Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
184 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Eğer uydurmuyorsam bir kitapta iyi yazarların iyi psikologlar (vb.) olduğu geçiyordu. Dostoyevski’nin insan ruhunun girift yapısını bir psikanalist kadar iyi kavradıyla devam ediyordu. Bu kadar da uydurmuş olamam, belki birkaç kitapta geçiyordur. Aklıma ilk gelen yazar Milan Kundera, sanırım o yazmıştı. İyi bir yazarla bir klinik psikoloğun sohbetleri olunca bu kitap, yarı hatırlama yarı uydurmaca bu söylemle giriş yapmam duruma tam uydu bence. Zaten kurmaca hayatlarımız da bu sohbetin konusu. Dostoyevski de var ve başka yazarlar, psikanalistler. Coetzee ve Kurtz sohbetlerinin odağına hakikat ve kurmaca ilişkisini alıyorlar. Kurmacalarda hakikat nasıldır, hakikat midir? Hayatlarımızı ne kadar yansıtıyor, bizler hayatlarımızın gerçekliğine ne kadar açığız, kurmaca gerçekliğimiz var mı, psikanaliz hakikatın hangi boyutuyla ilgileniyor vb. sorular etrafında şekilleniyor sohbetleri. Mektup biçiminde, soru cevap değil. Fikir ayrılıklarını gruplar, din gibi farklı dinamiklerle açıyorlar. Meraklısına tavsiye ederim. “Uydurulmuş bir ideal hakikat kimi zaman gerçek hakikattan daha iyi değil mi?” Bı soruda yoğunlaşıyor sohbet. Ve okurken aklıma Ibsen- Yaban Ördeği geldi. “Sıradan bir insanın hayatında inandığı yalanları elinden alırsanız, onun mutluluğunu da elinden almış olursunuz.” Bir çeviride ‘hayat yalanları’ diye geçiyordu sanırım. İyi Hikaye hayat yalanları üzerine ufuk açıcı bir sohbet. Yaban Ördeği de iyi bir oyun.
İyi Hikaye
İyi HikayeJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 202314 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
43 günde okudu
Baba düzyazıdır; anne şiir...
"Baba, düzyazıydı benim için; anne, şiir! Babamı daha çok retorikle ilişkilendirmişimdir; oysa annem lirik'tir bu anlamda. Evet lirik! Onu kesinliyorum şimdi. Derûnî ve mistik olanı annemle yaşadım. Babam konuşarak, annem susarak dönüştürdüler tînimi."
Defterler
Defterler
s.148 Bu ayı kendimce #ahdevefayı ilan etmiştim. Bu bağlamda
Hilmi Yavuz
Hilmi Yavuz
hocamın eserinden bahsetmeden geçmek olmazdı. @soylesi_yorum_ekibi 'nden arkadaşlarımla daha önce okumuştuk. Yorum yazmak bu aya kısmetmiş. Hilmi Yavuz hocam yine entelektüel bir ziyafet sunuyor bu eserinde de. Tarih, felsefe, mitoloji, müzik, edebiyat ve genel kültür alanlarında beyin fırtınası yaptırıyor adeta okuruna. Kimler yoktu ki eserde? Hz. İsa, Hallac-ı Mansur, Cüneyd - i Bağdadi, Bayezid-i Bistamî, Tanpınar, Behçet Necatigil, Wittgenstein, Mozart, Homeros, Borges, Berkeley, Locke, Güne, Freud, Nietzsche, Sartre, Max Müller, Milan Kundera, Roland Barthes, Unganetti, Calvino, Proust, Rilke, Baudelaire, T.S. Eliot, Lacan, Poe, Bergson, Heraklitos, Parmanides, Spinoza, Kant, Hegel, Marx, M. C. Anday, Yunus Emre, Edip Cansever, İlhan Berk, Nesimî, Fazlullah, Mevlânâ, Fuzûlî, Nedim, Esrar Dede, Şeyh Galip, Ahmet Haşim , Yahya Kemal... Hocamızın yaz mevsimi sevgisi, dağlara olan tutkusu, hep aynı müzikleri dinlemesi, aynı mekânlara gitmesi ( semper eadem), hayatı kasten daraltması, mitoloji bilgisi, Yahşi 'deki M. Motel, Siirt'teki konak, İstanbul günleri, ilk gençlik anıları, ailesi, akrabaları, Halikarnassos, Karm işlediği ve bizlerin de benimsediği başat konulardı. Emeklerine sağlık hocamızın. Daim olsun kalemi. "Eksik oluş, ancak yok- oluş'la giderilebilir. " s.245
Defterler
DefterlerHilmi Yavuz · Everest Yayınları · 202117 okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
Siyatik, Anna Karenina, Beethoven, melon şapka ve daha nicesi adına...
