Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
Derviş’in Kavalı tınısıyla sizi kitabın ilk sayfasından alıp bir yolculuğa çıkartıyor. Yolda kısa kısa öyküler eşlik ediyor size. Kimlerin öyküleri yok ki: fahişeler, sokak çocukları, travestiler, mevsimlik işçiler, kadınlar, çocuklar, ruhları incinmiş ve tecavüze uğramış bedenler…karşılıyor sizi. Bir nevi ötekilerin öyküleri bunlar, biliyorsunuz
Ne için yaşıyorum? Neden bu hayatın içindeyim? Ölsem ne değişecek ki? Başarırsam ne değişecek? En tepeye ulaşırsam ne değişecek? O zamanda bir farklılık aramayacak mıyım? Gerçekten şuan istediğim hedefleri istiyor muyum onu dahi bilmiyorum. Sanki kendimi kaybetmişim gibi geliyor. Bazen bu yaşamımdan nefret ediyorum. Hayır. Hayır. Hayır. Ben beni
Gereksiz yere, anlamsız ve çok uzun bir yorum olacak. Kendim için bir not niteliği olacak. O yüzden bundan sonraki tek bir kelimeyi okuyarak zaman kaybetmeyin. Sadece kitabı bitirdim ve içimdeki anlatamayacağıma emin olduğum duyguyu (bittikten sonra kitabi dakikalarca göğsüme bastırarak düşünüp titrememe, sonra amaçsızca evdeki odalara girip
Bu kitap çok ünlüydü, herkes çok seviyordu. Yazarın onun şeytanları kitabını okumuş ve az da olsa sevmiş biriydim. Bu kitabı 17 yaşında yazmış sanırım, o yüzden pek beklentim yoktu. Keşke hiç beklentim olmasaymış.
Kitaptan değişik alıntılar görüyordum ve merak ettim. Kitabı özetlemek gerekirse havayı kontrol edebilen bir kız bilmem kaç senedir
Tarih 15 Mayıs. Okulun son saatleri. Din dersinde,hocadan gizli gizli yazmıştım. Bu yazılarımda benimle ilgilenen bir hocam vardı. Ona göstermişti ve aynen şöyle demişti: "Senden çok güçlü bir kalem çıkacak kızım..."İyi ki de yazmışım diyorum:)...
Sevgili Kuyucaklı Yusuf;
Bu mektubu içimdeki tüm kırık cam parçalarıyla, ruhumun bir gece
Kitabı okurken gelen aydınlanmalar canımı sıktı yalan değil!
En başta "mektebi bitirir bitirmez mobilyacı gezeceğinize dünya yı gezin " diyor üstad ben orda kaybettim bi kere! Kitaba 1-0 yenik başladım kabul!
Evlilik üzerine çok akla yatkın düşünceleri var İlber hocanın. "Evlilik illa dip dibe olmak değildir. Nefes alacak ,nefes
Okudum bitti. @aysegulcicekoglu kalemini seviyorum ama ilk defa karakterlere çok kızdım.
Öncelikle Savaş senden başlamak istiyorum sende nasıl bir zihniyet vardı anlamış değilim. Dediğin lafları biri bana diyecek, yüzüne bile bakmam aşkımdan ölsem bile. Seni var ya öldürmek istedim. Tamam anladım öfkeni kontrol edemiyorsun da bazı şeyleri bildiğin halde nazik olamaz mıydın? Sana da hak verdim bazı yerlerde ama yine de beklemezdim senden. Neyse sonunda pişman oldun bazı şeylerden hatalarını anladın ama biraz geç oldu. Yine de sen benim en son favorimsin yazardan.
Tutku şimdi sıra sende senin yaşadıkların çok zordu. Bazı yerlerde sana da kızdım. Kendini ezdirmemen alttan almaman hoşuma gitti. Bir yere kadar işte bu dedim. Süründur dedim. Lakin o sakladığın şey var ya işte orada ipler koptu bende. Doğru bulmadım saklaman hiç ama hiç doğru değildi. . Tamam sen sevgisiz büyüdün falan da en iyi bazı şeylerin senin anlaman gerekirken saklamak nedir ya.
