Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İlk sabah. Kapıya vurdu ve on dakika bekledi (her zaman yaptığı gibi). Keyifli bir on dakika değildi benim için, gece boyunca kurduğum yüreğe su serpen düşünceler uçup gitmişti ve ben yalnız kalmıştım. Orada dikilip kendi kendime, eğer yapmaya kalkarsa karşı koyma, karşı koyma deyip durdum. İçimden, ne isterseniz yapın ama beni öldürmeyin demek geçiyordu. Beni öldürmezseniz, yeniden yapabilirsiniz. Yıkanınca çekmeme garantim varmış gibi. Hor kullanmaya dayanıklı.
1940'ların Sonları ve Atsız: 1948 sonlarında Atsız, Yeni Sabah gazetesine yazılar da yazmıştır. 03 Ocak 1949'da İsmail Hakkı Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta şöyle diyor: ( Bu mektup, Hacaloğlu'nun Atsız'ın Mektupları kitabında yoktur.) "Ben 15 aydır Yeni Sabah gazetesine yazı yazıyorum. Haftada bir yazı koyuyor ve
Reklam
Öner ve Yücel Davası: 31 Mart 1947'de Atsız, Zeki Velidî ve arkadaşlarının beraatıyla sonuçlanan Irkçılık-Turancılık Davası'nın yankıları 1947 yılında başlayan Öner ve Yücel Davası ile devam etmiştir. Dava, 29 Ocak 1947'de İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer'in TBMM'deki bir konuşması ve Fevzi Çakmak'ın 05 Şubat
ghosting yapmış paşam
Bu sabah ona karşı hiç yakın davranmadım, sohbet etme isteğini geri çevirdim. Ama böylece gözünde değerim arttı.
Sayfa 366 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
1940'ların Sonları ve Atsız: 1948 sonlarında Atsız, Yeni Sabah gazetesine yazılar da yazmıştır. 03 Ocak 1949'da İsmail Hakkı Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta şöyle diyor: "Ben 15 aydır Yeni Sabah gazetesine yazı yazıyorum. Haftada bir yazı koyuyor ve makale başına 15 lira veriyorlar. Görüyorsun, kazancım yolunda. 20 lira
BAHARIN İLK SABAHLARI
Tüyden hafif olurum böyle sabahlar Karşı damda bir güneş parçası, İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar; Bağıra çağıra düşerim yollara; Döner döner durur başım havalarda. Sanırım ki günler hep güzel gidecek; Her sabah böyle bahar; Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum. Derim ki: "Sıkıntılar duradursun!" Şairliğimle yetinir,Avunurum
Reklam
Caddenin karşı tarafında binalar üstlerinde uçuşan martılar vardı. Onları izledim. Her sabah işyerinde cam önüne konan martıları simitle beslediğini anlatır dururdu. Acaba o martılar hala cam önünde bekliyorlar mıdır?
Sayfa 30 - Kitap Müptelası Yayınları & 1. Baskı & MartılarKitabı okudu
"Akşam ve sabah kul huvallahu ehad ile Nas ve Felak surelerini üçer sefer oku. Bunlar her türlü fenalık ve sana gelebilecek zararlara karşı sana yeter." (Ebu Davud, Edeb, 101)
Sayfa 568
Leptin yağ dokusundan salgılanır ve tokluk hissi verir dedik ancak kilolu kişilerde o kadar yağ dokusu bulunmasına rağmen neden tok hissetmekte zorlanırlar? Cevap, tıpkı insülin direncinde olduğu gibi, leptin direncinde gizlidir. Hücreler, leptine duyarsızlaşır. Diğer bir deyişle, hücreler leptine karşı dirençli hale gelir. Gece açlığıyla ilişkisine geçersek leptin genellikle en çok gece 02.00-04.00 arasında salgılanır. Bu saatler uykunun en derin olduğu, büyüme hormonunun salgılandığı ve yeterince açlık olduğu için insülinin düşük seviyelerde olduğu saatlerdir. Akşam açlığı ile sirkadiyen ritme uygun saat olan 23.00 öncesinde uykuya dalındığında vücut yağ yakımına başlar. Bu yağ yakımı özellikle istenmeyen organ etrafındaki yağlar başta olmak üzere depo yağlarının yakımıdır. Yakılan yağlar leptin seviyelerini yükseltir. İşte her gece bu süreç gerçekleştiğinde leptin duyarsızlığı azalacaktır. Aynı şekilde, insülin duyarsızlığı da. Ayrıca sabah kahvaltıya uyandığımızda gece boyunca yağ yakımı modunda olan bir bünyeyle uyanmak da işin bonusudur.
"Her sabah uyanduğında kendine şunları söylemeyi unutma: Bugün de uyandığım için şanslıyım, kıymetli bir hayatım var ve bunu boşa harcamayacağım, tüm enerjimi kendimi geliştirmek, kalbimle başkalarına da ulaşmak, herkesin iyiliğini sağlayacak şekilde aydınlanmak için kullanacağım. Başkalarına karşı iyi niyetli olacağım, öfkelenmeyeceğim veya onlar hakkında kötü düşünmeyeceğim."
Reklam
Kadınlar piçlerle tanışırlar. Sorumsuzluklarına ve hayatın işlevsel alanlarının dışındaki uzmanlıklarına hayran kalırlar. Geçmişin, geleceğin, hatıraların ve ideallerin konuşulmadığı masalarda uzun uzun tarif edilerek hazırlatılan kokteyller içerler. Bir sonraki iş gününde erişilmesi gereken verimlilik kotaları olmadığı için uzun uzun sevişilen yataklarda uyurlar. Ve sabah, kadınlar piçlere âşık uyanırlar. Doğru kişi tarafından çaldırılmasını bekledikleri telefonların yakınlarında sinirlenirler. Aile ve dostları ile ayarladıkları tanışma randevularına tek taraflı iştiraklerden ötürü özür dilerler. Sorumsuzluğun her türlü içten duyguya karşı duyarsızlığı da içerdiğini düşündükleri gecelerde ağlayarak uyurlar. Ve sabah kadınlar piçlerden nefret ederek uyanırlar.
Tiksinti, tek kalkanı yüzümün Tek özürüm dünyaya karşı ve sabah Bir başdönmesiyle çıkmak sokaklara Ekşimiş bir güneş, sarsak bir otobüs...
Gazete bütün insanları tek bir kafa haline getirmeye çalışır. Benim kafama, benim düşünceme karşı savaşır. Tüm insanların kafasını ve düşüncesini ele geçirmeye çalışır. Bunu becerir de. Sabah kâğıdı okursan, öğlene, diğer Papalagi’lerin kafalarında ne taşıdıklarını, ne düşündüklerini bilirsin.
Karşıda Kıbrızlı yalısı İnce, beyaz, Boğaz'a vurgun Ostrorog ondan biraz sonra. Güneşin son ışıkları Camlarda parıldarken Aklım gitti Bir çocukluk masalına. Hani bir çocuk vardır, Hep karşı dağa özlemli. Çünkü o dağda bir ev vardır Güneş batarken camları altın renkli. Yola çıkar çocuk bir sabah, Bırakıp yoksul baba evini, Gider günlerle, gecelerle, Tırmanıp tepelere Düşüp derelere Ve gelir altın renkli eve.
Bu sabah fark ettim; hayata karşı duruşum, denizanalarınınkiyle aynı. Dalgalarla birlikte dalgalanıyor, dokunmaya çalışanların canını yakıyor, sert darbeler karşısında da parçalara ayrılıyorum.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.