Belki de dünya, yüzyıllardır tekrar edilip duran ahmaklıkların yüzü suyu hürmetine dönüyordur ha? Bütün ahmaklıklarımızdan arınmamızın, dünyanın sonunu getirmesi işten bile değildir belki de... P.M. Yine ne yazacağımı bilmediğim, aynı zamanda çok şey de söylemek
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,4bin okunma
223 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
GÜRÜLTÜSÜZ AMA GÜRÜL GÜRÜL TRAJEDİLER…
Orta Avrupa’nın sıradanlığını sıradışı hâle getiren, küçüklüğünü büyüten, sıkıcılığını eğlenceli kılan yazarlardan biri M. Kundera. Pek yalın kalemiyle anlattığı ‘insan hikâyeleri’, görkemli trajedileri değil de, sanki alelâde karşılaşmaları konu edinen tarzı, aslında hayatın en ufak ayrıntılarının bile ne kadar olağanüstü olabileceklerini gösteriyor. Yine de yanılmamalı; bana göre Kundera’da ağır bir hüzün ve hatta trajedi de mevcuttur. Yalnızca bunlar, sosyalist bir Batı ülkesindeki dingin ve sakin hayata uygun biçimde, gösterişten uzak, ama alaycı, ayrıca yazarın sıkça eleştirdiği ‘kitsch’ havasından kaçarak yansıtılıyor. Her şey gibi, biraz da okuyucuya kalmış… Bana göre “Veda Oyunu” romanı, bundan daha meşhur “Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği”nden daha derin. Unutulmaz sahne ve karakterlere sahip. Kürtaj ve hayatın devamlılığı gibi konularda, beyne etkili çengeller atıyor. Denemelerini de şiddetle tavsiye ederim…
Veda Oyunu
Veda OyunuMilan Kundera · Hürriyet Yayınları · 1978438 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Çekya Edebiyatı Benim Milan Kundera okuma(ma)m Kundera nin yıllardır Nobel Edebiyat Ödülü için isminin geçmesi ama bir türlü almaması alamaması gibi. Çünkü bende yıllardır bildiğim vé okuma isteğim olduğu halde anca bugüne kaldı Kundera okumam. Gülüşün ve Unutuşun Kitabını yazarın kendi ifadeleri ile anlatmak gerekirse: "roman her şeyden önce birkaç temel sözcük üzerine kurulmuştur. bu schönberg'deki "notalar dizisi" gibidir. gülüşün ve unutuşun kitabı'nda "dizi" şöyledir: unutuş, gülüş, melekler, litost, sınır. bu beş ana sözcük romanın akışı içinde çözümlenmiş, incelenmiş, tanımlanmış, yeniden tanımlanmış ve böylece varoluş kategorilerine dönüştürülmüşlerdir." Ayrıca Çekya da ikinci dünya savaşı sonrasi yaşanan siyasal sürece de çok sert eleştiriler mevcuttur. "Bir halkı ortadan kaldırmak için, belleğini yok etmekle işe başlanır", diyordu Hübl. Kitaplarını, kültürlerini, tarihlerini yok ederler. Bir başkası onlara başka kitaplar yazar, bir başka kültür verir, bir başka tarih uydurur ve böylece halk, yavaş yavaş ne olduğunu, daha önce ne olmuş olduğunu unutmaya başlar.  Çevresindeki dünya da onu daha çabuk unutur." Buna benzer çokça nokta atışı cümleyi ve cümleleri de okuyacaksınız kitapta.
Gülüşün ve Unutuşun Kitabı
Gülüşün ve Unutuşun KitabıMilan Kundera · Can Yayınları · 20191,093 okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
Roman Sanatı - E. M. FORSTER
Birkaç farklı yazardan "Roman Sanatı" konusunu okuma fırsatım oldu. Forster de konuyu başarılı bir şekilde işleyen yazarlardan biri. Kitap öykü ve romana dair zaman, mekan kişiler dünyası, olay örgüsü hikayenin unsurları olarak ele aldığımız temel unsurları ele alıyor. Bunlara ilaveten düşsellik, ermişlik de kitabın kapsamında. Uzun bir önsöz bölümünün ardından esere başlıyorsunuz. Kendi adıma önsöz okumayı seviyor ve önsözünü okumadığım eserleri okudum kabul etmiyorum. Eserin ayırıcı özelliklerinden biri de konuyu anlatırken yararlandığı eserlerden uzun alıntılar yapması. Bu alıntılar iki üç sayfayı bulabiliyor ve hatta belirli bölümlerde geçebiliyor. Bu örneklerde Dostoyevski, Tolstoy, Eliot gibi yazarların eserlerinden faydalanmış ve karşılaştırmalar da yapmış. Eser büyük oranda yazarın romana dair kendi görüşlerini içeriyor ve yazar görüşlerini savunurken farklı görüşleri de ele alıyor. Kendi adıma rahatsız olduğum tek yön eserde alt başlıkların olmaması. Okurken zorlanmama, konu geçişleri arasında sıkıntı yaşamama neden oldu ve anlatının biraz dağınık olmasına yol açtığını gördüm. Konu ile ilgili beğendiğim eserlerdem biri de Kundera'nın Roman Sanatı'ydı. Alana ilginiz varsa her iki eseri de gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.
