Olabilmek —doğruluklu olabilmek: çünkü kendiliğinden, dolaysız olarak verilmedi sana, sahici olmak —tam tersi hep sahtelikler sürüldü önüne; hep yanlışlar. Sen de, şu ya da bu ölçüde girerken onların içine, yanlışlar işlerken, sahteleşirken —kendine maske seçerken—, hep, o, arkada, belirsiz duran sahici anlamı özleyip, çağırıp, bekleyip, durdun.
Sayfa 48 - Metis Yay. 9. Baskı: Eylül 2012