İnsanın kendisini bildiği bir yoldaşa ihtiyacı vardır bazen. Mutlu olmak için değil mutsuz kalmamayı öğrenmek için gerek duyar bu yoldaşa. İnsanlar tarafından canı yandığı için ister bunu. Ama en çok da aynı noktadan tekrar hançerlenmemek için hayatı tekrardan tanıması gerekir. İşte ben de bu kitapta en çok kendimiz olmayı, kendimize bile kapatmayı yegledigimiz o iklimi ortaya çıkarmaya çalıştım. Bazen fırtınayla bazen masmavi bir gökyüzüyle. Kim ne derse desin bizim en çok kendimizi tanımamıza ihtiyacımız var.
İnsan PortresiRıdvan Karadöngel · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202282 okunma
Hayatınıza küçücük de olsa dokunan insanları bilirsiniz.O insanlarla zaman daha kıymetlidir.
Peki hayatınızdan zaman çalanları bilir misiniz? Eminim ki farkında değiliz.
Eskiden bir günde alınan yollar şimdi en cok 5 saatte alınıyor. Eskiden günlerce süren işlerimiz şimdi çabucak bitiyor. Eskiden haftalarca sürülen tarlalar şimdi bir gunde
☆☆☆☆☆
Çevremizdekiler bizim davranışımızı anlamıyorlarsa anlamasınlar. Bizim sadece onların anlayabileceği davranışlar sergilememizi istemeleri, bize dayatmada bulunma çabalardır. Eğer bu onların gözünde "asosyal" veya "akılsız" olmak demekse bırakın öyle olsun. Onlar çoğunlukla bizim özgürlüğümüze ve kendimiz olma cesaretine içerlerler. Yapıp ettiklerimiz başkalarına zarar vermediği veya onların haklarını çiğnemediği sürece kimseye açıklama yapmaya veya hesap vermeye mecbur değiliz.
Sayfa 43 - Say Yayınları 5. Baskı Çevr. Orhan DüzKitabı okudu
Son 10 gündür bu kitapla yatıp kalkıyorum desem yalan olmaz... Okuma serüvenimde bu kitap bir kilometre taşı oldu benim için. Nedenlerini dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Çünkü anlatacak gerçekten çok şey var bu kitapla ilgili. Hepsini bir incelemeye sığdırmak mümkün olamayacağı için kendimce önemli gördüğüm bazı konuları masaya
Elif Şafak Aşk romanında aşkı anlatırken Amerikalı bir ev kadınının hikayesini kullanıyor. Ella ismindeki orta yaşlı ve düzenli bir hayatı olan kadın iş arayışına girer ve fırsat olarak karşısına bir yayınevinde editör asistanı olarak bir iş çıkar. Okumayı seven Ella Zahara adında bir yazarın asistanı olur ve ilk iş olarak da tasavvuf felsefesini konu olan tarihi bir romanı okuyup değerlendirmesi istenir. Ella için ilk başta basit bir iş gibi görünür fakat romanı okudukça etkisinden kurtulamayacak ve hayatında farklı değişikliklere gidecektir.
Aşk romanında Amerikalı bir kadının Mevlana ile tanışması ele alınıyor. Bu tanışma sonrası kadın aşkı yeniden keşfediyor ve bu aşkın peşinden bir yolculuğa sürükleniyor.
Kitabın en ilgi çekici yanlarından biri de aşkın 40 kuralı. Elif Şafak bu 40 kuralı tamamen kendi hayal gücü ile yaratmış ve bunu kullanırken Şems’in söylemlerinde de oldukça etkilenmiş. Bu kurallardan bazıları aşağıdaki gibi.
Yaratanı tanımladığımız kelimeler aslında kendimizi nasıl tanımladığımızı gösterir. Korkulacak bir varlık geliyorsa aklımıza kendimiz de korku içindeyiz demektir. Aşk ve sevgi geliyorsa akla o zaman sende aşk ve sevgi dolusundur.
Evrende her yerde Allah’ı görebilirsin çünkü o her an her yerdedir.
