Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Hükümdar saraylarında ve ve ordularında hadım kullanmak, kabaca MÖ 911’den 612’ye kadar, bugün Irak ve Suriye’nin bulunduğu coğrafyanın çoğunu yöneten Asur İmparatorluğu’na kadar gider.”
Sayfa 25 - Vakıfbank Kültür YayınlarıKitabı okudu
İşte Ebu Bekir Sıddık (r.a), Halid bin Velid (r.a)'e Irak'ta bir zafer kazandığı sırada şöyle bir mektup gönderiyor: Niyetin ve itibarın seni küçük düşürmesin. Allah'a dayan ki sana yardım etsin. İçine bir gurur girmesin, yoksa hüsrana uğrar, kaybedersin. Amelini göstermekten sakın! İyilik Allah'tandır. O, mükafat verendir."
Sayfa 49 - Zafer ve iktidar vaad edilen nesilKitabı okudu
Reklam
·
Puan vermedi
Eşkiyaların Şereflisi İnce Memed
Kitabı başı Abdi Ağa ile başlar,Abdi Ağa ile biter. Kitapta zulmün temsilcisidir Abdi Ağa. Topal Ali de pişmanlıklarımızdır. Cabbar dostumuz, Memed adaletimizdir. Iraz teyze anamız, Hatçe bacımızdır. Aşık içimizdeki sanat, tanıklar içimizdeki yalanlardır.Durmuş Ali dayanak noktamız, Hürü Ana duygularımızdır. Asım Çavuş namusumuz, Deli Durdu dengesizliğimizdir. Köylü güvenimiz, Ali Safa Bey kara gecmişimizdir. Kitabı bir de bu açıdan değerlendirin. Memed isteyerek bu durumlara düsmedi. O köylünün düşünemediğini düşündü, göremediğini gördü. Memed gözleri parladığında düşündüğü kafasına otururdu. Kararsızlık beyninden silinir, ırak yerlere göç ederdi. Memed kimsenin yapmadığını yaptı. Başta dışladılar, istemediler. Sonra da başlarına geçirdiler. Dedikleri sözleri ikiletmediler. Memed "Yak" dedi yaktılar, "Yık" dedi yıktılar. Büyük önderler de başta istenmezler sonradan dediklerini emir sayar harfi harfine uygularlar. Memed de öyledir işte. Başta istenmez, dışlanır. Sonradan baş tacı yapılır. Memed kafasına koyanı yaptı. Annesini kaybetti, sallanmadı. Recep Çavuş' kaybetti "Allah'ın hikmeti" dedi, kestirip attı. Ne yazık ki İnce Memed serisine ara vereceğim. Tarık Buğra okumam lazımdır ama Firavun İmanı okurken de aklım İnce Memed'de kalacak. Sağlıcakla kalın.
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,5bin okunma
Ersever’in gazete ve ajanslara gönderdiği bildiri “Ben A. Cem Ersever, PKK’yla mücadelede atılan adımların yanlış olduğunu, mücadelenin ehil ellerce yürütülmesi gerektiğine, TC’nin PKK sorununa karşı bir stratejisinin olmadığına inandığımı ve 1992 yılında zevahiri kurtarmak gerekçesiyle bilgisizce yapılan Kuzey Irak harekâtının devleti bir açmaza soktuğunu, PKK’ya siyasî kazanımlar getireceğini, güçlenmesini sağlayacağını, siyasî işportacı Celal Talabanî isimli şahsın Türkiye’de sadece PKK’nın askerî gücünü ele geçirmek maksadıyla tezgâhlar peşinde olduğunu beyan ederek, 1993 yılı mart ayında kıdemli binbaşı rütbesinde Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Grup komutanlığı görevinden kendi isteğimle ve bazı arkadaşlarımla birlikte emekli oldum” diye uzun bir cümleyle başlıyor.
Doğan KitapKitabı okuyor
Türkiye soykırım yaptı diyen ABD:
-Vietnam'da 4 milyon -Kore'de 3 milyon -Kamboçya ve Laos'da 1 milyon -Afganistan'da 1.5 milyon -Irak'ta 5 milyon -Hiroşima ve Nagazaki'de 350 bin -15/70 milyon Kızılderili -10 milyon Afrikalıyı köle etmek için kaçırırken yolda öldürmüştür.
Ahir zaman Anne-Babalarına Allah Yardım Etsin
Ümmetimizin çocuklarından kiminin bedenlerinin Akdeniz sahillerinde kıyıya vurduğu, kiminin Irak'ta ABD askerleri tarafından aç köpeklere parçalatıldığı, kiminin Suriye'de zalimlerin bombalarıyla kolsuz bacaksız kaldığı, kiminin Gazze'de ilaç ve mama yokluğundan can verdiği, kiminin Afrika'da açlık ve susuzluktan kıvrandığı, kiminin Doğu Türkistan'da daha ana karnında zulme maruz kaldığı, kiminin de bu topraklarda istismarla, vahşetle katledildiği bir dönemde çocuk yetiştirmeye çalışan ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin.
