- Böyle bir şaheser hakkında ne inceleme ne de yorumda bulunmak haddime bile değil ama içimden geçenleri belirtmek istedim..
Nihat: "Ne istediğini bilsen canın sıkılmaz!" dedi.
Ömer, yalvarır gibi cevap verdi: "Bana istenecek bir şey söyle, uğruna can verilecek bir şey söyle, hemen dört elle sarılayım..."
Nihat güldü:
Herkese Merhaba,
Bu platformda aktif olarak başladığımdan itibaren bu ilk 10 puanımdır. Acotor serisinden sonra beni böyle etkileyecek kitap olacağını sanmıyordum ama oldu. Yıldızlı 10 puan olsa onuda verirdim. Kitabı ilk yurtdışındaki bookstagram görmüştüm. Öve öve bitiremiyorlardı,bilirsiniz çok popüler kitaplar benim tarafımdan beğenilmez.
Çok zaman önce okumuş olduğum bu muhteşem eser üzerine birde ben yorum yapayım dedim. Dikkat!! Kitap içerisinden alıntılar ve ufakta olsa, yazar hakkında bilgilendirme ve şahsi görüşümü içerir.
Bundan yıllar yıllar evvel, sene 1092 yılında Buhara’dan yola çıkmış bir kervana köle olarak satılan güzel bir kızımız ile başlıyor bugünkü efsanemiz.
Bu inceleme yedi bölümden oluşuyor. Dilerseniz istediğiniz bölümü ya da bölümleri bağımsız olarak okuyabilirsiniz:
Bölümler:
1- Homeros kimdi?
2- İlyada destanı
3- Troya savaşının Öncesi
4- İlyada’nın özeti
5- Akhilleus
Yalnızlığın karanlık yansıması deyince akla ilk gelen isim, çok erken gidenlerden bir güzel adam, duyguların soyut hâllerine somut şekiller veren Oğuz Atay.
Öykü yazmanın roman yazmaktan daha zor olduğunu düşünenlerdenim; zira kısa pasajlarda, işlenen konuyu istenen duygular ile aktarmak büyük maharet istiyor. Atay'ımız da işte bu ustalardan
İnsan bir kitabı gözleri dolarak, bazen kendi kendine gülerek bazen de iç sesini dışa vurarak okuyunca çevresindekiler tarafından farklı bir nitelemeye tâbi tutuluyor. Bu süre zarfında duygularım sanki benimle dalga geçiyordu, hüzünlü hiçbir satırı olmamasına rağmen bana ağır gelen o kadar fazla bölüm vardı ki daha fazla devam edemeyeceğimi
Bir kadın olarak da bu kadar gururun ayaklar altında alındığını görmek üzücü olsada burada temel mantığın bence kişinin aşkını anlatırken yaşadığı sevgisizliginde bulduğunu fark ettim. Çünkü çocukluğunda annesi tarafından bile sevgi, şefkat ve merhamet görmemiş çocuklar sevgiyi aşkı bir başka boyuta aramaktadır.
Çok sevdiği adamın hiç farkında olmadığı kadın... Bilinmeyen bir kadından bilinen bir adama yazılan bu mektup,sevgisiz ve sadakatsiz geçen bir ömrü kaleme almıştır.
"Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen..."
Kadının yaşadığı gerçek anlamda aşk mıdır yoksa bir tutku,bir takıntı mı? Bu sorunun cevabını vermekte kararsız kaldım. Yaşadığı ne olursa olsun çok yoğun duygular...
Edebiyatımızın yüz akı romanlarından biri ‘'Bir Gün Tek Başına''. İç monologlarla ilerleyen çok başarılı, özgün anlatım tekniği, hiç bir noktada aksamayan usta işi kurgusu ve insanın o gizemli iç dünyasını anlatışındaki üstün başarısı ile sadece edebiyatımızın değil, dünya edebiyatının da sayılı eserleri arasında anılmayı hak
Roman Sanatı Eserinin Tercümesine Önsözü
BİRKAÇ SÖZ
Edebiyatla uğraşanların büyük bir kısmı arasında yerleşmiş bir kanaat var: romanı, yazarın her türlü müdahalesinden uzak, başı sonu belli bir vakanın derli toplu hikayesi diye tarif etmek isterler. O yüzden roman tekniği dedikleri hususi bir hüner de tasavvur ve icadedilmemiştir.
Tolkien'in efsanevi eseri Yüzüklerin Efendisi için ne yazılsa spoiler etkisi yapmaz heralde. Okumayan vardır ama izlemeyen çok azdır, hakkında bilgiler duymayan ise yoktur. Yani meşhur bir sözde olduğu gibi dünya Tolkien'in bu eserinden sonra ikiye bölünmüştür: LOTR'u okumuş olanlar ve okuyacak olanlar.
Yayımlandığı ilk yıllarda önce
Çok fazla okunacak eser olmasından dolayı kararsız kalıp kitap siparişi verememek, elindeki kitabı ağır ağır okumak,bitmesini yeni gelen kitaba göre ayarlamak.
Sayın Nart, sayfasındaki inceleme sonrası seneler evvel kitabı okuduğum aklıma geldi. Hele incelemesini okuduktan sonra tüm sayfalar yeniden yeniden hafızamda canlandı. Senin kadar kelimeleri yönetip yerlerine yerleştiremeyen ben için inceleme hele de senin yorumundan sonra çok gariban kalacak Sayın Nart.. Ama okuyanı bol olsun diye umut