Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
.......Kısırdöngü.......
Okumak istediğin çok kitap vardır, Merak ettiginse daha fazla kitap. Kitaplığında okunmayı bekleyen kitapların varken,dayanamayıp yine alırsın.Kitaplar pahalı olsada,PDF okumamaya hala direnirsin.(Asla aynı keyfi vermiyor denendi.) Yıllık, aylık okuma listesi yapmak istersin ,ama biliyorsun ki asla uyamıyacaksın.(okuma grupları düşünüldü,vazgeçildi.) Alıntı çok yapmak istemezsin aslında ama, okuyucuların sessize alma, takipten çıkma hakkının olduğunu, başta kendin için yaptığını düşünüp vazgeçersin.🤷😐
Buruk bir bayram...
"Ramazan gelir / İsrail saldırır / Filistinli çocuklar ölür / Dünya sessiz kalır / “Araplar nerede” diye söylenilir / İslam dünyası asla bir araya gelmez / İsrail daha da azar / Bayrama doğru daha çok çocuk katleder / Dünya yine susar / Hepimiz çok öfkeleniriz / Ve sonra her şey unutulur / Ta ki bir sonraki ramazandaki İsrail saldırısına kadar. Bu kısırdöngü var ya bu kısırdöngü... Yeryüzünün en ilkel, en aşağılık, en vahşi, en barbar, en alçak kısırdöngüsüdür."
Reklam
Önsöz
Aslında bu bir kısırdöngü. Çünkü yaralanan insanlar başkalarını yaralarlar. İnsanlık tarihine baktığında da dünyaya en büyük vahşeti saçmış olanlarla, dünyaya en büyük yardımı yapmış olanların, benzer bir geçmişten geldiğini görürsün.
Sayfa 7 - Destek Yayınları
184 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Bu kitabı okuyan okuyucu, kendisiyle doğrudan ilgili bazı bölümleri kavramakta güçlük çekebilir ya da okuduklarıyla kendisi arasında hiçbir ilişki kurmayarak, bu özelliklerin çevresindeki bazı insanlarda bulunduğunu düşünebilir." -Önsözden- Psikiyatr Engin Geçtan'ın 1983'te yazıp, o dönemden bu zamana kadar basımı devam eden
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201922,9bin okunma
Aşk dopamin hüsranının en tanıdık örneği olabilir.
İnsanlar aşıkken dopamin arayışı dolayısıyla coşkun duygular içinde olduklarının farkına varmazlar. Fakat sonrasında artık bilinen, ulaşılmış, eski ödül dopamini tetiklemez. Düşer ve mutsuz kimyasallar dikkatinizi çeker. Bu kötü his yüzünden partnerinizi suçlayabilirsiniz. Onun "eskiden olduğu kişi" olmadığını düşünebilirsiniz. Hatta yeni bir partnerin sizi mutlu edeceğine bile karar verebilirsiniz, çünkü en son partner beyninizde bir yol inşa eden salınımı tetiklemişti. Ama sürekli olarak yeni aşk heyecanı ararsanız bir kısırdöngü yaratmış olursunuz.
Ayrılık zamanı geldi mi, içimizde kabaran katmerli acıları göstermeye fırsat bulamayız bir türlü; telaş ve acele yüzünden her şey, gözlerimizde birikip bakışlarımızı buğulandıran gözyaşları, hüznü ve melankoliyi anlatması için önceden seçtiğimiz sözcükler ve acıdan buruşan, somurttukça somurtan yüzlerden ibaret olur o zaman, aslında bu ayrılıktan da kötüdür.
Reklam
136 syf.
9/10 puan verdi
“İnsanlar bir daha asla nesnelerin yerine konmayacak” Hiciv, ironi diyince aklıma gelen ilk isimlerden biri de Jose Saramago’dur. Saramago çocuksu bir ruha sahip. İstedikçe daha çok isteyen, eleştirdikçe daha çok eleştiren ki bu eleştirenler çoğu zaman yapıcı eleştiriler olmakla beraber bazen vicdansızca eleştirdiğini de düşünmüyor değilim. Tıpkı
Ölümlü Nesneler
Ölümlü NesnelerJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20151,805 okunma
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KISIRDÖNGÜ AMA BİRİCİK..
