‘’İstersen yaparsın!’’ sözü tam bir kandırmacaydı. İnsan ancak yapabileceğini isterdi, ‘’istemek’’ kavramı, ‘’dilemek’’ten ve ‘’hayallere dalmak’’tan farklı bir şeydi. Bedelini göze almakla, gereğini yapmakla ilgili bir şeydi.
Rengini dünyaya ilk defa sunan
Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim
Sevgilim
Bana 'sen bir şairsin' dediğin zaman.
Yalnız sana yazıyorum bu şiiri
İstersen bir şiir gibi okuma
Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu
Soğuklar başlayınca havalanıp
Millerce yol katettikten sonra
Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle.
Ve yazmış olacağım bir de
Her dönemde her çağda
Sevdanın kendine özgü diliyle.
Çektiğim ızdırabın farkında gibiydi ve beni cesaretlendirmek istercesine ilahi vaatlerle dolu bir bakış attı. Gözleri âdeta bir şiir, her bakışı âdeta bir şarkıydı.
Bana şöyle diyordu:
“Eğer benim olmayı istersen, seni Tanrı’nın cennetinde Tanrı’dan daha çok mutlu edeceğim. Melekler bile seni kıskanacak. Seni sarmalamak üzere olan şu kefeni yırt at. Ben güzelliğim, ben gençliğim, ben hayatın ta kendisiyim. Bana gel! İkimiz birlikte aşk olacağız. Yehova sana bunun karşılığında ne sunabilir ki? Varlığımız bir rüya gibi akıp gidecek ve sonsuz bir öpücükten ibaret olacak.
Şu kadehteki şarabı dök gitsin ve işte o zaman özgürsün. Seni bilinmeyen adalara götüreceğim. Koynumda, som altından bir yatakta, gümüş bir köşkte uyuyacaksın çünkü seni seviyorum ve seni, huzurunda pek çok asil yüreğin ona ulaşamayan sevgi selleri akıttığı Tanrı’na götürmek istiyorum!”
Bu sözler kulaklarımda sonsuz bir hoşluğun ritmiyle çınlıyor gibiydi çünkü bakışları sanki konuşuyor ve gözlerinin bana gönderdiği cümleler, sanki görünmez bir ağız onları ruhuma üflemiş gibi yüreğimin derinliklerinde yankılanıyordu..
Günde an az beş dakika gökyüzüne bakmalı insan. Bulunduğunuz yerde deniz yoksa, gökyüzünde yüzebilirsiniz bile! Nasıl mı? Hayallerinizle! Şair Sabahattin Ali,
“Görmek istersen denizi
Yukarıya çevir yüzü
Deniz gibidir gökyüzü
Aldırma gönül aldırma”
dizeleriyle anlatıyor bu duyguyu.
“Rabbim” dedi, “Beni bağışla. Dilimin söylediğinden beni hariç tut.” Yutkundu boğazındaki yumruyu itmeye çalışarak, “İstersen de tutma. Ama bundan sonra cennetinin yokluğu değil, beni cehenneminin yokluğu korkutur.”
''Dışın nasıl görünüyorsa için de öyle olsun, yahut, daha da yalın söylenmesini istersen: .''
Kendinizi herkese olduğunuz yahut olabileceğinizden farklı olmamış olduğunuz gibi gösterecek olan durumunuzdan farklı değilmiş gibi göstermeyeceğiniz sanısına kapılmayın.'
Hakkımızda kim ne isterse söyleyebilir, istedikleri hükmü verebilirler.Biz yine heyecanlarımızdan, taşkınlıklarımızdan vazgeçmeden, hatalarımızdan utanç duymadan doğruluk yolunda yürümeye devam edeceğiz.Başkasından saygı görmek istersen, önce ve en önemlisi kendi kendine saygı duymalısın; ancak bu şekilde kendini saydırabilirsin.