Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dostoyevski

Notos Sayı: 15

Notos Dergisi

Notos Sayı: 15 Gönderileri

Notos Sayı: 15 kitaplarını, Notos Sayı: 15 sözleri ve alıntılarını, Notos Sayı: 15 yazarlarını, Notos Sayı: 15 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan bir kere Tanrı’ya karşı sorumluluğundan azlolursa, küstahlılığının sınırı olabilir mi?
2022'de kitap alışverişi yapıyorum
“Üç yüz... üç yüz,” diye fısıldadı. “On bir... on iki... on üç ve sonra. On altı — beş yıl! Varsayalım, yüzde dört — 12, beşle çarp eşittir 60, bu 60’a... varsayalım, beş yıl sonra — dört yüz olacak. Evet! İşte... Belki, yüzde sekiz ila on zam alır. Yani beş yüz, varsayalım, beş yüz bin, en azından, muhtemelen böyle; faizi de kâr, hmm...”
Sayfa 74 - Notos Yayınları - Dostoyevski, Çam Ağacı ve Düğün - Çeviren: Sabri GürsesKitabı okudu
Reklam
Öteki ve Çeviri Sorunu
İkiz için “
Öteki
Öteki
” adının kullanılması, kaynağını saptamanın güç olduğu, şaşırtıcı bir çeviri kararıdır: Kitabın İngilizce çevirileri genel olarak “The Double,” Fransızca çevirileri “Le Double” başlığını taşır, Almanca çevirisi tam karşılığıyla “Doppelgänger” olarak yapılırken, “diğeri; sözü edilen veya benzer iki nesneden önem ve konum bakımından uzakta olan” (TDK) anlamındaki “Öteki” nereden gelmiştir? Üstelik, romanı Taluy’un çevirisinden altı yıl önce İhsan Akay “İkiz” adıyla anmıştır ve Hasan Âli Edız, Suç ve Ceza çevirisine yazdığı önsözde de “Benzer” adıyla anmaktadır. Eğer Altay ve Kızılırmak çevirilerinin özel bir çeviri kararı almaktan çekinerek geleneğe uymakla yetindiğini varsayarsak, öyleyse Taluy’un “Öteki” çevirisinin kaynağı nedir?
Sayfa 52 - Notos YayınlarıKitabı okudu
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre
, “Varoluşçuluk İnsancıllıktır” (1946) adlı yazısında Dostoyevski’nin
Karamazov Kardeşler
Karamazov Kardeşler
’ine gönderme yaptığında (“Dostoyevski ‘Tanrı yoksa, her şey serbesttir’ diye yazmıştı ve bu da varoluşçuluk için başlangıç noktasıdır”), aslında, insan merkezli olmaktan uzaklaşan felsefelerin zengin bir kaynağını gösteriyordu.
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
’in efendi ve kölesinden
Edmund Husserl
Edmund Husserl
fenomenolojisine uzanan, Sartre’ın başkaları,
Michel Foucault
Michel Foucault
’nun öteki,
Jacques Derrida
Jacques Derrida
’nın differance,
Jacques Lacan
Jacques Lacan
’ın objet petit a,
Slavoj Zizek
Slavoj Zizek
’in paralaks gibi kavramlarını içine alan geniş bir ontolojik düşünce ağında, Dostoyevski’nin ikiz fikrinin, Bay Golyadkin ve ikizinin bir bakıma merkezde yer aldığı söylenebilir: ben ve kopya; ben ve ikiz; ben ve doppelgänger, ben ve ben.
Sayfa 50 - Notos Yayınları - Sabri GürsesKitabı okudu
Sence büyük olan ozanları ben hiçbir zaman, birbirleriyle kıyaslamayı ve aralarındaki farklara varmayı aramadım. Ve hiçbir zaman
Friedrich Schiller
Friedrich Schiller
'le
Aleksandr Puşkin
Aleksandr Puşkin
'in arasına bir paralel çekmedim. Bunu nasıl düşünebildiğini tahayyül edemiyorum! Mektubumun o bölümünde beni ikaz etmen gerekiyor, Schiller ve Puşkin'in isimlerini yan yana koymam mümkün olabilir ama, ben senin aradaki virgülü fark edeceğini tahmin ediyordum. En ufak bir benzerlikleri bile yok. Oysa Puşkin'le
Lord Byron
Lord Byron
arasında bir benzerlikten bahsedilebilir. Ama
Homeros
Homeros
'la
Victor Hugo
Victor Hugo
arasındaki ilişkide beni tam anlamıyla yanlış anladığından eminim. Şunu demek istiyorum: (Efsanevi bir kişi olan Homeros, bize Tanrı tarafından yollanan İsa gibi bir kimsedir ve ancak İsa ile kıyaslanabilir. Oysa Victor Hugo ile asla.
