Yaşamım boyunca, istisnasız hepsi de budalaca işler yapan dar omuzlu insanlar gördüm ve çoğu türdeşlerini şaşkına çevirip ruhları türlü şekilde baştan çıkarırlardı. Eylemlerine gerekçe olarak "ün"ü gösterirler. Onları görünce herkes gibi gülmek istedim ben de; ama böylesine tuhaf bir öykünme olanaksızdı benim için. Keskin ağızlı bir
"Onları cehennemden kovdu, suçlarının bedelini çocukları da ödedi. Günümüzde de çocuklar ana-babalarının suçlarının bedelini ödemeye devam ediyorlar ve böylece hukuk sistemi kurulmuş oldu. Yasalar var, bu yasalar (ne kadar mantıksız ya da saçma olurlarsa olsunlar) uyulmaz ise yargılama var (deneyimli olan kazanır, şaşkın olan kaybeder) en sonunda da ceza.
''Düşünceler anlamsız, mantıksız, safsatalarla dolu olursa, o düşünceler hastalıklıdır. Bir de toplumsal yaşayış akıldan, mantıktan uzak, faydasız, zararlı birtakım görenek ve geleneklerle dolu olursa yaşam felce uğrar, ilerleyemez,gelişemez.''
Açıkçası, benim için kitap bitmiştir. Son 60 sayfası olmasaydı da bitmişti. İki karakter artık kavuştuğunda (?) o kitabı uzatmak mantıksız bir şey, hele ki bu kitapta olduğu gibi saçmalıyorsa. Yine de lk 400 sayfası için tek bir kelime bile edemem, komikti ya hjdklg Herkese bir Uranüslü lütfen diyerekten terk ediyorum. Resmen 4 yıldızı o son 60-70 sayfadan kırdım.
Zehirli Sular , ilk kitap olan Karanlık Sular'a göre daha fazla beğendiğim bir kitap oldu.Öncelikle kapağı orijinal kapak ve oldukça etkileyici.
Ana karakter Cassandra ve nişanlısı Luca ile mutlu mutlu yaşarken Luca'nın hapse atılmasıyla her şey bozuluyor , Cass için , ve nişanlısını çıkarmak için Floransa'ya gidiyor ve kendini Sonsuz Gül adında bir grubun içinde buluyor.Bu "tarikat" kendilerine o dönem bulanmayan bir beşinci vücut sıvısı buluyorlar ve sonsuza kadar yaşamak istiyorlar.Cass da sevgilisini kurtarmaya çalışırken kendini aralarında buluyor.
Benim mantıksız bulduğum birkaç nokta oldu sizlerle de paylaşayım.
Birincisi Cass 16. yüzyılda nasıl bu kadar rahat etrafta dolanabiliyor hem de etrafta vampirler (?) varken.
İkincisi - spoiler - yirmili yaşlarındaki bir kız nasıl nişanlısını zindandan çıkarır?
Üçüncüsü de Falco kızı umursamaz iken Cass neden ısrarla Falco'ya aşık olduğunu söyler.?
Üçüncü kitabı merakla bekliyorum.
Pir Sultan Abdal ile ilgili çok şaşırtıcı bilgiler var.Ayrıca alevi tarihi ile ilgili okuduğu kitaplardaki bilgilerle kıyaslanacak olursa mantıksız gelmiyor.Artık ezberleri bozmanın zamanı geldi galiba.Yazarın ezberlerimizi bozmasından ve ufkumu açmasından dolayı favorilerim arasına girdğini belirtmek isterim.Tarafsız ve önyargılardan sıyrılarak okunması gerekir.
Dünya edebiyatının en önde gelen eserlerinden biri olan bu kitabı eleştirmek bana mantıksız geliyor.Ama yine de diyaloglar gereksiz yere uzatılmış.Konu çok dolambaçlı.
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022158,9bin okunma
Fakir Baykurt ismi her ne kadar Demokrat Parti döneminde yaşamak zorunda kaldığı zorluklarla anılsa da güzel abimizin hiç bir iktidarla arası güllük gülistanlık olamadı.
Aslında bu durum çok doğal.Çünkü gerçek tüm sanatçılar gibi muhalifti.(Solcu değil canım kardeşim muhalif.)
Sanatçı; içinde bulunduğu toplum, kafasındaki ütopyaya ulaşana kadar ( sağ,sol demeden;yetmez ama evet demeden) tüm iktidarları eleştirmekle görevlidir.
Adı gibi Fakir Abimiz de bu ve tüm yazılarında iktidarların düzeni sağlamak adına çıkardıkları ruhsuz,cansız,mantıksız bürokratik saçmalıkları yüzlerine çarptı.
"İki elin sesi var" sözü toplum arasında kabul görmesine rağmen nasıl oluyor da; sendika,dernek sözcüklerinin bozgunculukla bölücülükle veya en hafif yorumu ile içi boş sol bir jargonla eş tutulmasına duyduğu şaşkınlığını anlattı durmadan.
HAK aramak sözcüğünün Cenab-HAK tan bu kadar uzak bir eylemmiş gibi gösterilmesine isyan etti...
Gözünüz kapalı olarak tüm Fakir Baykurt küllliyatını cebren okutunuz efenim...