İtiraflarım kitabını Tolstoy, elli yaşında geçirdiği manevi krizden sonra kaleme almıştır. İçine düştüğü bu kriz sonrasında aradığı kurtuluş yollarını ve bu sırada ge- çirdiği fikri, ahlaki ve dini gelişmeleri anlatır. Tolstoy, eninde sonunda ölecek olduğu bu hayatın anlamını bulmaya çalışır. İnsanlığın yaratılıştan beri sorduğu "Ben neden varım?", "Hayatın anlamı ne?", "Ölümlü dünyada tüm bu çaba niye?" sorularına cevap arar. Bu anlam arayışı önce bilimle başlar. Fakat bilimin verdiği cevaplardan tatmin olmaz ve felsefeye yönelir. Sokrates, Hz. Süleyman, Schopenhauer ve Kant gibi önemli düşünürlerin görüşlerine yer verir. Düşünen tüm insanlar gibi Tolstoy'da bu soruların cevabını kesin olarak verememiştir. Çünkü: "Her cevap bireyin kendisinde saklıdır."
İtiraf etmeliyim ki okuduğum en iyi otobiyografilerden. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim
"Kalbim çok şey öğrendi ve yaşadı. Ve bu sayede bilgeliği, deliliği, akıllılığı öğrendim. Ama anladım ki, bu da zor bir iş. Çünkü bilgeliğin olduğu yerde fazlaca üzüntü var"
"Ve bütün deliler gibi ben de kendim dışındaki herkesin deli olduğunu düşünüyordum.."
"Ne istediğimi kendim de bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum ama gene de hayatta bir şeyler bekliyordum."