Aslında gerçekler ortaya çıktığı zaman daha farklı hayal etmiştim. Ama Savaş öfkesini kontrol etti. Başkası o sırrı duysa affetmezdi.
Turan ya sen nasıl bir abisin. O kadar hakaret ettim ki sana. Herkese yalan söyledin sadece kendini düşündün.
Bu kitapta en sevdiğim kişiler Ebru, Melike, ve Yılmaz. Hele Yılmaz sen çok farklısın. Keşke sana özel bir kitap olsa. Herkesin senin gibi bir arkadaşa ihtiyacı var. Kitabın olsa okurum.
Evet kimler okudu bakalım
Evet, Jose Mauro de Vasconcelos.
Ünlü bir yazar.
Yazarımızın aslında ilk kitabı Şeker Portakalı. Onu da ele alacağız ama biz sondan başlamayı tercih ettik bu sefer. Zeze karakteriyle ilgili hayat biçiminde Güneşi Uyandıralım’dan sonra serinin üçüncü kitabı olan Deli Fişek.
Aslında bu kitapta önceki iki kitapta benzer usul devam ediyor. Zeze biraz
"Bu kitapta yer alan şahıs ve mekânların gerçekle alâkaları tamdır. Kahramanları hep yanlış ata oynayanlardır. Kediler, kadınlar, muhabbet kuşları, gözyaşları... hepsi sahiden vardır ve bir dönem yaşamışlardır. Şiirden hazzetmeyenler, ''Grapon Kâğıtları''nı yılbaşı ve diğer ehemmiyetli günlerde evi süslemek için
Uyumuyayı çok seviyordum ben uyuyunca geçiyordu çünkü ya şimdi uyku haram oluyo bana sanki uyusan ne yarın yaran daha sızlicak işte kendini kandırma diyor. Biliyo musun seninle ağladım zaman keşke dedim keşke her şey şimdi bitse ölsem şimdi seninle her duyguyu yaşadım ben ilk defa o konuyu seninle konuştum ben acımı sana anlatım ben ...Ne biliyo musun sen yoksun artık yani ama bende yokum ki benim ruhum du seni seven herkes el birliğiyle onu çürüttü o yüzden onu gömdüm ki ben ...bir gün gel bakıyım sadece içimde öldürülmeye kıyamadığım tek şeysin çünkü seni bi kez daha kırgın bakıyım sana olmadık diye bi kez daha güleyim sana her şeye rağmen...bi de neyse ya Allah'a emanet ol...Bi o kaldı zaten hepte o vardı zaten...
4 kitaptan oluşan ve 4 farklı yazar tarafından yazılan bu serinin ilk kitabını Gena Showalter yazmış. Fakat yazar seriye o kadar içler acısı bir başlangıç yapmış ki diğer yazarlar bile bu kitabı okuyunca “Bu ne ya, keşke bu seri işine girmeseydik. Dön, dön, geri dön.” demiş olabilir.
Kitabın niye bu kadar kötü olduğunu anlatmaya nereden başlasam
Nilgün Marmara'nın bugün doğum günü.
Aynı zamanda 2 gün öncesi de Sylvia Plath'ın ölüm yıldönümüydü.️️
Nilgün Marmara hakkında azıcık fikrim vardı. Bu yüzden bir insan neden bitirme tezi olarak intiharı konu olarak seçer demedim. Tabii normal şartlarda da çok geniş bir konu, seçilebilir. Sadece Nilgün Marmara olunca, anlam kazanıyor
Bu bana çok tanıdık geldi. Benimde bir hastane dönemim oldu. Daha önce hastaneye sadece grip için giden ben için bayağı ağır bir hastane sürecim oldu. Haftalarca kaldım. Hastaneden çıkmama izin vermediler. Bahçeye çıkmam bile yasaktı. O zamanlar çok ağladım. Her zaman ağlamamaya direnen ben o zaman anestezide, uyandığım zaman çok ağladım. Annem