Eylül Ayı okuma programımı şükürler olsun ki tamamladım. Üstüne bir tane de Tarık Tufan eklenecek sanırım yarına kadar.
Ekim Ayı okuma planım ise ( nasip olursa İnşallah )
Kafamda Bir Tuhaflık bu eser yerine başka bir kitap okuyacağım. Çünkü önce Kara Kitap okumam gerek. :)
Orhan Pamuk kitap okuma alışkanlığı olmayan kesimin uzak düştüğü yabacı kaldığı bir yazar. Bir okur olarak hayranlıkla okuduğum güçlü bir kalem. 2019 yılında kurgu, roman tarzı hikayelerinin çoğunu bitirdim. Geriye çoğunlukla hatıralarını kapsayan eserleri kaldı. Kısa kısa okuduğum eserler hakkında yorumlarımı paylaşmak istiyorum:
Masumiyet Müzesi : En beğendiğim eseri. Resmen beni kurgunun içerisine aldı.
Sessiz Ev : Orhan Pamuk üslubundan uzak bir eser gibiydi. Çok güzel bir hayat hikayesi vardı. Bir yaz dönemini anlatmasına rağmen akılda kalan bir eser.
Cevdet Bey ve Oğulları : Uzadıkça uzayan bir eser. Sürekli hayati sorgulamaya geçen devinimin öyküsü. Bazen uzunluğu gözü korkutsa da gayet iyiydi.
Kafamda Bir Tuhaflık : Masumiyet müzesinden sonra en çok etkilendiğim eseri diyebilirim. İstanbul hayatına adapte olmaya çalışan gencin öyküsü.
Yeni Hayat : Bir gencin kişilik kazanma, birey olma mücadelesi.
Kara Kitap : Yazarın en çok zorlandığım eseri. Defalarca bırakmayı düşündüysem de ısrarla okumaya devam ettim. Belki tekrar okurum diye düşünüyorum.
Kırmızı Saçlı Kadın : En absürt eseri. Bence gerek yok dediğim bir eser. Tabiki basarili ancak konu absürt geldi bana.
Beyaz Kale : Kısacık ve akıcı bir eser. Birçok eserinden ince olsa da yoğun bir kitap.
Kar : Gerçeklikten esinlenerek yazılan bir dönemin siyasal etkileri ve sosyal dokusunu birçok yansıtan başarılı bir eser. Herkesin okuması gerekir diye düşünüyorum.
Kafamda Bir Tuhaflık Rayiha öldükten sonra Mevlut bir gece boza satarken köpeğin ona havlamasından sonra "Bunlar hep Rayiha olmadığı için o ölmeseydi böyle olmazdı "demisti. Bu duyguyu o kadar iyi biliyorum ki.