Çiçekli şairimin, okuduğum ikinci şiir kitabı. Toplamda üç şiir kitabı bulunuyor. Ah’lar ağacı beni o kadar derinden etkilemişti ki bana yalnız olmadığımı, şiirin çok farklı şekillerde var olabileceğini ve sınırının olmadığını göstermişti. Yazmak eylemi, onun ruhunu tüm samimiyetiyle gözler önüne seriyordu. Benim en sevdiğim kitabı her zaman Ah’lar Ağacı olacak, ilk göz ağrım…
Grapon Kağıtları’nı da bir o kadar sevdim ama. Kendisinin de dediği gibi onun kitaplarında kediler, kadınlar, muhabbet kuşları, özlemler, gözyaşları özellikle kız kardeşi ve annesi vardır yani hayatın içindeki her şey… ve bir dönem onun hayatına, şiirlerine eşlik etmişlerdir.
Her şeyin şiiri yazılabilir mi? Bazı anlar yaşanırken fazlasıyla sıradan görünür. O ise sıradanlığın içindeki cevheri görmeyi bilir. Sevgiyi, özlemi, yalnızlığı iliklerine kadar hissedip ustalıkla ve kendi yöntemiyle aktarır. Üstelik bunları yaparken de yapmacık ya da süslü değildir. Sevdirme telaşı yoktur. İçinden geldiği gibidir. Kendinin yokluğunda çok kitap okumuştur.
Benim hiç sahip olamadığım manevi ablamdır, kendisine sonsuz bir sevgi ve saygı besliyorum.
Mekanı cennet olsun.