Reklam
"Bira icat edilmedi, keşfedildi. Mutlu bir coğrafç tesadüften ötürü Bereketli Hilal olarak bilinen ve bugünkü Mısır' dan Ak­ deniz kıyısı boyunca Türkiye'nin güneydoğusuna ve oradan da İran ile Irak arasındaki sınır boyunca uzanan bölgede son buzul çağından sonra, MÖ 10.000 civarında yabani tahıl topla­ma işi yaygınlaşınca, birannomkeşfedilmesi de kaçınılmazdı."
George Eliot, çektiği onca sıkıntıdan, ancak kendisini St. John's Wood'da izbe bir eve atarak kurtulabilmiş ve insanların onu kınayan bakışlarının gölgesi altında kalma pahasına oraya yerleşmişti. "Şunun iyice bilinmesini istiyorum ki," diye yazmıştı, "davet edilmeyi beklediğini açıkça beyan etmeyen hiç kimseyi buraya beni görmek için asla davet etmeyeceğim." Öyle ya, bir günahkâr değil miydi o? Evli bir erkekle yaşamıyor muydu ve onu öyle görmek hasbelkader ziyaretine gelmek isteyen Mrs. Smith'in ya da falancanın iffetine halel getirmez miydi? O yüzden de, toplumun kurallarına boyun eğmeli ve “dünya denen şeyden kopuk” bir yaşam sürmeliydi. Ama aynı dönemlerde, Avrupa'nın öbür tarafında, falanca çingeneyle ya da filanca soylu hanımefendiyle özgürce yaşadıktan ve savaşlara katıldıktan sonra, sıra kitaplarını yazmaya geldiğinde işine müthiş şekilde yarayacak olan türlü hayat deneyiminin içinden dilediğini sansürsüz ve engelsiz olarak seçip alabilen genç bir adam yaşıyordu. Şayet Tolstoy isimli bu adam, Priory'de evli bir kadınla “dünya denen şeyden kopuk” gözden ırak bir yaşam sürmüş olsaydı, toplumun vermek istediği ahlak dersi onu ne gibi yüce duygulara ulaştırırsa ulaştırsın, Savaş ve Barış'ı yazması belki de mümkün olmazdı, diye düşünmeden edemedim.
İnsanlar için aşk, şehevi bir istekten, kavuşmanın söndürdüğü, gözden ırak olmanın yok ettiği belirsiz bir istekten başka bir şey değil.
Sayfa 68 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları II.baskıKitabı okuyor
Dediler ki: Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönüle giren gözden ırak olsa ne olur? Hz. Mevlana 🖋️
Reklam
Çocuklara dair
Sizler yaysınız, çocuklarınız da bu yaylardan fırlatılan canlı oklar. Okçu sonsuza giden yoldaki hedefi görür ve okları tez gitsin, ırak gitsin diye gerer sizi var gücüyle. Okçunun elinde gerilmek mutluluk versin size; çünkü O sağlam yayı da sever, uçan oku sevdiği kadar.
Sayfa 9
Bu cihan cehennemini, Sekiz cennet ede bir söz
Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ede bir söz Kişi bile söz demini, Demeye sözün kemini Bu cihan cehennemini, Sekiz cennet ede bir söz Yunus şimdi söz yatından, söyle sözü gayetinden Pek sakın o sah katından, Seni ırak ede bir söz - YUNUS EMRE
Bir çocuğun sorusu
Din öğretmenimiz demişti ki derste Müslümanlar ölürse savaşta, şehit olurmuş. şehitler giderken cennete,
Nesin yayınlarıKitabı okudu
DÜNYAYA NAZAR DEĞMİŞ DEDİLER Dünyaya nazar değmiş dediler Kurşun döktüler Vietnam'a, Irak'a, Afganistan'a... Özgürlük, adalet, barış getireceğiz dediler Kurşun döktüler Dünyayı kurtarmaya geldik dediler Dünyayı kimse alamadı bir daha ellerinden Afrika onlardan önce hep beyazdı Afrika bir zamanlar şişmandı Petrol, altın, sömürü Sömürü, altın, petrol Dünyaya nazarı onlar değdirdiler Dünyaya nazar değmiş dediler Dünyaya kurşun döktüler...
"...Nil-i mübarek, Dicle ve Fırat gibi ırmaklar... hadiste rivayet ediliyor ki: "O üç nehrin herbirine Cennetten birer katre (damla) her vakit damlıyor ve ondan bereketlidirler." Hem bir rivayette denilmiş ki: "Şu üç nehrin menbaları, cennettendir."(1) Hz. Peygamber (s.a.v.), miraç hadisinde şöyle buyurmuştur: "...
Sayfa 327 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.