Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Cenova' ya indiğim sabah seni katiyen göremezdim. Aklım başımda değildi küfür gibi huzursuzdum. Herkes beni unutmuştu ben kimseyi unutmamıştım. Zehra'yı unutmamıştım allahsız gözlerini unutmamıştım. Sol böğrüme sanki çıplak bir hançer saplamışlardı."
Büyük acılarla yara almış insanlara ''zaman her şeyin ilacıdır'' lafı küfür gibi gelir.
Reklam
Taaa şafakları Nice bir Yangınları düşer alın çatıma Gencecik ölüme gitmenin. Yığılır boşkovanlar, dumanlı Ve susar mitralyözler kuytularda. Suskundur, Karanlıktır,
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Son Koloni ilk iki kitabın aksine oldukça sıkıcı. Yani sıkıcı derken ilk iki kitaba kıyasla. Diğer kitaplardaki gibi yabancı ırk tasvirleri, gezegen anlatımları bu kitapta pek yok. Bunun yanı sıra ne Yaşlı Adamın Savaşı'ndaki müstehcen mizah soslu bol bilim kurgu aksiyonu, ne de Hayalet Tugay'daki dram ve Charles Boutin'e hak verme ile küfür etme ikilemi arasındaki gel-gitler var. Daha çok Boutin'den öğrendiğimiz gerçeklerin devamı üzerine kainat seviyesinde politik entrikalar ve diplomasi oyunları arasında boğuluyor. Savaş yada eylem kısmı çok az bir alanı kapsıyor. Bunun yanı sıra diyaloglar epey fazla olsa da bu diyalog işine ikinci kitaptan tanıdığımız Obin ırkının iki üyesinin katılması hoş olmuş. Özellikle ilk kitap amaçsız salt macera gibi dururken final kitabı itibari ile hikaye güzel ama pek iyi kotarılamamış bir sonla tamamlandı. Jane Sagan'ın Özel Kuvvetler vücudundan ayrılıp normal bir insan gibi yaşamayı seçmesi, istemesi güzel detaylar. Zihin okumaya da harika bir yorum getiren ve çok yakında filminin de çekileceği duyumlarını aldığımız serinin tek şanssızlığı daha önce de söylediğim gibi "Star Wars" dan sonra yazılmış olması. Maalesef ne yaparsa yapsın Yıldız Savaşları'nın gölgesinden kurtulması çok zor gibi gözüyor.
Son Koloni
Son KoloniJohn Scalzi · İthaki Yayınları · 2012143 okunma
Biz kadınları hiç sevmedik! Saçlarını sevdik, hele bir de sarışınsa daha çok sevdik Ağızlarını sevdik, hele bir de şehvetli ve dolgun ise daha çok sevdik. Göğüslerini sevdik... Bacaklarını sevdik, hele bir de sütun gibiyse bayıldık. Kalçalarını sevdik... Gerçekten güzel vücutlu ve "çıtırsa" daha çok sevdik... Yolda, arabada,
''Mandolin sesi hiç bu kadar canımı yakmamıştı.'' ''Ne dinliyoruz?'' ''Vivaldi'nin G Minör'den Mandolin Konçertosu'nu. Organlarımın kazındığını hissediyorum. Ruhi, sen ne dersin bu konuda? Senden çalınanlar üzerine hissettirecek bir iki baş ağrısını daha bana lütfeder misin?'' ''Yaşın kaç ki daha senin?'' ''Ana rahmine düştüğümüz 9 ayı da sayıyor
Reklam
480 syf.
7/10 puan verdi
Erkek;kırılgan,naif,kedi gibi koltuğunun altına giren kadından hoşlanır. Güçlü,ayaklarının üstüne basan kadın pek işine gelmez.Şu "Ağzını Kırdığımın" dünyasında,kendi gücünü kadının üstünde hissetmeye deli gibi ihtiyaç duyar. Kadın dersen daha beter.Kadın güçlü kadından nefret eder ( Ama olmuyor feminist ablam.Ağzınıza küfür hiç
Sinekli Bakkal
Sinekli BakkalHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 202218,5bin okunma
(İdam sehpasına götürülen iki gençten birinin idam sehpasından kurtulması sonrası) “Bakın bakın,” dedi kont iki genci de ellerinden tutarak, “Bakın, çünkü bu benim için çok ilginç; yazgısına boyun eğmiş, idam sehpasına doğru yürüyen, bir korkak gibi ölmeye giden bir adamdı bu, doğru, ama sonuçta karşı koymadan, acı acı yakınmadan ölecekti: ona bu gücü veren neydi biliyor musunuz? Onu avutan neydi biliyor musunuz? Cezasına sabırla katlanmasını sağlayan neydi biliyor musunuz? Bir başkasının onunla korkusunu paylaşmasıydı; bir başkasının da onun gibi ölecek olmasıydı; bir başkasının ondan önce ölecek olmasıydı. İki koyunu kasaba, iki öküzü mezbahaya götürün ve onlardan birine arkadaşının ölmeyeceğini anlatın, koyun neşeyle meleyecek, öküz zevkten böğürecektir; ama insanın, Tanrı’nın kendine benzeterek yarattığı insanın, Tanrı’nın ilk, tek en yüce yasa olarak insanı sevmeyi benimsetmek istediği insanın, Tanrı’nın, düşüncesini dile getirebilmesi için ses verdiği insanın, arkadaşının kurtulduğunu öğrendiği zaman ilk çığlığı ne olacak? Bir küfür. Doğanın bu başyapıtına, yaradılışın kralına, insana saygılar!”
