Köyün en güzel kızıydı Kumru .Aşık olduğu adama kaçınca kanatları kırıldı . Eşinin hapse girmesini fırsat bilerek kaçtı oradan . Karnındaki bebe onun gibi kırılmasın istedi .Kanat koydu adını kendi kırılmışlığına inat .Fakat kurtulamadı eşinin zulmünden .Annesinin intikamını Kanat aldı babasından .İşte o gün en çok horgörüldüğü
yer olan sığınma evi ile tanıştı .Kaçtı oradan ama sokaklarda açlık vardı .
Arkadaşı Nevzat ile birlikte bir adamın cüzdanını alıp kaçmalarıyla birlikte arkalarında bir ceset ,ellerinde de bir anahtar vardı.
Bir taraftan polis, diğer taraftan da anahtarın peşindeki kötü adamlar Kanat ve Nevzat'ın kabusu oldu .Sonrası kovalamaca ve cinayetler ...
Onların cinayet işlemediğine inanan komiser Hikmet'in yardımıyla çocuklarda bulunan anahtar öyle kapıları açtı ki inanamayacaksınız .Hem bugüne hem de geçmişe ait hesaplar böylece kapanacaktı Birçok iş adamı ve politikacı hapse girecekti .
Soluksuz okuyacağınız bu polisiye macera
sizlere vay be dedirtecek cinsten .
Kanat ,Başkomiser Hikmet ,Ayarsız ve Mevra ile bir an tanışmanızı istiyorum
"Aç bir şehrin dişlileri arasına sıkışmış çocuklarız , Ne e yutabiliyor ne de tükürebiliyor bizi "
Seri katil olmak için kaç cinayet işlemek gerekiyordu ? Dört mü? Beş mi? Bu kesinlikle önemli değildi .
Korku aklın katilidir.
Bazen iki kardeş doğar,iki kardeş o kadar birbirinin ayrısı olur ki kardeş olduğuna kimse inanamaz Aynı Habil ile Kabil gibi