Bu anlatacaklarımı öncelikle kendim için yazıyorum , hatam varsa kusura bakmayın. Kitaplarda anlatılanlar da bizim hayatlarımız değil mi zaten ? 12 aralık 2009 günü birliğime teslim oldum. 8. Piyade Alayı 1. Tabur 4. Bölük. 2012 senesinde bu kitabı gördüğümde kitapçının rafında , tereddüt etmeden aldım. Üstelik Hababam Sınıfı’nın yazarına
Dördüncü Bölük
Dördüncü BölükRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2006141 okunma
G Ü N A Y D I N
Sence yılın bu zamanında, böyle güzel bir havaya rastlamayalı ne kadar oldu?
Sayfa 34 - PDF
99 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
Doğum lekesi gibi bir gülümseme -yaşam boyu taşınacak olan-
Barış Bıçakçı
Barış Bıçakçı
aslında ODTÜ makine mühendisliği mezunudur. Yazarımız ilköğretimden itibaren eğitimini Ankara'da tamamlamıştır. Öykülerinde de Ankara etkisi görülüyor. Yazın hayatına şiirle başlayan yazar düzyazı ile yoluna devam ediyor. 2004'te yayımladığı
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
2011'de Seyfi Teoman tarafından beyaz perdeye uyarlanıyor.
Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme
Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme
14
Doğum Lekesi Gibi Bir Gülümseme
Doğum Lekesi Gibi Bir GülümsemeBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 20211,821 okunma
Reklam
Çünkü döngü dediğin, bildiğin daire. Üstünde tam tur atmak o kadar uzun sürer ki, aynı noktadan ikinci kez geçtiğini anlayamazsın bile. Hatta bazen, kısırdöngü öyle bir genişler ki başladığın yere dönmeye ömrün bile yetmez. İnsan da, kör bir at gibi koşturur üstünde. Düz gittiğini zanneder. İlerlediğini.
Sayfa 113
Kısırdöngü oluşumunu kıran şey, ister acıma ister aşağılama olsun, nevrotiğin kendine yönelik ilgisi değildir; iyileşmenin ipucu, kendini aşkınlıktadır!
Sayfa 143 - © Okuyan Us Yayın
"Bu kısırdöngü ne zaman ve nasıl sona erecekti?"
Sayfa 262Kitabı okudu
Oysa, ana-baba ve çocuk arasındaki sorunların başlangıç noktası her zaman ana-babadır. Yeterli olgunluğa ulaşamamış anne ya da babalar, çocukla başedememe kaygısını yaşarlar. Bu kaygı, çocukta olumsuz davranışlar ortaya çıkmadan da, ana-babanın çocuğa karşı korku ve hatta kızgınlık yaşamasına neden olur. Bu duygular denetlenemediğinde çocuğa karşı ilkel davranışlar gösterilir ve sonunda, çocuktan da benzer tepkiler gelir. Böylece ana-baba, farkına varmadan olumsuz beklentilerini kendi davranışlarıyla gerçekleştirmiş olur. Çoğu ana-baba bunu göremez ve çocuğa karşı olumsuz duygularından ötürü kendilerini haklı bulma eğilimi gösterirler. Kimi ise, sonradan bir suçluluk yaşar ve güvensizliği daha da artar. Her iki durumda da, ana-baba ve çocuk ilişkilerinde bir kısırdöngü oluşur ve çocukta uyumsuz davranışlar giderek yerleşir.
ANA-BABA VE ÇOCUK
Yeterli olgunluğa ulaşamamış anne ya da babalar, çocukla başedememe kaygısını yaşarlar. Bu kaygı, çocukta olumsuz davranışlar ortaya çıkmadan da, ana-babanın çocuğa karşı, korku ve hatta kızgınlık yaşamasına neden olur. Bu duygular denetlenemediğinde çocuğa karşı ilkel davranışlar gösterilir ve sonunda, çocuktan da benzer tepkiler gelir. Böylece ana-baba, farkına varmadan olumsuz beklentilerini kendi davranışlarıyla gerçekleştirmiş olur. Çoğu ana-baba bunu göremez ve çocuğa karşı olumsuz duygularından ötürü kendilerini haklı bulma eğilimi gösterirler. Kimi ise, sonradan bir suçluluk yaşar ve güvensizliği daha da artar. Her iki durumda da, ana-baba ve çocuk ilişkilerinde bir kısırdöngü oluşur ve çocukta uyumsuz davranışlar giderek yerleşir.
1.339 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.