Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1500'lerde İngiltere'de insanların çoğu Haziran'da evleniyordu. Senelik banyolarını Mayıs'da yapıyorlar, böylece Haziran'da çok kötü kokmuyorlardı. Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu.. Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük
İnsanlar arasında, hayvanlar arasında hissettiğimden daha tehlikede hissettim kendimi.
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler / Olga Tokarczuk Evrenin kalbinde bir yer kadim zamanlar, dört melek tarafından da korunuyor; ama bazen savaşlar ve insani kötücül duygular o kadar ağır basıyor ki her şeyde olduğu gibi kadim zamanlarda bu yıkımdan payına düşeni alıyor ne yazık ki. Öyle bir yer ki her kişisinin ve hatta her nesnesinin kendi
Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler
Kadimzamanlar ve Diğer VakitlerOlga Tokarczuk · Timaş Yayınları · 2020590 okunma
Her ağacın şekli, rüzgâr, güneş, toprak, su, hayvanlar ve insanlar tarafından şekillendirilen hayatının bir yansımasıdır.
Evrimin Kısa Tarihi
Başlangıçta... Mütevazı başlangıçlar... Yaşam çamur birikintilerinde kımıldanmaya başlayıp balıklara, sürüngenlere ve nihayet memelilere doğru evriliyor. Ardından sahneye insanlar çıkıyor ve gezegeni kolonileştirmeye başlıyorlar. Başlangıçta sümüksü madde vardı. Darwin'in, insanların insansı maymunların soyundan gelmiş olabileceğine yönelik
“..hayvanları insana dönüştürmüştü. Ancak hayvanlar, pek insana dönüşmek istememişlerdi,, zira insanlar onlara canavar gibi görünmüşlerdi.”
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
Bütünüyle normal insanlar gibi yaşama yeteneğimizi yitirmiş olsak da, yaşamımızı hayvanlar gibi sürdürmemek için elimizden geleni yapmalıyız, sözleri sayesinde gerçekleşmiş gibi görünüyor, bu yalın ve temel nitelikteki sözleri o kadar çok yineledi ki koğuşun geriye kalanı bu deyişi sonunda özlü söze, özdeyişe, öğretiye, hatta yaşam kuralına dönüştürdü.
Sayfa 135 - CanKitabı okuyor
Açıkhava gözlemlerinin başarısı olağanüstü beceri değil, başkalarının fark etmediği bazı şeylere dikkat etmekten geçer. Mesela, insanlar veya hayvanlar geçerken yerinden oynattıkları taşların yola atılma biçimine dikkat etmeye başlarsanız, kuru günlerde üst taraflarının hâlâ ıslak ve koyu renkli olmalarına bakarak kabaca kaç saat önce geçtiğini söyleyebilirsiniz.
Ah, arı olsaydım. Çiçeklerden çiçeklere koşsaydım. Çiçeklerin özünden bir dünya kursaydım, gelecek kuşaklar için. Hayvanlar için ve insanlar için. Ruhumun değişmez düzen geometrisini çiçek tozlarının tatlı sakızına çevirebilseydim.
“Bu karanlık ne kadar korkunç, ne kadar sarsıcı, ama yine de ne kadar esrarlı ve güzeldi! Bütün bu iç içe geçen uğultuları ve çağrıları, bütün bu hışırtıları ve çıtırtıları hayvanlar mı, insanlar mı çıkartıyordu, yoksa rüzgarın hayal gibi elinin marifeti miydi?”
Reklam
EPİLOG
Fromm’a göre, insanlar ve hayvanlar yaşamlarını sürdürebilmek için içgüdüsel olarak savaşırlar. Fromm bunu gerekli ve zararsız saldırganlık türü olarak kabul eder. Öte yandan, yalnızca insanda var olan ve yıkma bozma isteğinden başka hiçbir amacı olmayan, yaşamı yok etme eğilimiyse zararlı saldırganlık türüdür. İlkel insanlar arasındaki savaşların kansız olduğunu belirten Fromm, zararlı saldırganlığın, toplumların insanı kendisini gerçekleştirmekten engellemesi sonucu ortaya çıktığı görüşünü savunur.
