Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Tarihe Düşülen Notlar: Yalanlar, İftiralar, Sövgüler ve Cevaplar
“Herkes keyfine, fantezisine, kendi maksadına, menfaatine, aldatacağına, ve aldatıldığına göre yazar.” Dr. Rıza Nur, I. Baskı, Sayfa 523, Hayatım ve Hatıratım Bu hatıratta okuduklarımızın temel özeti işte Rıza Nur’un kendi ifadesinde bize sunulmuştur. Yani okuyacağımız hatırat için bize şunları demektedir; Bu hatırat, benim keyfime, benim
Dr. Rıza Nur Dosyası
Dr. Rıza Nur DosyasıTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 2019120 okunma
450 syf.
·
Puan vermedi
Mert Ona Denmiştir
Besmele-Hamdele-Salvele.. Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim. *** Ey şair! Şimdi çağın icbarına ses ver.. Komşun duvarında istinad olmuş gibi komşundur şu hayat. Hapsetsen kendini söyle ne çıkar? Bir bardak yetişir de sana ihtarını infaz eder; "daya
Şeyh Galib Divanı
Şeyh Galib DivanıŞeyh Galip · Akçağ Yayınları · 061 okunma
Reklam
Peygamberimize Mektup Yarışmaları
Elif Nisan Erdem henüz 3. sınıf öğrencisi. Şöyle diyor: "Sevgili Peygamberim! Satırlarıma başlamadan önce seni ne kadar çok sevdiğimi söylemek istiyorum. Ama bunu sana tam olarak bir cümleyle ifade edemem. Sekiz yıllık yaşamımda senin sevgini birazcık kaybedeceğim bir şey yaptıysam senden özür dilerim. Her zaman sana lâyık olmak için çalışacağım. (..) Senin yolundan gideceğime söz veriyorum. Ne mutlu bize ki, senin gibi bir Peygamberin ümmetiyiz. (..) Ne kadar büyürsem büyüyeyim, yine ne olursa olsun seni seveceğim. Hatta sevgim daha da artacak. Zaten insan büyüdükçe birilerine olan sevgileri daha da artmalı bence. (..) Biz çocuklar seni, Peygamberimizi çok seviyoruz. Yüreğimiz senin sevginle dolu." Mektubunu rengarenk çiçeklerle donattıktan sonra sevgili Peygamberine hitaben bir de not koymuş: "Bu çiçekler sana olan sevgimi anlatsın. Yapabilseydim sana dünyanın en güzel kokan çiçeklerinden bir demet yapar, sana armağan ederdim." Ve mektubunu söyle bitiriyor: "Seni seviyorum. Hem de çok hem de çok seviyorum, Peygamberim!"
23 Nisan Çocuk Bayramı -daha doğrusu çocuk haftası -Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından muhtaç çocuklara gelir sağlayabilmek, bu vesile ile kimsesiz çocukların sıkıntılarını duyurabilmek, onların yüzlerini yılda bir kere de olsa güldürebilmek için tertip edilirdi. 1927 senesinden sonra kutlanmaya başlanan bu şenliklere Mustafa Kemal sadece iki kez
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
ANLATAMAYA GEREK VAR. GÖRMÜYORUZ (!)
*MÜKEMMELE 1 KALA* (Mükemmel olan henüz yazılmamış olandır falan filan) Merhaba 1K. 53 yaşında, henüz samanın yeni yeni pamukla kaynaştığı, sarısı daha yoğun formülize edilen bu esere dokunmanın tatlı hissiyatı yanında, içeriğinin nesilden nesile aktarılması görev sayılacak kadar önem teşkil eden bu şaheseri incelemek benim için bir onurdur.
Batıcılık, Ulusçuluk ve Toplumsal Devrimler
Batıcılık, Ulusçuluk ve Toplumsal DevrimlerNiyazi Berkes · Kaynak Yayınları · 200222 okunma
İslâm ve Anadolu Medeniyetine düşkün olan
Yusuf Kaplan
Yusuf Kaplan
'ın
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
hakkındaki cok önemli bir söyleyiş. Uzun ama sabırla lütfen okuyun. -Said Nursi Çağdaş İslam Düşüncesinde Bir Milad Bediüzzaman’ın, çağdaş İslam düşüncesinde bir milad olduğu tezini öne sürüyorum.   Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin çağdaş İslam düşüncesinde milad olmasından
Reklam
335 syf.
10/10 puan verdi
Herkes için ve hiç kimse için bir kitap diyor Nietzsche, Böyle Söyledi Zerdüşt romanına başlarken. Kendi deyimiyle en derin eser, insanlığa verilmiş en yüce armağan. Her birimiz birer dünyayız kendi içimizde. Her birimizin kendi hikâyesi vardır. Ruhumuzun derinliklerinde sakladığımız, kimseye göstermediğimiz alt benliğimiz, yaralarımız vardır.
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202037,7bin okunma
Harf İnkılabında asıl maksat İslamsızlaştırmaktı
İnkılap Tarihi maalesef tam bir aptallaştırma aracı. Halkımızın zekâsıyla alay edilmekte ve pırıl pırıl gençler, çocuklar aptallaştırıcı tarih masallarıyla sözüm ona 'eğitilmektedir'. Aslındaysa beyinleri yıkanmakta ve yıllarca ve zorla kendilerine belletilen tarihi başka türlü düşünemez hale getirilmektedir. Harf İnkılabı'na gerekçe diye
İsmet Paşa mandacı mıydı?
