Her okuduğum kitabında beni kendisine hayran bırakan yazarın ta kendisidir İhsan Oktay Anar yine muhteşem bir kitabın sonuna gelmiş olmanın, ruhumu beslemenin keyfini sürüyorum️ Osmanlı kültürüne, diline hakim ve o kadar üstad ki kitapta Osmanlıca ve Arapça kelimeler olsa da sözlük kullanmadan her sayfasında kayboldum okurken.. her zaman ki gibi lirik, masalımsı kurgusu muhteşem... Suskunlarda musiki ve tasavvuf iç içe olunca ve ben tasavvufa ayrı bir ilgim, merakım olduğu içinde kulağımda o naif ney sesi ile mest oldum okurken.Naçizane tavsiyem şudur ki eğer yazar ile tanışmadıysanız ilk olarak Suskun'lar okunmamalı diyorum bana göre Puslu Kıtalar Atlas'ı ile tanışın derim yazarımızla... ve tekrar ruhumu beslemiş olmanın naifliği ile okuyun okutun kitaplarla kalalım..
Bir söz, güzeldir diye doğru kabul edilemez. Güzel söz başka, doğru söz başka!Onun doğru yola dönmesi için dua ettim," dedi. "Çünkü ölüyü diri yapan Mevla'nın kötüyü de iyi yapabileceğim biliyorum. Kötü ve ölü bir düşmanın olacağına, iyi ve diri bir dostum olsun istedim.Aristatalis'in dem vurduğu gibi, gözün vazifesi sadece "görmek" değil, Hakikat'i görmektir.Hakikat'i gören bir göz, artık başka bir şey göremez. Çünkü o artık, başka bir vazifeyle mükellef değildir ve başka bir gayesi de yoktur.Musikî sessizliğe ne kadar yakınsa, o kadar da mükemmel olur. Çirkin bir şeyi güzel yapmak mümkündür ama, mükemmel bir şeyi güzel kılmak çok daha zahmetli bir iştir.