Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben gene aynı yaşlardayken, hiç unutamadığım bir şey söyledi bana: Kendi kafasını göstererek, ''kızım'' dedi, ''bir kadının namusu belinden aşağısında değil, burada, kafasındadır. Farzedelim ki, parası olduğu için, bir adamla evlendin. Sen namusuz bir kadınsın bunu yaptığın için. O adama bağlı kalsan da, onu hiç aldatmasan da, gene namussuzsun. Çünkü parası yüzünden oturuyorsun o adamla. Asıl orospuluk budur. Para uğruna cinsel ilişki kurmaktır asıl orospuluk. Hiç menfaat gütmeden ve başkalarına kötülük etmeden sevgili değiştiren bir kadına, ben orospu demem, çapkın kadın derim ancak. Senin çapkın bir kadın olmanı istemem. Ama çıkarını kollayan nikahlı bir kadın olacağına, çapkın bir kadın ol daha iyi.''
"Siz erkekler zaten hiç bir şeyden anlamazsınız bu dünyada," dedi. "Anlamıyorsunuz ki, güzel kadın da milli değerdir. Tıpkı nadir ağaçlar gibi, faydalı buluntular gibi, tarihi abideler gibi.’
Sayfa 109 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Julie: -Hayır efendim, dedi. Toplum yasaları yüreğimin üzerine öyle ağır basıyor, beni öyle kırıp döküyor ki, göğe yükselemiyorum.
Sayfa 103 - AkvaryumKitabı okudu
BİR AYRILIŞ HİKAYESİ Erkek kadına dedi ki: -Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya,
“Annelerin annesi...”
Minik ellerini öpüp kokladı okulun kapısında, telaşlı çocukların sırt çantalarından sırtına yediği darbeyi hissetmedi bile. “Allah zihin açıklığı versin,” dedi gülerek. Sel gibi akan çocuk kalabalığına karışmadan evladı. Şimdi avucunun içindeki minik eli biraz daha sıktı. “Hadi koştur Erhan'ım koştur, geç kaldık...” Beş yaşındaki Erhan'la
Kesik bir hıçkırıkla sarsıldı. "Öyle yalnızım ki," diye fısıldadı. Yaşlı kadın "Sınavlardan biri olmalı bu" dedi. "İnsanlar neredeyse hep yalnızdır".
Reklam
BİR AYRILIŞ HİKAYESİ Erkek kadına dedi ki: -Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya ... Erkek kadına dedi ki:
Korkumu bastırmak ve kötü şeyler düşünmemek için, içimden şiir okuyordum. "Beni sev "dedi kadın. Ama kendin gibi sev. Yani kendini sever gibi sev. İçten ve nedensiz sev. Öyle bir sev ki beni. Bana baktığında kendini gör ....
Acı Üzerine
Ve bir kadın konuştu," Bize acıdan söz et " Ve o dedi ki: Acınız, anlayışınızı kuşatan kabuğun kırılışıdır. Meyvenin çekirdeğinin güneşe çıkması için Kabuğunun nasıl kırılması gerekliyse, Siz de acıyı tatmalısınız. Ve yüreğinizi yaşamınızın gündelik mucizelerinin merakı içinde tutabilirseniz, acınız sevincinizden daha az mükemmel görünmeyebilir. Ve hatta tarlalarınızdan geçip giden mevsimleri kanıksadığınız gibi yüreğinizin mevsimlerini de kanıksarsınız. Ve üzüntünüzün kışlarını da büyük bir dinginlikle izlersiniz. Acılarınızı çoğunlukla kendiniz seçersiniz. Acılarınız içinizdeki hekimin hasta benliğinizi tedavi ederken kullandığı acı iksirdir. O halde hekime güvenin ve size sunduğu ilacı sessizce ve sakinlikle için. Çünkü onun eli, size ağır ve sert gelse de, Görünmeyenin şefkatli elleriyle yönlenmiştir, Ve sunduğu kadeh dudaklarınızı yaksa da Çömlekçinin O'nun kendi gözyaşlarıyla ıslattığı kilden yapılmıştır .