''...boşversene biz aşık olmayalım birbirimize konsere gidelim biz, maça gidip küfür edelim. uçurtma uçuralım ya da kumsalda uzanıp deli gibi içelim. gece de yıldızlara bakalım mesela. bisiklette gezerken yağmur yağsın, sırılsıklam olalım. benimle kek yap, balık tutalım, sonra tekrar denize atalım boşver aşık olmayalım biz. aşk korkutucu beraber eğlenelim en iyisi ama hep benimle uyu...''
"günlerden Pazar, yağmur yağıyor. Kalorifer çok yeni daha evimizde, ne Memet Ali yakmaya alışmış, ne biz yanına gidip ısınmaya. Ablamla orta odadayız, tek ablam, ağzı var dili yok ablam; konuştuğunu hiç hatırlamıyorum. Ben gözbebeğiyim yine de, erkek çocuk; büyük övünç belgesi gibi duvara asası geliyor herkesin beni, görür görmez" diye
Reklam
186 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Mahallesinin fırlaması Zezé ile sokaklarda köpek kovalıyoruz. Kitapta Zezé'nin yaramazlıklarından bahseden kısımlar bana Goscinny'nin Sempé (bizde Pıtırcık) serisini hatırlattı. Ama yarıdan sonra Portuga ile tanışınca işler değişti. Sanırım ara sıra tekrar okuyacağım. Dün gece başladım ve az önce bitirdim. Bir de bu kitapta yasaklanacak ne var bulamadım. Hayır kalbi o kadar temiz biri de değilim üstelik. İlk başta belirttiğim gibi kitap satsın diye yürütülmüş bir reklam kampanyası olabilir diyeceğim ama zaten 111 baskı yapmış bir kitap için kimse bu kadar küfür yemeyi göze almaz. Bence herkesin kitaplığında olmalı. İçindeki küçük çocuğu uyandırmak için okunmalı.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,5bin okunma
"5 Aylık gezim sonrasında Meksika hakkındaki tek nefeslik görüşüm; Her daim bir yolu kapatıp, protesto yapıyor olabilirler. Bira, müzik ve tacos onlar için vazgeçilmez üçlüdür. Bunların yanına bir de futbol eklersen onlardan mutlusu yoktur. Amerikalıları sevmez, seni gördüğünde Amerikalı mısın diye sorar, Turco lafını duyunca hemen şekil
197 syf.
7/10 puan verdi
Genel olarak bakıldığında kitap çabuk ilerliyor. Hikayesi pek abartılı olmasa da yazarın dili akıcı, basit, vasat cümleler yok. Memet`in iç savaşları, düşünceleri insana olduğu gibi yansıyor. Beğenmediğim kısım benden kaynaklanıyor galiba. Küfür çoktu. Ben " asil " kitapları severim. :) Bunun için çok seçiciyimdir. Bilmiyorum belki normaldir ama ben kaldıramadım... Keyifli okumalar.
Bu İşte Bir Yalnızlık Var
Bu İşte Bir Yalnızlık VarTuna Kiremitçi · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20132,366 okunma
Çalıştığı barda çok içip olay çıkartan iki zengin piçini enselerinden tutup dışarı attı İsmail. Arkalarından da kallavi bir küfür salladı. Adamların “Sen bizim kim olduğumuzu bilmiyorsun lan” tadındaki tehditkar cümleye sadece siktir çekerek cevap verdi. O an titredi cebindeki telefon İsmail'in. Gelen mesajda ’Ben artık yatıyorum hayatım, seni seviyorum’ yazıyordu. Az önce burnunu kırdığı adamın, elindeki kanını sildi bir kağıt mendile ve “Ben de seni seviyorum, huzurla uyu. Yanındaymışım gibi…” yazdı. İki dakika önceki gaddarlık abidesi adam kuzuya dönmüştü iki dakika sonrasında. Bazen olur öyle, erkekler sırf onlar mutlu olsunlar diye, kadınlar için maske takarlar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.