İbn Teymiyye'nin yaşadığı asırda tasavvuf denilince fena, sekr, cezbe, vecd, vahdet-i vücut, sema, hırka, silsile, tarikat merasimi, tek ke adabı ve usulü, türbe ve yatır ziyareti, ermişlerden medet umma, evliyayı Allah katında şefaatçi ve aracı kılma, gayba erenler v.s. gibi hususlar anlaşılıyordu."' İbn
Teymiyye "İslam'ın ilk şeklinde yok" diyerek bunları reddeder. Buna karşılık Kur'an ve hadislerde çokça geçen velayet, kulluk, takva, rıza, tevekkül, ihsan, sıdk, salah, muhab bet ve ihlas gibi terimlere ağırlık verir. Allah ve resulü ile olmak, onları sevmek ve onlar tarafından sevilmek İbn Teymiyye'de tasavvufun alternatifini oluşturur.^