Kameramı aldım ve insanlarla tanışıp onlara neden savaştıklarını sormaya gittim. Ta ki Şamil Basayev ile tanışana kadar. Bazı insanlar gazeteci olduğumu düşünüyordu. İnsanların dürüst olduklarını gördüm. Allah'a yemin ederim ki yaşlı bir kadınla aramda şu diyalog geçtiği zaman ağladım: "Ne zamana kadar direneceksiniz? Kadın: "Bizler, Ruslardan kurtulmak istiyoruz" Ona sordum: "Neden savaşıyorsunuz?" Kadın cevapladı: "Müslüman gibi yaşamak istiyoruz, Ruslarla birlikte yaşamak istemiyoruz." "Mücahidlere ne verebilirsiniz?" dedim. Kadın: "Hiçbir şeyim yok fakat üzerime giydiğim ceket var" dedi. Bu nedenle ağladım, eğer bu yaşlı kadın bununla mücahidlere yardım edebiliyorsa biz neden korkuyor ve tereddüt ediyorduk? Böylece o gün, kardeşlerle davaya girmeye ve halkı eğitmeye karar verdim, bu ilk adımdı.
Sayfa 43 - Savaş için hazırlıkKitabı okudu
Reklam
Erkek kadına dedi ki : -Seni seviyorum, ama nasıl, kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz, yüzde yüz, yüzde bin beş yüz, yüzde hudutsuz kere yüz... Kadın erkeğe dedi ki : - Baktım dudağımla, yüreğimle, kafamla; severek, korkarak, eğilerek, dudağına, yüreğine, kafana. Şimdi ne söylüyorsam karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...
kendi günahına bakmadan, başkasını yerenler…
Zina yaptığı için Musa’nın yasasına göre taşa tutulacak bir kadın gördü, ve insanlara dedi ki, Durun, aranızda günahsız olan varsa, ilk taşı o atsın
Sayfa 303 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 18. BaskıKitabı okudu
"Bakışlarında âşık olduğunu söyleyen bir şey var." "İnsanın bakışlarında aşkı ele veren ne olabilir ki?" Başını sallayıp, "Bilmiyorum," dedi. "Fakat özellikle, senin aşksız yaşamayacak biri olduğunu hissediyorum."
"Anlat!" dedi kadın. "Ne anlatayım?" diye sordu adam. "Anlat bir şeyler işte!" diye cevapladı kadın. "Kalmadı bir şey!" dedi adam sıkıntılı bir sesle. "Yani her şeyi anlattın mı?" diye sordu kadın bu defa. "Mesele bu ya!" dedi adam, kadına dönerek, "Ben aslında anlatmak istediğim hiçbir şeyi anlatamadım." "E anlat işte!" diye üsteledi kadın. "Neyi?" diye sordu adam kadına. "Anlatamadıklarını?!" dedi kadın. "Anlatamadıklarını nasıl anlatır ki insan?" diye sordu adam kadına, belki kadına değil, kadından çok kendine, içine, içinin derinliklerine.
Çapkın kadın...
Ben gene aynı yaşlardayken, hiç unutamadığım bir şey söyledi bana: Kendi kafasını göstererek, “kızım" dedi, "Bir kadının namusu belinden aşağısında değil, burada, kafasındadır. Farzedelim ki, parası olduğu için, bir adamla evlendin. Sen namussuz bir kadınsın bunu yaptığın için. O adama bağlı kalsan da, onu hiç aldatmasan da, gene namussuzsun. Çünkü parası yüzünden oturuyorsun o adamla. Asıl orospuluk budur. Para uğruna cinsel ilişki kurmaktır asıl orospuluk. Hiç menfaat gütmeden ve başkalarına kötülük etmeden sevgili değiştiren bir kadına, ben orospu demem, çapkın kadın derim ancak.
Sayfa 119
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.