanlar çok zor bulunur.
Belirsizliklerle dolu bu dünyada bazı insanlar yaşanılan gidişattan bile emin değildir. insanlar sizi hasta olarak düşündüğünde, ölmeniz kıymetsizce bir şey olurdu. Yalanlar, samimi olmayan davranışlar kişinin yalnızca kendi faydasına olacağından, kişi için yakışıksızdır.
Sayfa 43 - Saklı Yapraklar
“Bizim gibi eğitim görmüş insanlardan, yani kendi kendilerine karşı samimi davranan insanlardan bahsediyorum; yoksa,dini dünyevi amaçlarına alet eden insanlardan değil,(aslında bu tip insanlar gerçek inançsızlardır, çünkü inanç, onlar için herhangi bir dünyevi amaca ulaşmada araç durumundadır, bu şüphesiz inanç değildir!)
Reklam
Bu durum insanların çok büyük bir çoğunluğunda sanırım aynıdır. Elbette bizim gibi eğitim görmüş insanlardan, yani kendi kendine karşı samimî davranan insanlardan bahsediyorum; yoksa inandıkları dinlerini, dünyevî amaçlarına alet eden insanlardan değil. Aslında bu tip insanlar gerçek inançsızlardır; çünkü, inanç onlar için herhangi bir dünyevî amaca ulaşmak için araç durumundadır. Bu ise şüphesiz ki asla inanç değildir. Bazı insanlar, bilginin ve hayatın ışığının yıktığı o çürük binanın kalıntılarını çoktan silip süpürmüş, bazıları ise bunu henüz fark edememişlerdir.
S I Ğ I N A K K İ T A P
“…Biz Neden Hayattan Kaçıp Kitaplara Sığınırız…? Çünkü Dünya Sahtekârlarla Doludur Azizim; İnsanlar Samimi Değildir, Herkes Birbirini Kırar,İncitir…”
Sayfa 140 - İz Yayıncılık
İnternet kullanıcıları, sanal dünyada tanıştıkları insanlara karşı nedense tuhaf bir şekilde aşırı güven duyarlar. Bu ortamda arkadaşlıkların tamamen klavyeye dayalı inşa edilmesi aslında bu durumu açıklamak için yeterlidir. İnsanlar hakkında çeşitli yargılar edinilmesini sağlayan fiziksel görü- nüm ve sesin olmayışı güveni kolaylaştırmakta ve samimi bir diyaloğun yaşanmasını sağlamaktadır. Oysa yabancı bir kimse hakkında çeşitli yargılar ve fikirler edinmek için o kişinin konuşma biçimi ve giyim tarzı son derece önemlidir. Bu iki önemli faktör olmadan insanlar hakkında doğru tespit ve teşhislerde bulunmak kolay değildir. Sanal dünya, herhangi bir medeni cesareti de gerektirmemektedir; her kullanıcı bir başka kullanıcıyla rahatlıkla ve basit bir şekilde iletişim kurabilmektedir. Sanal dünyada, dileyen insan kendisini, kendisiyle hiçbir ilgisi ve benzerliği olmayan biri olarak da tanıtabilmektedir.
Sayfa 101Kitabı okudu
524 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.