Sayfa 37 - Notos Yayınları - Kardeşi Mihail’e yazdığı 1 Ocak 1840 tarihli mektuptan.Kitabı okudu
Wow, iddialı. Çünkü, Dostoyevski.
Yeni bir planım var: Deli olmak. Bu, insanların akıllarını kaybettikten sonra tedavi olarak, tekrar akıllanmaları için yegâne çıkar yoldur. Eğer bütün Hoffmann'ları okuduysan, Alban'ı hatırlayacaksın. Nasıl buluyorsun onu? Anlaşılmazlığı avuçlarının içine aldığı halde, onunla ne yapacağını bilmeden, Allah denen bir oyuncakla oynayan kişiyi seyretmek ne kadar müthiş.
Sayfa 37 - Notos Yayınları - Kardeşi Mihail'e yazdığı 9 Ağustos 1838 tarihli mektuptan.Kitabı okudu
Reklam
Dostoyevski’de, büyük İngiliz mistik şairi
William Blake
William Blake
’in daha önce önümüze getirdiği, değerlerin o bir çeşit esrarlı altüst edilişine rastlarız. Dostoyevski’ye göre, herkesin tersine, cehennem üst bölge, akılsal bölgedir. Bütün kitaplarında, azıcık dikkatli bir gözle okuduğumuz zaman, sistemli bir biçimde değil, tersine hemen hemen elinde olmaksızın, aklın değerden düşürüldüğünü fark ederiz. Dostoyevski, sevgiyi engelleyen şeyin nefret olmadığını ileri sürmese bile, ima eder. Akıl, ona göre, Tanrının cennetine, sonsuz hayata, ayrımsız bir dayanışma duygusu içinde yüzmek üzere bireyin ancak kendi benliğinden vazgeçmesiyle elde edilebilen o zaman dışı yüce mutluluğa aykırı düşen ve bireyselleşen şeyin ta kendisidir.
Sayfa 34 - Notos Yayınları - André GideKitabı okudu
Dostoyevski’de her zaman olduğu gibi, şaşırtıcı bir keskin zekâ itici bir sapkınlıkla iç içe geçmiştir. Ahlak temelinde şeytana gösterdiği düşmanca tutum yine ona beslediği gizli hayranlıkla karışmıştır. Hep sapkın, hep katışık, hep şeytani bir düşünür ve hep olağanüstü bir vizyoner olmuştur Dostoyevski.
Sayfa 31 - Notos Yayınları - D. H. LawrenceKitabı okudu
Yeraltından Notlar (Zapiskiiz podpolya) Dostoyevski’nin iki dönemi arasında bir çizgi çizer. O ana kadar -özgün bir yaratıcı olsa da- yalnızca bir psikolog olarak kalmıştı,
İnsancıklar
İnsancıklar
,
Ezilenler
Ezilenler
ve
Ölüler Evinden Anılar
Ölüler Evinden Anılar
'ın kahramanlarına acıyan bir insansever olarak...
Yeraltından Notlar
Yeraltından Notlar
Dostoyevski’nin nefis diyalektiğine bir giriştir. Psikologken, metafizikçi olmuştu, insan ruhunun tragedyasını sonuna dek izleyecekti; eski anlamıyla insansever biri değildi artık. Hugo ve Sand’la, ya da Dickens’la ortak bir yanı kalmamıştı. Bietinski’nin kuramlarıyla ilişkisini tamamıyla kesmişti. Gene de insanlığı seviyor, ona acıyordu, ancak bu sevgide, yeni bir şey, trajik bir yön vardı. Yapıtının sahne ortasında, insan, eskisinden daha da belirginleşiyordu; onu ilgilendiren tek şey, insan yazgısıydı; insan, artık yüzeysel bir varlık olarak ele alınmıyor, yeni bulgulanmış olan tinsel derinliklerine kadar deşilip izleniyordu. Yeni bir dünya, bir ‘Dostoyevski’ dünyası doğmuştu artık. Dostoyevski bir tragedya yazarıdır; onda, tüm Rus yazınında gizli duran tedirginlik en yüksek gerilimine ulaşmıştır: insanın acıklı yazgısı, dünyasının acıklı yazgısı taptaze, dipdiridir.''
Sayfa 28 - Notos YayınlarıKitabı okudu
Sovyet Rusya’da toplumsal, tarihsel ve formel sorunlar tartışılırken, Rus göçmenler Dostoyevski’yi Ortodoks mezhebinin yeni peygamberi ve filozofu ilan etti. Özellikle
Nikolai A. Berdyaev
Nikolai A. Berdyaev
(1874-1949) ile Vyacheslav İvanov (1866-1949) Dostoyevski'yi göklere çıkardı.