Sayfa 177 - Epilog: Son sözKitabı okudu
Her varlık için en değerli, en yüksek varlık kendininkidir. Başka varlıkların değerlerini kendi varlığını temel alarak ölçer, ona göre yargılar verir. Bu temel ve ölçü olmadıkça hayal gücümüz iş göremez. Başka bir çıkış noktası da yaratamaz. Kendimizin dışına, ötesine gidemeyiz. Bu yüzden insanlar şöyle düşünmüşler: Varlıkların en güzeli insandır. O halde Tanrı onun şeklindedir. Kimse erdemsiz mutlu olamaz, erdem de aklın dışında değildir; akılsa insandan başka varlıkta yoktur. O halde Tanrı insan biçiminde olacak. Ksenophanes bunu pek hoş anlatır; der ki: Eğer hayvanlar da tanrılar icat ediyorsa - ederler a - onları kendilerine benzetip, övünürler. Niçin, mesela, bir kaz şöyle düşünmesin: “ Evrende her şey benim içindir. Toprak, üstünde yürümeye yarar; güneşin işi bana ışık tutmak, yıldızların işi hayatım ve talihim üzerinde etkili olmaktır. Rüzgârlar, sular bana filan rahatlığı sağlar. Bu gökkubbe benim kadar hiç kimseyi kayırmaz. Ben evrenin gözbebeğiyim. İnsanoğlu benim yiyeceğimi içeceğimi arayıp buluyor. Oturacağım yeri yapıyor. Bana hizmet ediyor. Buğdayı benim için ekip biçiyor. Gerçi beni kesip yiyor, ama bu işi kendi eşlerine de yapıyor. Ben de insan oğlunu öldüren, yiyen kurtları yiyorum.”
"Uygarlığımızın ortasında, gecekondu mahallelerinde ve işçi semtlerinde barbarlardan ve vahşilerden oluşan bir ırk yetiştirmiştik; şimdi tam felakete uğradığımız anda bu insanlar vahşi hayvanlar gibi ayaklanmış, bizi yok ediyorlardı. Üstelik kendisininde yok ediyorlardı."
Sayfa 52 - Profesör James Howard SmithKitabı okudu
Bilim, insanın varoluşunun sırlarını önüme sermiş ve annemin benim ile ağabeyimin arasında kurmaya çalıştığı korkunç farklılıkların hepsini son derece önemsiz hale getirmişti. Bilim bana, kadınların erkeklere, erkeklerin de insanlara benzediklerini kanıtlamıştı. Kadınların da erkeklerinki gibi bir kalbi, bir sinir sistemi ve bir beyni; hayvanların da insanlarınki gibi bir kalpleri, bir sinir sistemleri ve bir beyinleri vardı. Aralarında temel bir farklılık yoktu! Bir kadın kendi içinde bir erkek barındırırken, bir erkek de kendi derinliklerinde kesinlikle bir kadını gizliyordu. Nasıl bir kadının bazısı görünen, bazısı ise, gizli olan eril organları varsa, bir erkek de kanında dişil hormonlar taşıyordu. İnsanlar, hayvanlar gibi omuriliklerinin altında birkaç küçük omur biçiminde budanmış birer kuyruk taşırken, hayvanlar da insanlar gibi ağlıyor, gözyaşı döküyorlardı. Erkekleri, kadınları ve hayvanları birbirine yakınlaştıran bu yeni dünyayla, kudretli, adil ve her şeyi bilen bir Tanrı gibi görünen bilimle sevinçten deliye dönmüştüm. Bunun üzerine bilime bütün kalbimle güvendim ve onun öğretilerine sıkı sıkıya bağlandım.
Sayfa 26 - EverestKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.