Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aralık ayında, başıbozuk kuvvetlerin durumu daha da karıştı. Birçokları yeni orduya geçti; fakat Ethem’in etrafında hâlâ kuvvetli bir kısım bulunuyordu. Miralay Arif, Anadolu İhtilâli hakkındaki hatıralarında bundan epeyce bahseder. Yazdığına göre, Ethem’in üç bin kişilik kuvveti, ayrıca yüz makineli tüfeği ve dört topu varmış. Onların fikir
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
Reklam
TEPEBAŞI'ndaki İngiliz Elçiliğinin bahçe kapısının önünde bavullu, torbalı, çantalı, sarıklı, fesli yüzden fazla Osmanlı toplanmıştı. Birbirleriyle itişerek, kakışarak, panik halinde, içeri girme ye, kapıdaki görevliler de düzeni korumaya, sığınmacıların birer birer içeri girmesini sağlamaya çalışıyorlardı. Bir İngiliz askeri içeri girmek
Sayfa 134Kitabı okudu
kitapta çok beğendiğim bazı kısımlar
-yahudinin şapkası ve inkilaplar- “selâhattin gözleri parlayarak koşa koşa merdivenlerden inmişti ve daha o inişi duyar duymaz ben anlamıştım yahudi'nin onu kandıracağını: çok da sürmedi. elinde o tuhaf çanta, başında şapka, yahudi, bahçe kapısına yürürken: siz boşuna inmeyin istanbul'a, diyordu. siz bana gene bir mektup yazınız, ben
Gizemcilik tarihinde tüm yollar ilkin Orta Asya'dan çıkıyor, bir kol Uzakdoğu'ya uzanıyor diğer kolu ise, sanki kaçınılmaz bir şekilde, Mısır'a varıyor oradan da Ortadoğu, Arap Yarımadası, Anadolu yolu ile Batı'ya. Gizemciliğin kesin yolunu ve kesin coğrafyasını çizmek, çizebilmek bugün bile pek kolay değildir, fakat hangi 'güzergahı' izlerseniz izleyin er veya geç Anadolu'ya oradan da İstanbul'a varmış olursunuz.
Sayfa 187Kitabı okudu
1924 yılında Mokattam gazetesinin Şerif Hüseyin'le röportajı,
- Altesleri, Hilafeti üstlenmek üzere bir şeyler yapmayı düşünüyor mu ya da yaptı mı? - Dinim ve bütün imanım üzerine yemin ederim ve aksi halde inkarcı sayılayım ki, hiç böyle bir düşüncem yok ve Hilafeti kendime ya da yakınlarıma almak için hiç bir şey yapmadım. Bu düşünceyle rahatsız olanlar sakinleşsinler. - Altesleri halife ve Hilafet
Sayfa 308 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ÜNAL YALTIRIK Diyarbakır'da İlkokul 8 yaşında herhalde Diyarbakır'a geliyorsunuz, 1940-41 arası... Kabaca 8-12 yaş arasında Diyarbakır'dasınız diyebilir miyiz? Evet. İlkokula orada başladığım için o hesaba geliyor. 8 yaşında ilkokula Diyarbakır'da başladım. Diyarbakır'daki evinizi hatırlıyor musunuz? Nasıl bir evdi?
Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
Büyük salonun kapıya yakın bir duvarının önünde birdenbire durdum. O andaki hislerimi, bilhassa aradan bu kadar seneler geçtikten sonra, anlatmama imkân yok. Yalnız orada, kürk mantolu bir kadın portresinin önünde, mıhlanmış gibi durduğumu hatırlıyorum. Resimleri seyredip geçenler, vücutlarıyla beni sağa sola itiyorlar, fakat ben olduğum yerden
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir başka gece Sofya'da ilk kez opera izlemiş ve dönüşünde arkadaşına şöyle demişti. "Ben Bulgarlara Balkan Savaşı'nda niye yenildiğimizi anladım, biz onların geri kalmış olduğunu düşünürdük ama onların operaları varmış. İstanbul'da tiyatro bile yok sayılır." 𝗠𝘂𝘀𝘁𝗮𝗳𝗮 𝗞𝗲𝗺𝗮𝗹 𝗵𝗲𝗿 𝘇𝗮𝗺𝗮𝗻 𝗯𝗶𝗿 𝗺𝗶𝗹𝗹𝗲𝘁𝗶𝗻 𝘀𝗮𝗱𝗲𝗰𝗲 𝗮𝘀𝗸𝗲𝗿𝗶 𝗯𝗶𝗿𝗹𝗶𝗸𝗹𝗲𝗿𝗹𝗲 𝗱𝗲𝗴̆𝗶𝗹, 𝗯𝗶𝗹𝗶𝗺𝗹𝗲, 𝗲𝗴̆𝗶𝘁𝗶𝗺𝗹𝗲, 𝗸𝘂̈𝗹𝘁𝘂̈𝗿𝗹𝗲 𝘃𝗲 𝘀𝗮𝗻𝗮𝘁𝗹𝗮 𝗴𝘂̈𝗰̧𝗹𝗲𝗻𝗲𝗰𝗲𝗴̆𝗶𝗻𝗶 𝘀𝗼̈𝘆𝗹𝗲𝗿𝗱𝗶. İşte bu opera, teorisinin yüzlerce kanıtından biriydi. Ona göre Türk milleti de böyle güçlenerek büyük bir millet olmaya devam edecekti.
Reklam
FERİŞTAH - Merhaba... MÜKREMÎN - Peh! Bırak şimdi bu numaraları? FERÎŞTAH - Nasıl? MÜKREMÎN - Sen bana merhaba diyeceksin ben de sana karşılık vereceğim. Sonra birbirimize ısınacağız. Benim kalbimi esir edeceksin ve sonunda beni aldatacaksın değil mi? Al o merhabanı ve defol git buradan. FERİŞTAH - Nereden çıkardınız bütün bunları? Evet
Neyzen, Hayyam, Şair Eşref, Gürpınar
_Ben sana bok demem. Boklar duyar ar eder. Bir zerren düşse boka, onu da mundar eder. Tanrı senin hamurunu, necasetle yoğurmuş. Anan seni sıçar iken, yanlışlıkla doğurmuş. _Rakı, şarap içiyorsam sana ne? Yoksa sana bir zararım içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye. Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim _Göbekler perçin olmuş, hava geçmez aradan.
154 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.