Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Mış gibi yapmaktan usandım albayım.”
İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Vera'ya
"İçimde mis kokulu Kızıl bir gül gibi duruyor zaman. Ama bugün cumaymış, yarın cumartesiymiş, Çoğum gitmiş de azım kalmış, Umurumda değil."
Reklam
ne yaparsan kendine, döner kendi kendine, herkes kendine..
delinin biri hergün bir yaşlı bir teyzenin penceresinin altından geçerken, yüksek sesle bağırırmış; - ne yaparsan kendine, döner kendi kendine, herkes kendine.. bir, iki, üç haftalarca aynı sözü duyan yaşlı kadın, deliden çok sıkılmış ve kurtulmanın yollarını düşünmüş. sonra bir gün deliyi zehirlemeye karar vermiş. bir tepsi zehirli börek yapmış ve gene pencerenin altından geçen deliyi çağırmış ; - oğlum, açsındır, bir tepsi börek yaptım, al bunları afiyetle bi güzel ye. demiş. deli; - ne yaparsan kendine, döner kendi kendine diyerek, börekleri almış ve karnı tok olduğu için çantasına koymuş, sonra yerim diye düşünmüş. yoluna devam ederken, karşıdan bir asker geliyormuş, asker burnuna gelen mis gibi kokuyu duyunca dayanamayıp deliyi durdurmuş; - nerden aldın börekleri, aynı annemin börekleri gibi kokuyor..demiş. iyi kalpli ama deli olan kardeşimiz hemen çantasında sakladığı börekleri askere vermiş. - ben tokum, buyur al, madem annenin böreklerine benziyor kokusu. asker oracıkta yiyip bitirmiş börekleri.. yaşlı kadın pencerede ise askerden dönen oğlunu beklemiş, beklemiş ama gelmemiş oğlu. kendi elleriyle yaptığı zehirli börekleri yiyen oğlu ölmüş..
Herşeyin geçici olduğunun bilincine varıp da olgunlaşınca baharın gelişine bile sevinemez oldum.. Taze taze açılmış mis gibi kokan çiçeklere birkaç gün sonra sıcaklar gelip solduracak diye bakıyorum çünkü burası dünya çünkü her şey geçer.. Çiçekler de solar, sevgiler de biter, yağmurlar da diner fırtınalar da.. Bir ayette Allah svt diyor ya sana verilene sevinme senden alınana da üzülme diye bu ayet o kadar çok hikmeti barındırıyor ki.. Şimdi gidip uzun uzun bu ayeti düşünmek istiyorum..
İçinizde "Nedir bu saadet?" diye soranlar bulunur diye söylüyorum: Bu saadet her şeyden önce hayat­ ta olmak ise, ondan hemen sonra da sıhhatte ·ol­ maktır. Elimizin, ayağım'ızın tutmasıdır. Merdivenleri patır patır çıkabilmemiz, sağa, sola istediğimiz gibi seğirtebilmemiz, nefes alıp verdiğimizin farkına var­ mayışımız, kalbimizin, midemizin, böbreğimizin, safra kesemizin vücudumuzun neresinde olduğunu düşünmek lüzumunu bile hissetmeyişimizdir. Ağzı­ mıza iki lokma yemeği alıp zevkle çiğneyebiliyor, dünya nimetlerinin tadını alabiliyor muyuz? Ona bakmalı! Saadet bu yemeğin, dünyanın en usta aş­ çıları tarafından pişirilip gümüş tabaklar içinde önü­ nüze konmasında değil; hizmetçilerin, uşakların et­ rafınızda dört dönmesinde de değil, nasıl hazırlan­ mış olursa olsun, onu keyifle yiyebilmenizdedir.
Sayfa 141Kitabı okudu
Bir keresinde, okulda sevgilisinin saçları gene böyle mis gibi kokmuştu. İşte bu kokuydu, onun kokusu…
Sayfa 107 - Ketebe yayınevi
Reklam
Dil, kimin kim olduğunu derhal ortaya çıkarır. Kimin ne olduğunu hemen eleverir. İçeride olan neyse dışarıda görünür olur, fark edilir olur. Sosyal medyada "mış gibi" görünebilirsin fakat yüz yüze gelip konuşunca o sensin.
Uyanmış toprak mis gibi kokuyordu ve ben başımı alıp herhangi bir nehir boyunca bir yol üzerinde, biricik güneşin eşliğinde, belirli bir yerde bulunmamaktan başka bir isteğim olmadan, hiçbir şeye bağlanmadan, her sabah değişik bir yer görerek, akşam başka bir yatakta yatarak, bağımsız, acımasız, anısız, dünyayı dolaşmanın güzel bir şey olacağını düşünüyordum.
Evet kendini çok beğenenler kendinizi o kadar beğeniyorsunuz ki başkasının sizi sevmesine sevgisini göstermesine yer kalmıyor ki gerekte kalmıyor artık evet böyle devam edin ne güzel mis gibi en sonda tek başınıza ölürsünüz ne güzell🤌🌸🌹😇 Tek dediysem de yanınızda insan olur tabiki. Ruhunuz yalnızdır o an.
Reklam
Nâzım Hikmet, şehirlerin şairidir. Ovadan seslenir insanlara, büyük düzlüklerden. Ovada akan "büyük ve bereketli bir ırmak" gibidir. Uygardır. Ahmed Arif ise dağları söylüyor. Uyrukluk tanımayan, yaşsız dağları "asi" dağları. Uzun ve tek bir ağıt gibidir onun şiiri. "Daha deniz görmemiş" çocuklara adanmıştır. Kurdun kuşun arasında, yaban çiçekleri arasında söylenmiştir, bir hançer kabzasına işlenmiştir. Ama o ağıtta, bir yerde, birdenbire bir zafer şarkısına dönüşecek- miş gibi bir umut (bir sanrı, daha doğrusu bir hırs), keskin bir parıltı vardır. Türkü söyleyerek çarpışan, yaralıyken de, arkadaşları için tarih özeti çıkaran, buna felsefe ve inanç katmayı ihmal etmeyen bir gerillanın şiiridir. Karşı koymaktan çok, boyun eğmeyen bir doğa içinde. Büyük zenginliği ilkel bir katkısızlık olan atıcı, avcı bir doğa içinde.
Sayfa 122Kitabı okudu
Keremm
Seninle böyle yan yana Yürüdüğüm için titriyorum. Sana ilk görüşte deli gibi aşık olduğum için, şuan de yanımda o mis kokunu yanarak yürüdüğüm için benim nefesim kesiliyor aşktan geldiğim icin...
Sayfa 131 - MüptelaKitabı okuyor
Birden düşümde koltuğa oturmuş durumda tabancayı elime aldığımı ve kalbime, başıma değil kalbime dayadığımı gördüm; oysa önceden kesinlikle tam şakağıma ateş etmeyi düşünmüştüm. Göğsüme tabancayı dayadıktan sonra bir iki saniye bekledim; mum, masa karşımdaki duvar birden hareket etmeye, dalgalanmaya başladı Hemen tetiğe dokundum. Bazen düşünüzde
Sayfa 777 - 778, 779, 780, 781, 782 Yapı Kredi Yayınları
Ne kadar on yargılı davranisim elif şafak mis gibi kitap yazmış kadın hele alevilik konusunda dedikleri e şimdi ben ustam ve ben kitabını da seve seve okurum ...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.