Dostoyevski’nin Dünya Görüşü
Dostoyevski’nin Dünya Görüşü
başlıklı yapıtını şöyle bitirdi Berdyaev: “Dostoyevski o kadar değerli ki varlığı Rus halkının varlığını meşrulaştırıyor, romanları Rus ulusunun meşru haklarına tanıklık ediyor.” Yine de Berdyaev, Dostoyevski'nin görüşlerinin felsefi ve teolojik art anlamlarına vâkıftı, öğretilerine eleştirel bakabiliyordu. Sözgelimi Dostoyevski’yi bir “ruhani disiplinin babası” olarak görmüyordu. Özgürlük kavramı ile iyi ve kötü arasındaki nihai tercihi, kendi Dostoyevski anlayışının merkezine koymuştu. Simgeci şairlerden İvanov ise İngilizceye Freedom and Tragic Life (Özgürlük ve Trajik Yaşam) başlığıyla 1952’de çevrilen kitabında, Dostoyevski’nin romanlarını yeni bir tür kategorisine soktu: trajik-roman. İvanov’un asıl vurgusuysa Dostoyevski külliyatındaki mitik motifler üzerineydi: “Yakın gelecekteki azizler iktidarını müjdeleyen alegoriler deryasıdır, bu külliyat.”
Sayfa 24 - Notos YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mikhail Bakhtin
Mikhail Bakhtin
, ses getiren çalışması
Dostoyevski Poetikasının Sorunları
Dostoyevski Poetikasının Sorunları
'nda (1929) Dostoyevski’nin “polifonik” (çoksesli) romanlar yazdığını öne sürdü: “Hiçbiri yazarının sesiyle özdeşleşmeyen pek çok sesten oluşan bir roman türü bu.” Bunun arkasından yanlış bir kanıya vararak, “Her tanım, her görüş diyalogun parçasıdır. Dostoyevski’nin evreninde son söz yoktur,” dedi.
Sayfa 24 - Notos YayınlarıKitabı okudu
Büyük ve yalnız Alman filozofu
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
’nin (1844-1900) Dostoyevski’yi keşfi, tümüyle şans eseridir. Nietzsche Şubat 1887’de,
Yeraltından Notlar
Yeraltından Notlar
’ın Fransızca çevirisini okur okumaz kendi zihnine akraba bir zihin keşfettiğini anladı: “Suçlu psikolojisi, köle zihniyeti ve gücenmenin dinamikleriyle ilgili...” bir şeyler öğrenebileceği tek psikolog, buydu.
Sayfa 22 - Notos YayınlarıKitabı okudu
Dostoyevski’nin ilk romanı
İnsancıklar
İnsancıklar
’ı (1846) Belinsky coşkulu bir övgüyle selamladı: “Sahip olduğu ilham perisi ile çatı ve bodrum katlarında yaşayanlara hayat veren genç şairi tebrik ediyorum. Yaldızlı köşklerde yaşayanlara ‘yoksullar da insan, onlar da kardeşlerimiz’ diye haykırıyor.” Öte yandan Dostoyevski’nin ilkinden sadece iki hafta sonra basılan ikinci romanı
Öteki
Öteki
, Belinsky’yi hayal kırıklığına uğrattı. Bu kez Belinsky, romanın fantastikliğinden yakınarak, “Bunun yeri olsa olsa tımarhane, edebiyat değil. Şair değil, doktor işi bir yapıt bu,” diyordu. Bu cümleler, Rus eleştiri geleneğinin bugününde bile yankılanır: Dostoyevski ya hor görülenlerin müşfik dostudur ya da hasta ruhları mahirce tedavi eden bir doktor.
Sayfa 21 - Notos YayınlarıKitabı okudu
Dostoyevski’nin ilk romanları kitlesel tüketime açılırken
Ecinniler
Ecinniler
ve
Karamazov Kardeşler
Karamazov Kardeşler
el altından satıldı. Sovyet yazarları Çarlık rejimini eleştiren Dostoyevski’yi “devrimin habercisi” unvanıyla bağırlarına basarken, aynı Dostoyevski’yi sonradan benimsediği görüşlerinden ötürü akıldışılıkla suçlamaktan geri kalmadılar.
Sayfa 21 - Notos YayınlarıKitabı okudu
'Sonra öğrendim bunun asla olmayacağını, insanların değişmeyeceğini ve onları kimsenin değiştiremeyeceğini ve bunun çabalamaya değmediğini! Evet, böyledir! |Suç ve ceza
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.