Roman Sanatı
Roman SanatıE. M. Forster · Milenyum Yayınları · 2016124 okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
"Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında"
Kemal Sayar'ın "Biraz Yağmur Kimseyi İncitmez" kitabını okuduktan sonra başka kitaplarına geçmek istememiştim. Bu kitabı okumak da aklımda hiç yoktu, birkaç kez karşıma çıktı en son başka bir kitabı araştırırken tekrar "oku lan artık beni" dercesine karşımdaydı "aga sakin, tamam" dedim ve indirip okudum. :D
Yavaşla
YavaşlaKemal Sayar · Timaş Yayınları · 20159,4bin okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Irvin Yalom uzun zamandır okumak istediğim bir yazardı. Nihayet kendisiyle tanıştık bazen keşke daha önce olsaydı diyorum ama sonra her kitabın bir okunma zamanı olduğu deneyimlerim aklına geliyor. Irvin Yalom, son iki yılımda ölümle zihnimin çok meşgul olduğu, ne kadar uğraşırsam uğraşayım düşüncelerimden atamadığım ve yorulduğum bir süreçte
Bir Psikiyatristin Anıları
Bir Psikiyatristin AnılarıIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınevi · 20173,540 okunma
334 syf.
5/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Uzun süredir okumayı planladığım ama bir türlü kısmet olamayan, övgü dolu M. Kundera kitabı nihayet korona günlerinde okumak nasip oldu. Konusu felsefe olan, anladığım kadarıyla varoluşculuk, dualizm felsefesini konu edinen bir kitap. Beden ve ruhun farklı doğaları, özgürlük, ait olma, cocukluk yıllarının yetişkinlik dönemine etkisi... Ana tema verilmeye çalışılirken tum bunlar bir sevişgenlik üzerinden işlenmiş. Kadında ait olma duygusu tek eşlilik erkekte özgur olma duygusu cok eşlilik her önüne cıkanla sevişme, toplamda kaç kadınla sevıştiğinin hesabıni tutma, ruh istemiyor ama bedende isteme belirtisi yine bir sevişme, varolmanın dayanilmaz hafifliği mi ağırlığı mı sevişme... Kitabın bir felsefeyi anlatmak icin cinselliği aşırı kullanmış olması hiç hoşuma gitmedi. Bir şeyi anlatırken bu kadar sevişken olmaya gerek yoktu. Sonlara doğru sevişkenlik biraz daha değişti. Sevimsiz bir başka hal aldı. Yani sevişmeyi karakterlerden biri sanat sanat içindir digeri sanat toplum içindir anlayışı ile sanki gerçekleştiriyordu. Felsefik ederini verememiş olabilirim. Ben kitabı sevmedim. Aynı konuyu cok daha iyi işleyen kitaplar var. Kitap kendi hafifliği altinda ağırlaşmış.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,4bin okunma
229 syf.
9/10 puan verdi
Ahmet OKTAY: Fazıl Hüsnü Dağlarca ile konuştuk biraz. "Sen şair değil bilginsin" dedi, şunları da ekleyerek: "Şiirlerini küçümsediğimi sanma, ama senin gibi her alana açılan bir kişi daha yok. Ne zaman yapıyorsun bunları?" Sana öyle hak veriyorum ki Dağlarca! (Uzun zamandır herhalde bir kitabı okurken hiç bu
Gece Defteri
Gece DefteriAhmet Oktay · Yapı Kredi Yayınları · 19987 okunma
Reklam
164 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Hayatın üzerime üzerime estiği şu günlerde Hasan Ali Toptaş okumak beni gerçekten çok rahatlatıyor. Kurduğu cümleler, konuları anlatış biçimleri, ele avuca sığmaz hayal gücü ve kitaplarındaki melodilerle bunu başarıyor. Bu özelliklerinden sonra Toptaş’ın seni en çok etkileyen özelliği ne diye sorsalar kesinlikle ‘sesi’ derdim. Evet, onun buğulu
Harfler ve Notalar
Harfler ve NotalarHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20161,980 okunma