Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Devletlerin İnterneti Kendi Menfaatleri İçin Suistimal Etmelerine Dair
Günümüzde Batılı hükümetlerin sahip oldukları çevrimiçi kabiliyetleri suiistimal etme arzuları bize şunu gösteriyor: İnternetin gücü ve önemi arttıkça ABD'nin savunma kurumları (ve müttefikleri) ile yaratılmasında önemli bir rol üstlendiği küresel ağ arasındaki ilişki de giderek daha karmaşık bir hal alıyor. İnternet bir bakıma fevkalade
Sayfa 212-215
Gazneli - Selçuklu Çatışması
Semerkand'da büyük bir merasim düzenlendi, Arslan Yabgu da buraya davet edildi. Arslan Yabgu bu davete icabet e o etti ve ne yazık ki tuzağa düşürülerek oğlu Kutalmış ile birlikte esir edildi. Hindistan civarındaki Kalincar Kalesi'ne hapsedildi. Sultan Mesud'a haber gönderen Tuğrul ve Çağrı beyler, amcalarının serbest bırakılmasını istedi. Sultan Mesud hâl ve faaliyetlerinden son derece rahatsız olduğu Selçukluları amcaları vasıtasıyla durdurabileceğini umuyordu. Arslan Yabgu yu hapsedildiği yerden çıkararak Belh'e getirdi, yeğenlerine Gaznelilere itaat etmelerini telkin etmesini istedi. Arslan Yabgu, yeğenlerine mesaj iletecek olan elçiye Sultan Mesud'un dikte ettiği şeyleri söylemek zorunda kaldı. Ancak yeğenlerine gizli bir mesajı daha vardı. Sözlerini iletecek olan elçiye: “Yeğenlerime benden bir biz (dikiş iğnesi) hediye götürün.” demeyi ihmal etmedi. Bu gizli mesaj, “ben ne dersem diyeyim siz vazifenizden dönmeyin” anlamına geliyordu. Tuğrul ve Çağrı beyler Gaznelileri yıpratmaya devam ettiler. Arslan Yabgu yeniden zindana kapatıldı, 7 yıl sonra da burada vefat etti, Sadece oğlu Kutalmış, bir gaflet anında kaçmayı başarmıştı.
Reklam
DÜLGER BALIĞININ ