Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neden?
Sevgili 1K Üyeleri ve sevgili kitapokurlar, bu çekilişten sonra ve öncesi birçok mesaj aldım.. Neden ben bunu yapıyorum? Neden o kadar masraflı bir işe girdim? Tek tek açıklamak yerine size kısa ve öz buradan açıklamak istiyorum. Ben Yarım Asır yaşındayım ve 10 yaşından beri yaklaşık Almanya'da yaşıyorum.. Benim en büyük hevesim inanmayacaksınız 6 yaşında başladığım kitap okumak ve bu hala sürüyor.. Türkiye'den herkes kuru fasulye mercimek pastırma sucuk getirirken 😊 ben 30 kiloluk yük hakkımla KİTAP getirirdim ve daha sonra arabayla gittiğim dönemlerde de inanan bana 50-60 tane kitap alırdım. Yani kitap benim hayatımın çok önemli unsuru idi ve hala öyle.. ama belirli bir yaştan sonra birçok eseri okuduktan sonra elimdeki biriktirmiş olduğum 4 haneli rakamlardaki kitapları Almanya'da derneklere ve hapishanelere hediye ettim. Sadece temel eserleri torunlarıma bıraktım. Ben Türkiye'de bu sayfayla tanıştıktan sonra VE kitapların fiyatlarını da gördükten sonra genç kardeşlerime özellikle üniversite talebelerine böyle bir imkanı sunuyorum.. Bu yardımı direkt de yapabilirim böyle bir çekiliş üzerinden de yapabilirim diye düşündüm ve çekilişe karar verdim..! Bu işte de en büyük ilham kaynağım
Arap Ataş
Arap Ataş
kardeşim oldu..
317 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
ALO 1919 DIŞA BAĞIMLILIĞI BIRAKMA HATTI!
+ Dışa bağımlı mıyız? - Yok canım! Ne bağımlılığı? Onlar bize bağımlı. Bizimkisi dudak tiryakiliği. Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.                       /Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk Çocuklarınızı Padişahçı değil Milliyetçi yetiştiriniz.                                 /Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk Bu millet
Atatürkçülük Nedir
Atatürkçülük NedirUğur Mumcu · İleri Yayınları · 200344 okunma
Reklam
223 syf.
10/10 puan verdi
BİR SÜRGÜNÜ GÖZBEBEKLERİNDEN TANIRIM BEN..
Sürgün, yalnızlığın en koyu demi. Alnına yapıştıkça, izi her gün biraz daha belirginleşen. İnsanların korkuyla senden uzaklaştıkları.. Açlık, soğuk ve kimsesizlik son sürat sana doğru koşarken, hakkın hukukun fersah fersah kaçtığı.. Belki de göğüs kafesinde taşıdığın bir zafer nişanıdır. İNANDIM demektir önce. Sonra SUSMADIM demektir. Sonra
Bir Sürgünün Anıları
Bir Sürgünün AnılarıAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20171,271 okunma
Of tamam ya hepiniz benim kadar şanslı değilsiniz biliyorum, bi aşçı kuzeniniz yok sizi kahve içme bahanesiyle değişik mekânlara götürüp, orda üşenmeden kuru fasulye yapacak. Velhasıl hava da soğuk 😎
195 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
1950'lerde Orta Çağ'ı Yaşamak...
Orta Çağ köylüsünü mü, 1950’lerin Türk köylüsü ve köy yaşantısını mı okudum emin değilim. İnsan şaşıp kalıyor, nasıl yani, nasıl bu kadar kötü şartlar olabilir diyor. Eh şehirli için pek anormal bir yorum değil elbet. Annemiz babamız, onların anne ve babaları zaten bu yokluğu bir şekilde görmüştür. Yokluk derken, gerçekten yokluk. Köy
Bizim Köy
Bizim KöyMahmut Makal · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,197 okunma
Fasulye gibi yaşıyorum son zamanlarda Kuru fasulye gibi... Kuru fasulyenin pilakisi yapılır Benden o da yapılmaz...
Reklam
100 syf.
7/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
72. Koğuş İncelemesi
Türkiye’nin yetiştirdiği en büyü toplumcu gerçekçi yazarlarından olan
Orhan Kemal
Orhan Kemal
, 72.Koğuş kısa romanı ile bizi 1940’ların hapishanesine götürüyor. Üstüne üstlük hapishanenin en yoksul koğuşu olan 72.Koğuşa…Bu koğuşun ne penceresi vardır ne de döşeği. Doğru düzgün tayını bile yoktur bu koğuşta kalanların. Çoğu zaman aç girerler yatağa. Kışı
72. Koğuş
72. KoğuşOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205,5bin okunma
Gidiyorum dedim, gitme kal diyenleriniz oldu. Kına yakanlarınız da oldu biliyorum, ama olsun. Kına iyidir. Bu sitede uzun yıllar geçirmeme rağmen, son bir senedeki kadar dostu hayatıma kattığımı hatırlamıyorum. Burası bir toprak. Kelimelerimizden tohumlar ekiyoruz buraya.. Kimisinin yeşerdiğini biliyordum ama bunlar filizlenmiş, palazlanmış,
Kuru fasulye dururken hiç havyar da yenirmiymiş....
Sayfa 477 - Nesin YayıneviKitabı okudu
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kitap beni aşırı derecede etkiledi. İlk olarak mutlaka ve mutlaka okumalısınız diyerek söze başlamak istiyorum. Okumak isteyenler için kitabın dili ile ilgili ön bilgi vermek gerekirse; Hasan Ali Toptaş’ın diline az çok alışmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki; bu kitap, diğer kitaplarına kıyasla son derece yalın bir dille yazılmış. Çok rahat
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,585 okunma
Reklam
Açlık, vahşi bir hayvan gibi karnında dolaşı­yordu. Vaktiyle az da olsa parça etli kuru fasulye yemekleri yaptığını andı. Artık, o güzel günler, bir daha geri gelmemek üzere geçip gitmişti.
Sayfa 199 - heyamola yayınlarıKitabı okudu
92 syf.
·
Puan vermedi
Kutlu bir kalbin kıyıcığından geçerken...
*** Evvel selam sonra kelam denir bizim kadim kültürümüzde.Satırlarıma gözü değen herkesi en kalbi duygularımla selamlamalıyım ki azıcıkta olsa Mustafa Kutlu'nun SIRrına vakıf olduğumu hissettirebileyim. Kutlu'nun kutlu hanesinde gezinirken kendimi hep bir kasabada tahayyül ettim, o şehirden bahsetse bile ben hep hayali kasabamda gezindim, o
Sır
SırMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20218,5bin okunma
Hayal dünyam ektedir :D
Kendimi bir lokantada düşlüyordum. Şiş mi yesem, kırmızıbiberli, bol salçalı kuru fasulye mi yesem diye aklımdan geçiriyordum. O, boyuna soruyordu: – E, daha ne var ne yok bakalım? – “Az pilav, fasulyeli.” İyilik sağlık yani... – Memleketin gidişini nasıl görüyorsun? – Fasulye, suyu bol olsun. – Sen bugün hep mecazlı konuşuyorsun. Partiler hakkında ne düşünüyorsun? – Aşure...
943 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.