Aklın kimyası ile aşkın kimyası birbirinden çok farklıdır. Akıl korka korka en ufak detayı düşünerek hareket eder fakat aşk doğaçlama yaşamaktır bir anlamda.
Aşk aslında bir seferdir. Yolculuğa çıkan herkes nasıl bir şekilde değişiyorsa aşkı yaşayanda bir şekilde değişmektedir.
YouTube kitap kanalımda Hayvan Çiftliği kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
"Animal
You're an animal
Don't take anything less" Muse
70 yıllık bir fener.
Çok çabuk unuttuk ülkede olanları. Unutmak ve kanıksamak en sevdiğimiz şeyler oldu. "X kişi ne yapsa her
YouTube kitap kanalımdaki videoyla Ulysses'a geçmeden önce okumanız gereken kitapları ve yayınevi tercihimi anlattım:
ytbe.one/KLlr9mQrA-E
Bugün size hayatınızda 1 defa da olsa mutlaka okumanız gereken bir kitap önereceğim. Onun adı: Ulysses!
Kitabı okuduğum süreç boyunca aklımda tek bir alıntı dolaştı durdu. Kafka'nın
NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
2020 de okuduğum kitaplar ve izlediğim filmler arasında en beğendiğim kitapları ve filmleri sizin için naçizane fikrim olarak paylaşmak istiyorum.Tabi herkesin düşünceleri, hayat anlayışı ve sevdiği şeyler değişebilir.Belki sizin içinde yararlı olur bu paylaşımım.Öncelikle malumunuz korona döneminde çok fazla evde durmak durumunda olduğumuz için genelde kitap ve film konusunda yoğun ve bu açıdan baktığımızda çok faydalı ve yararlı bir yıl oldu diyebilirim bu sene benim için.Gelecek sene umut ediyorum ki hem ülkemiz hem de kendimiz açısından daha umut dolu, huzurlu ve sağlıklı bir yıl olur, özellikle de salgınsız ve mutasyonsuz. Sıralamalar bu arada beğeni sırasına göredir.Umarım beğenirsiniz.
Kitaplar
1 - İki Şehrin Hikayesi (C.Dickens)
2 - Beyaz Gemi(C.Aytmatov)
3 - Madame Bovary(G.Flaubert)
4 - Fareler ve İnsanlar(J.Steinbeck)
5 - Babalar ve Oğullar (Turgenyev)
6 - Beyaz Diş(J.London)
7 - Kuyucaklı Yusuf(S.Ali)
8 - Kiralık Konak(Y.K.Karaosmanoğlu)
9 - Kaplumbağalar(F.Bayburt)
10 - Fatih Harbiye(P.Safa)
Filmler
1 - The Invisible Guest
2 - Parasite
3 - 7.Koğuştaki Mucize
4 - The Devil All The Time
5 - Durante La Tormenta
6 - Joker
7 - Knives Out
8 - Fractured
9 - True Story
10 - Run
BU kitabı hayatında kendini öldürmeyi 1 kez bile aklından geçirmiş olanlar kesinlikle okumalı!
Bir söz okumuştum ve çok hoşuma gitmişti. ‘’ insan iki kere doğar, ilki annesinden,ikincisi kendisinden.’’ Veronika işte burada kendisinden doğumu gerçekleştiriyor yavaş yavaş. Tam bir doğum sancısı gibi insanın kendisinden doğması acı verir. İlk doğumda sancıyı anneler çekerken,ikinci doğumun sancısını kendimiz çekeriz.
Veronika bir çok insanın hayatında olmasını istediği ve sahip olamadığı birçok şeye sahip. Hayatındaki anlam arayışı,yaşadığı ilişkilerde vücutlarını kolayca paylaşabilmeleri ama zor olanı ruhunu birleştirecek birini hayatında olmaması,toplumun ruhunda yarattığı tabulardan kaçma isteği. Ve ölmek tamamen hiçliğe gitmek arzusu.
Bu kitabı yanlış ve doğrunun olmadığını,insanların size dayattıklarını kabul ederek veya etmeyerek nasıl yaşayacağınızı,mutluluk ve mutsuzluk arasındaki ince çizgiyi göreceksiniz.