Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tifo hastalığı şöyle ortaya çıkar: İnsan kendinde ruhsal bir bezginlik hisseder ve bu durum gittikçe artarak nedeni belli olmayan bir umutsuzluğa dönüşür. Aynı anda vücudunda bir yorgunluk başlar ve yalnızca kaslar ve lifler değil, iç organlarının tümü işlevini yitirir. Her şeyden önce bir iştahsızlık başlar, mide hiçbir şeyi kabul etmez ve hasta
Ne yani. Bunca zaman gözlerimi kapadım da yaşamıyorum mu zannettin. Oysa öyle içten günler tecrübe ettim ki. Senin esrik bakışlarından daha da çok şeyleri gördüm. İnandım,sabrettim, tevekkülle yürüdüm. Renklerin hiç bilmediğim yanlarını keşfettim. Mesela ağaç sadece yeşil değil. Gökyüzü mavimsi duruşunun yanında nice halleri ve renkleri taşıyor bağrında. Güneş nerelerden çıkıp geliyor bir bilsen karanlık odalarımıza. Ay kaç kat peçe takıyor ihramlı duruşuyla. Bunlar ve daha nice dünya dillerini gözlerimi yumduğumda keşfettim. Toprağın yağmurla hemhal kokusunu içime çektim, huzurla belendim. Aşkın deruni duruşunda kalbimin odacıklarını temizledim. Öğrendim Gitmeli bazen gürültünün hoyratlığını terki diyar ederek. Sonra Gelmeli miss kokusunu içine çekmiş olarak sadeliğin. Yeşilin yeşilden ötesini, mavinin sarışın sülietini, kızılın mora olan aşkını anlatmaya durulmalı haziranın ılıman akşamında. Ellerin hangi mevsimin kokusunda ve hangi renkten ilham almış, gözlerinde büyüyen ilkbaharda oturalım.. ikimizde, üçümüzde, dördümüzde ve hatta hepimizde sevinebiliriz. Başımızı kaldırıp yıldızları sayalım. Deli miyiz biz yoksa ? Pınar Önalan..
Reklam
Daha ne desin ki!
Pencerelerin açık olduğu ılık bir gecede herhangi bir gelişmiş ülkenin herhangi bir şehrinin herhangi bir mahallesinde yürüyün, önünden geçtiğiniz her evden bir televizyon ekranından yansıyan mavimsi pırıltıları görürsünüz. Zaman makinesinden çıkmış bir kuşak öncesine mensup bir ziyaretçi buna, yani bütün insanların büyülenmişcesine gelip geçen görüntüleri saatlerce seyre dalmasına, pasif alıcılığa gömülmesine ne derdi acaba?
Sayfa 9 - 1.Basım Mart 1991Kitabı okudu
Ölümün üç ay önceden başladığını biliyor muydunuz? İşte o belirtiler…  Ölüm, kaçınılmaz sondur ancak hepimizi korkutur. Sevdiklerinizi bırakıp gitmek, yapmak istediklerinizi tamamlayamamak ya da bilinmeyene doğru bir yolculuk yapmak biraz ürkütücü gelebilir. Bir anda öleceğimizi düşünürüz ama normal şartlarda bir ölüm kendini 3 ay önceden
Ozan bir gün, evin hiç de konuksever olmayan havasına ancak bir gün dayanabilen bir çocukluk arkadaşına, "Bu sarayda gölgeler gibi yaşıyoruz," demişti. Floribert, bir zamanlar, baronesin konukları için öyküler ve güzel şiirler yazardı. Evdeki neşe dolu yaşantı bittiğinde, hiç düşünmeden orada kalmıştı, çünkü dürüst yapısı yüzünden, yaşamın zor yolları ve ekmek parasını çıkartmak, sarayın hüzünlü ve yalnız havasından daha çok ürkütüyordu onu. Şiir yazmayı çoktan bırakmıştı, ama batı rüzgârı estiğinde, akıntının ve sarı sazların ardındaki mavimsi dağların eğimini ve bulutların gittiği yolları izlerken ya da akşamları yüzyıllık parktaki ulu ağaçların hışırtısını duyduğunda, hiçbir zaman yazmayacağı, sözcükleri olmayan uzun şiirler düşünürdü. Bu şiirlerden birinin adı 'Tanrı'nın Soluğu'ydu.
ZÜRAFALARIN DİLLERİ NEDEN MOR OLUR ?
Zürafalar gerek upuzun boyunları, gerekse vahsi ortamlarındaki diğer türlerden farklı beslenme tercihleri ve davranıslarıyla bir hayli ilginç canlılar. Bir zürafayla karşılaşırsanız, 50 santimetre uzunluğundaki kocaman dilinin mor rengi, en az boyunları kadar sasırtıcı bir etki bırakabilir. Aslında kimi zaman mavimsi bir mor tonunda. bazen de siyah oluyor. Bunun sebebi, dilindeki melanin renk pigmentlerinin bu tonda olması. Ve gariptir ki bilim henüz bu koyu pigmentin sebebi konusunda deneysel olarak kanıtlanmış bir yanıta sahip değil. Tahminlere göre, koyu renkli pigment Günes'in zararlı morötesi ısınlarına karsı koruma sağladığı için böyle bir adaptasyon gelisti. Böylece günes yanığı gibi bir risk ortadan kalktı ve dillerinin büyük kısmını dısarı çıkarıp uzatarak beslenmeye devam edebildiler.
Reklam
Gıdıl İsmet...
Beni merak ediyorsanız bu resimden bana bakın. dropbox.com/s/josp2eiqbczyc... Üzerimde duran küllük, yeşile çalan taşlı çakmak ve yarım bırakılmış bir Maltepe sigarasından ibaret. Gerisi alabildiğine toz, toprak. Unuttular bizi, işe yarar yanlarımızı söküp bir boş tarlaya çektiler hurdamızı. Şimdi kurda kuşa yuva
Hayali Ev/ Düşünce/ Peki siz de bir hayal kursanız?
