#kadınaşiddet
Bu bataklığın suyu da çamuru da;
-Delikanlılıkla elikanlılığı bir tutan.-
-Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile
-Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran, namusu apış arasına sıkıştıran,
-Ve bunca kötülük dururken, öpüşmeyi ayıba, sevişmeyi ahlaksızlığa yakıştıran zihniyetten gelir.
-Bazılarının gözünde, kadının çörek otu kadar
İnsan, bazen akşam güneşi gibi kaybolup gitmek istiyor
-Betonlaşan sadece şehirler mi sanırsınız?
Ya kalpler ne olacak?
Kalpler, şehirlerden daha hızlı betonlaşıyor.-
-İnsanın, insanla konuşmadığı,
Arı kovanı gibi kentlerde, ayrık otu gibi yaşadığı,
Savaşın, şiddetin, nefret dilinin ve kötülüğün revaçta olduğu bir çağdayız.
Toprağın altı değil üstü karanlık
Çağımızın insanı, suskun, somurtkan ve mezar taşı gibi soğuk.
-Vefasızlığın adını vakitsizlik koymuşlar.-
Ey insanoğlu…!
Güneş yüzüne değil, biraz da yüreğine vursun ki, içindeki buzullar erisin.-
.
-Ömrümün yarısını insan olmak için,
diğer yarısını da insan kalmak için harcadım.-
.
-İnsan gidecek yolu olduğu için değil, varacak yeri olmadığı için huzursuzdur.-
-Huzur, gönlün gelincik tarlasıdır.-
.
-Huzur, kördüğümün çözülmüş halidir.-
.
-Huzurun yolu,
kendini yontmaktan geçer.-
.
-Huzursuzluğun kaynağı talepkârlıkta huzurun ise kanaatkârlıkta yatar.-
-Gidenler hep kalanları ağlatır.
Kalanlar hep gidenleri anlatır.-
.
.-Ah ölümü unutanlar,
Yaşama servet diye tutunanlar…!
İnsanın taşa toprağa sevdası, ölümdendir.-
Çekip gidenlere bir bak, mezar taşları ne anlatır.-
.
-Uzak sandığım ölüm, bir 'an', bir ‘nefes’ kadar yakındır.-
Bir gün birbirinizin mezar taşlarına bakarak "Keşke kucaklaşmış olsaydık" diyeceksiniz. O günü beklemeden kucaklaşın ki zamana yazık olmasın.
ALO 188
Mistik eğilimleri olan saplantılı bir matematikçi bir gün rüyasında yüz
seksen sekiz sayısını görür. Ve rüyasının devamında küçük bir çocuk gülerek ona şöyle der:
“Bu sayının ne anlama geldiğini çevrendeki herkes bilecek ama sen bilmeyeceksin!”
Matematikçi uykudan uyanır uyanmaz bu sayının peşine düşer. Çünkü
onun inançlarına göre hiçbir
Sayfa 38
Aytmatov'un mezar taşındaki yazı :
İnsan için en güç olan, her gün insan olarak kalmasıdır.
Sayfa 189 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?
Sayfa 198 - BEKLENEN (1937)Kitabı okuyor
Çok şiirsel, çok beğendim
Ölmek için bile çok yorgunduk; şimdi uyanığız hâlâ ve devam ediyoruz yaşamaya - mezar odalarında!
Sayfa 132 - İş Bankası Kültür Yayınları
...
Sayfalar sana mezar
Satırlar musalla taşındır
Hadi git...
BEKLENEN
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?
(1937)
Sayfa 198 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Yalnızsınız.
Ölüm gibi yalnız.
Yürüyen bir mezar taşısınız.
Sayfa 127 - epubKitabı okudu
~
Onur dediğin şey bir mezar yazıtı...
~
Sayfa 116 - Remzi KitabeviKitabı okudu
-Ah ölümü unutanlar,
Yaşama servet diye tutunanlar…!
İnsanın taşa toprağa sevdası, ölümdendir.-
.
Çekip gidenlere bir bak, mezar taşları ne anlatır.-
Uzak sandığım ölüm, bir 'an', bir ‘nefes’ kadar yakındır.