Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Güneş sanki ışığını kova ile yeryüzüne döküyordu.
Sayfa 114Kitabı okudu
Alın bu bilgiyle ne yaparsanız yapın
Güneş bundan 5 milyar yıl kadar sonra, üç günlük yanılma payıyla, bir perşembe günü patlayacak.
Reklam
"Nietzsche, Rimbaud, Van Gogh gibi büyük güneşler, kutsal gök gibi aynı kaderle ıstırap çekecek insan güneşleridir. Ancak batıp kaybolduktan sonra onların parlaklıklarını fark ederiz. Onların batışlarından ötürü döktüğümüz göz yaşları, yeni güneşlerimizi görmemizi engeller."
“Güneş suya bir lanet gibi vuruyordu. Sürünerek içine girip saklanacak bir gölge oyuk yok,”
Sayfa 99 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
“Güneş o kadar büyük, öylesine yakıcı ve korkunçtu ki, sanki dünya güneşe yaklaşmış ve az sonra bu acımasız ateşin içinde kavrulacak gibiydi,”
Sayfa 1 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Güneşin ilk ışıkları..
Güneşin ilk ışıkları gözlerimizin içine doğmalıydı..
Sayfa 155 - Kariyer yayınlarıKitabı okudu
Ne çok güneş..
Ne çok güneş sarmışız yaralara. Ne çok güneşi sevmişiz beklerken. Bazen dertleşecek bir omuz arıyor insan, anlaşabilmek telaşı gütmeden. Sevgiyle bakabilmek zamana. Sevgiyi ekebilmek yarınlarına, ölüm ömrün bitişini bekler mi bilmiyorum.
Sayfa 132 - Kariyer yayınlarıKitabı okudu
Güneş, buluşmaya zamanında geleceğini söyleyen bir sevgili gibi olagelmişti her zaman. Bekletmeyi severdi.
“Sanki biri ışıkları kapatmış ve bizi bütün renklerden mahrum bırakmıştı. Benim yalnız gecelerime sabahı çağıran bu güzel adamın kendi güneşi yıllar evvel batmıştı..”
Sayfa 395Kitabı okudu
Reklam
"Güneşin belirli bir vakit için doğması ve belirli bir vakit için batması bir rahmettir. Onun nuru sanki ev halkı için bir lambadır, onunla bir vakit aydınlanırlar. Huzur ve karar bulmaları için bir vakit sonra kaybolur."
Sayfa 19 - Nesil YayıneviKitabı okudu
"Türkler erken kalktıları için ortalık çoktan canlanmıştı."
Sayfa 120Kitabı okudu
"Güneş, bize hayat verdiği gibi o hayatı geri de alırdı."
“Horas non numero nisi serenas. Güneşli olmayan saatleri saatten saymıyorum.”
Sayfa 33 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Madame Rachilde’in “Güneş satıcısı”nı (le Vendeur du Soleil) bir türlü unutamam, çok anlattım onu okurlarıma, bir kez daha anlatayım: Paris’in bir köprüsü üzerinde bir satıcı, bağırıyor, dil döküyor, sattığı nesnenin eşsiz güzelliklerini anlatıyor. Başına toplananlar merakla bekliyorlar: nedir acaba o adamın sattığı? En sonunda söylüyor: “Size güneşi, her gün gözlerinizin önünde duran, ama sizin bakmadığınız, güzelliğini göremediğiniz güneşi satıyorum. Bakın! bakın! sizin bütün hülyalarınızdan güzel değil mi?” Din-leyenlerin çoğu omuzlarını silkip gidiyor, ancak bir iki kişi: “Sahi! ne de güzelmiş!” diyorlar.
Sayfa 34 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
84 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.