Tarih 27 Ağustos 1919. Albay İsmet bey, Kazım karabekir Paşa’ya şöyle diyor: Eğer Anadolu’da halkın Amerikalıları herkese tercih ettikleri zeminde Amerika milletine müracaat edilse pek ziyade faydası olacaktır deniliyor ki ben de tamamiyle bu kanaatteyim. Bütün memleketi parçalamadan bir Amerika’nın murakabesine tevdi (kontrolüne emanet) etmek, yaşayabilmek için yegane ehven çare gibidir.
Peki, bu harf devriminin amacı tam olarak neydi? Inönü yıllar sonra hatıratında şöyle itiraf ediyordu: "Harf inkılabı bir okuma yazma kolaylığına bağlanamaz. Harf inkılâbının bizdeki tesiri ve büyük faydası kültür değişimini kolaylaştırmasıdır." Kültür değişiminden neyi kastettiğini gayet iyi anlıyoruz. Andrew Mango diyor ki: "Dil ile alfabe birbirinden ayrılmazdı. Türkçe konuşan Karamanlı Rumlar, Yunan harfleriyle yazarlar. Ermeni ve Museviler kendi harflerini kullanırlardı. Latin harflerinin kabulüyle birlikte Türkler, Hristiyan batılılarla aynı safa konulmuş oldu." Hatta Harf Devrimi Komisyonunda çalışanlardan biri olan, alfabe değişiminin mimarlarından Ahmet Cevat Emre "Arap yazısıyla Batı kültürünü benimsemek imkânsızdı." diye yazmıştır. Demek ki gerçek amaç Batı medeniyetine geçmekti. Osmanlı'yı, İslam' ve Kur'an'ı temsil eden bu yazıyla bu amaçlarına ulaşamayacaklardı." Ahmet Cevat Emre, tam bir komünistti Araştırmacı yazar Mete Tunçay yazı devriminin sebebini şöyle açıklar: "Türkiye Cumhuriyeti'nin yazıda Arap alfabesini bırakıp Latin alfabesini benimseme kararı yeni harflerin Türkçeye uygunluğu ve öğrenme kolaylığı nedeniyle okuryazar oranın hızla artırılacağı umuduna dayandırılmış olmakla birlikte, bu düzeltimin asıl amacının Osmanlı, İslâm geleneklerinden kurtulmak ve dolayısıyla çağdaşlaşmayı çabuklaştırmak oldugu açıktır." der." Dil devrimi bir millileşme hareketi olmamıştır. Batılılaşmaya yönelik bir harekettir. Mustafa Armağan, Satilik Imparatorluk, Timaş Yay. s.192 Mete Tunçay, Tek Parti Yönetiminin Kurulması, s.230
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
Ayasofya camii kime satıldı?
Soruyor gençler: Gerçekten de Tek Parti devrinde camiler kapatıldı mı? "İbadete kapatılmış olan Ayasofya örneği taş gibi önümüzde dururken başka kanıt aramaya ne hacet" diyorum kendilerine. Bir şaşkınlık vakfesi. Yüzleri karışıyor. Kimilerinin buruşuyor hatta. "Nasıl yani?" diye soruyorlar. Bu bölüm, işte o "Nasıl
Sayfa 215 - TimaşKitabı okudu
_Gazeller_ _Keşke uyuyabilseydim de, rüyada yüzünü gösterseydin. _Ey bütün maddî varlığından kurtulup, sadece baştan ayağa nür olan azîz varlık, yıldızlar bile seni görüp kendilerinden utanıyorlar. Senin cevherin kuyumcuda müşterilerce pek beğenildi. Yani asaletine, rühî güzelliğine, Hakk aşıkları hayran oldular. _Avareliği, bir bir şerbet gibi
(Gazi Üniversitesi, Ziya Gökalp Sempozyumu, Ankara, 8 Mart 2004) Seksen dört yıl önce, 25 Ekim 1924 tarihinde, Büyükada'daki evinden sedyeyle getirildiği Taksim-Harbiye arasındaki Fransız Hastanesi'nde öldü. Kesin bir tanı konulamamıştı, bir süredir devam eden hastalığına aksi olsaydı bile ülkenin ve adı geçen sağlık kurumunun o günkü
Atatürk ve Kurtdereli
1931’de Ankara’da, Mustafa Kemal Atatürk,  yurtdışında Türkiye’yi iyi temsil ettiğini duyduğu Kurtdereli’yle tanışıyor ve o günün geceyarısı kendisine bir mektup yazıyor. Mektubunda da:  “Çoluk çocuğun için sana ufak bir armağan gönderiyorum.  O, bu mektubumla beraberdir.  Pehlivan ömrünün tam sağlıkla uzun sürmesini dilerim.” diyor. Geceyarısı bu
Agâh Sırrı Levend'in mükemmel yazısı
MEHMET EMİN YURDAKUL'UN KİŞİLİĞİ Agâh Sırrı Levend Bir toplumda beliren yeni düşünce akımlarını, değişen edebiyat ve sanat hareketlerini, kendilerini meydana getiren nedenleri incelemeden, yalnız görünüşlerine bakarak açıklamaya çalışmak çok yanıltıcı olur. Kişisel bir heves ürünü gibi görünen bir eserin bile, sonradan yeni bir devrin
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.