Hadi gel seninle bir şeyler yapacağız! Ucu bucağı yokmuş gibi bir hava yakalayacağız önce düşümüzde... Ben küçük evimi düşlüyorum şimdi: İçerisin de farklı renk ve tonlar da 7 tane şamdan bulunacak. Yattığım yer, mutfak, oturma odası bir/yerde... Pencerem kestaneden yapılmış ağır/kalın tahtadan Duvarımın kuzeye bakan tarafı tamamen
Temmuz 2018 Deneme/Hikaye Etkinliği
Yazar: https://1000kitap.com/KadimTataroglu Hikaye Adı : Kız Kulesi Link: #31078975 Müzik Parçası : Karışık (5 ayrı parça) 1) Yanni-The Rain Must Fall - youtube.com/watch?v=Iq3zo43... 2) Metallica–Orion - youtube.com/watch?v=c8qrwON... 3) Daft Punk–Veridis Quo -
Temmuz Deneme/Hikaye Etkinliği/ Kız Kulesi
1) Yanni-The Rain Must Fall - youtube.com/watch?v=Iq3zo43... 2) Metallica–Orion - youtube.com/watch?v=c8qrwON... 3) Daft Punk–Veridis Quo - youtube.com/watch?v=ySLc8gZ... 4) Camel–Stationary Traveller - youtube.com/...TKW9rIQwHCY&... 5) Astor Piazzolla–Oblivion -
Reklam
Tünaydınlar Efendim....!! Kahveler hazırsa, {Ç News} yayında...! Pazar, pazar kimler çalışıyor? Ben çalışıyorum mesela..! Ne kadar hoş! Pazar günü izninizi AVM'lere gidip saçma sapan dolaşın tamam mı. İhtiyacınız olmayan eşyalar alın. İş yerinizde üstünüzden yediğiniz lafları, yaptığınız dedikoduların sinirini, eşinizin, sevgilinizin
Yapılacak bir işimiz var, Altınay, dedi. Bu fidanları senin için getirdim. simdi onları birlikte dikeceğiz. Onlar büyüyüp güçlendikçe sen de büyüyüp güçlenecek, dünyanın en iyi kadını olacaksın. Temiz bir yüreğin, sağlam bir kafan var. Bilgin olacaksın sen; evet adım gibi biliyorum, bilgin olacaksın. Bu fidanlar da senin gibi genç, senin gibi ince. Onları kendi ellerimizle dikelim, Altınay. Okumak sana mutluluk getirsin, benim sevgili yıldızım... Fidanlar benim boyumdaydı; mavimsi gövdeleri vardı. Onları tam dikmiştik ki, incecik yapraklara dokunarak, hayat vererek bir rüzgar esti dağlardan. Yapraklar titredi, kavaklar salındı. Gerileyerek, sevinçle: Bak, ne güzel! dedi Duysen. su ilerideki kaynaktan bir de su yolu açarız buraya. Göreceksin, kocaman olacaklar! Bu tepede iki karides gibi, yan yana duracaklar. iyi insanlar, onları uzaktan gördükçe sevinecek. Hayat da daha değişik olacak o zaman, Altınay.  Önümüzde güzel günler var...
İçimde ölümün soğuk yelini duydum. Sonra, bir zamanlar bakışının yüzdüğü duru sudan yoksun gözlerinin ateşi üzerime düşünce, titredim; o zaman kederden gelen ve açık havada hiç dikkatimi çekmeyen birtakım değişiklikler fark ettim: Son gelişimde alnının üzerine ancak pek hafif bir biçimde işlenmiş ufacık çizgiler, bu alnı oymuşlardı; mavimsi şakakları ateşli ve çökük gibiydi; gözleri daha bir içerilere gömülmüş, çevreleri morarmıştı; üzerinde eziklerin belirmeye başladığı, içerideki bir kurdun zamanından önce sararttığı bir meyve gibi berelenmişti. Ben, ruhunu mutlulukla doldurmaktan başka hırsı olmayan insan, yaşamının serinlediği, cesaretinin yüzdüğü kaynağa zehir akıtmamış mıydım? Gelip yanına oturdum, içinde pişmanlığın ağladığı bir sesle, “Sağlığınızdan memnun musunuz?” dedim.
Yapılacak bir işimiz var, Altınay, dedi. Bu fidanları senin için getirdim. simdi onları birlikte dikeceğiz. Onlar büyüyüp güçlendikçe sen de büyüyüp güçlenecek, dünyanın en iyi kadını olacaksın. Temiz bir yüreğin, sağlam bir kafan var. Bilgin olacaksın sen; evet adım gibi biliyorum, bilgin olacaksın. Bu fidanlar da senin gibi genç, senin gibi ince. Onları kendi ellerimizle dikelim, Altınay. Okumak sana mutluluk getirsin, benim sevgili yıldızım... Fidanlar benim boyumdaydı; mavimsi gövdeleri vardı. Onları tam dikmiştik ki, incecik yapraklara dokunarak, hayat vererek bir rüzgar esti dağlardan. Yapraklar titredi, kavaklar salındı. Gerileyerek, sevinçle: Bak, ne güzel! dedi Duysen. su ilerideki kaynaktan bir de su yolu açarız buraya. Göreceksin, kocaman olacaklar! Bu tepede iki karides gibi, yan yana duracaklar. iyi insanlar, onları uzaktan gördükçe sevinecek. Hayat da daha değişik olacak o zaman, Altınay. Önümüzde güzel günler var...
121 öğeden 106 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.