Her eser her duyguda yazılmaz bu okumuş olduğumuz eser ise Tolstoy'un hüzünlü ve bulanımlı döneme denk geldiği belli oluyor.
Bethoveen'ın bir türlü kavuşamadığı aşkını özlemini tasvir ettiği dokuz numaralı sonatıdır.
Bir erekeğin ve bir kadının ilişki ve evlilikleri üzerine ruhsal ve zihinsel çatışmaların en güzel şekilde anlatıldığı bir
Beş kitap da ortalama beşer saatlik okuma süreleriyle, beş günde bitti. Şaşkınım, mutluyum, heyecanlıyım. Bu seriyi sırf kapaklarının büyüsüne kapılıp aldım, alırken bulacağımın yarısı kadarını bile beklemiyordum. Bu kadar seveceğimi de tahmin etmiyordum. Öylesine çerez niyetine aldım. Çok önemli bir sınavım varken bu son bu son diye diye her gün
Yunan edebiyatı okumalarında bir an çok korktum, hep Brezilya dizisi kıvamındaki Yunan mitolojisi gölgesi altında mı kalacak diye. Sonra imdata Euripides’in Medea adlı eseri yetişti. Üzerine birçok perspektif var. Yunan edebiyatı ilk kitap önerim şimdiden belli oldu.
“Onura kavuşacak kadın cinsi, çamur atmayacak kimse bundan böyle kadınlara.”
Nietzsche sürekli -fiili ya da yakın- savaşların olduğu bir dönemde büyümüştü. Fransa-Prusya savaşının çıkmasına ilk tepkisi, savaşı "kültürün" başarısızlığı olarak görmekti: "bayatlamış kültür" çökmüştü, "kültür kış uykusuna" yatmıştı. Bu da "kültürün" tam olarak ne olduğunu açığa çıkarıyor; adına layık
Bu eserde "güzellik başa bela" sözünü kanıtlar nitelikte bir kurgu oluşturmuş yazar . Dorian Gray'in
kendi portresine bir kıskançlık duyması, portrenin her zaman en mükemmel şekliyle kalması oysa kendisinin yıllar içerisinde yaşlanıp, çirkinleşeceğini düşünmesi ve bunun sonucunda "keşke portre yaşlansa da kendisi her zaman böyle genç ve mükemmel kalsam" dileğinde bulunması ve bu dileğinin kabul edilmesi anlatılır. Dorian'dan "ilham kaynağım" olarak bahseden Basil'in Dorian tarafından acımasız bir şekilde öldürülmesi ve bedeninin asitle yok edilmesi ve daha birçok kişinin ölümüne neden olması kitabı okumayı zevkli kılıyor .
Aslında bir dilek tutarken o dileğin gerçekleşmesinin hayatımızı nasıl etkileyeceği , bizi nasıl bir insana dönüştüreceği, bazı şeyler olmuyorsa illaki olacak diye zorlamanın bir manası olmadığını yazar çok etkileyici ve akıcı bir şekilde aktarmıştır. Bu kitap, "çok istediğim bir şeyin aslında bende olmamasının benim için daha iyi olduğunu, bende olmasını istediğim şeyin belki de olmamasını çok daha iyi şeylere neden olacağı algısı oluşturdu bende ."
Şimdiden okuyacak olan herkese keyifli okumalar dilerim .
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,5bin okunma
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard
_Din, gönüllü köleliktir. Herzen
_Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı
_Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch
_Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Sizlere uzun soluklu, çokça macera ve insan ilişkileri üzerine yaşanmışlıklar barındıran bir seri ile geldim ancak şunu belirtmeliyim ki; serinin son iki-üç kitabını okumadım. En son 10. kitabı okudum. İlk kitabın yayın tarihi 1990. Son iki kitabı yayın tarihi 2016. Yani siz anlayın ne kadar uzun soluklu olduğunu. Seri sıralaması ise şu
Kitap bölümler halinde yazılmış. Her bir farklı bölüme geçişte ünlü şairlerden beyitler alıntılanmış.
Yazar arada sırada araya girerek bilgilendirme yapıyor.
Yanlış kararlar, milletin söylediklerine körü körüne inanma ve bağlanmanın hayatımıza etkileri ile kıskançlığın en tehlikeli duyguların başında olduğu güzel bir şekilde anlatılmış.
İntibahNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,2bin okunma
BİR HAYAT HİKÂYESİ
Şükufe Nihal Başar zamanın önemli bir edebiyatçısı yazar ve şairi olmazdan önce,16 yaşında iken Mithat Sadullah Sander' le evlenir.Aralarında büyük yaş farkı vardır, görüş farkı vardır, mutlu olamaz.
Karşısına kocasınında arkadaşı Cenap Şahabettin'in kardeşi Osman Fahri çıkar.Yazar ve ressamdır Osman Fahri ve ona aşık olur, Osman Fahride aynı duygular içerisindedir.
Şükufe evli olduğu için Osman Fahri'den uzak durur.Osman Fahri bunu gururuna yediremez ve tabancasını şakağına dayayarak ateş eder.Dört ay bitkisel hayattan sonra vefat eder.
Şükufe eşinden boşanır Ahmet hamdi Başar'la evlenir ve bir kızları olur.
Güzellik başa bela derler ya, işte Şükufe'nin başına gelende bunun aynısıdır. Faruk Nafiz Çamlıbel Şükufe'yi görür aşık olur ve yazmaya başlar.
...
BİN FERSAHTAN DUYARIM KİMLE GÜLÜŞTÜGÜNÜ
ALNINDAN ÖZ KARDEŞİN ÖPSE BEN İRKİLİRİM
DEĞIL YALNIZ ARDINA KİMLERİN DÜŞTÜGÜNÜ
KİMLERİN RÜYASINA GİRDİGİNİ BİLİRİM.
.
Şükufe karşılık vermez Çamlıbel'e,o hala kendisi için intihar eden Osman'ı unutamamaktadır.
İşte kıskançlık şiiri böyle ortaya çıkar Faruk Nafiz Çamlıbel'in:
..
Sakın bir söz söyleme yüzüme bakma sakın
Sesini duyan olur,sana göz koyan olur
Düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın
Anan bile okşasa benım bağrım kan olur.
Suat Sayın şiirden etkilenir ve notalara döker
O güzelim şarkı ortaya çıkar.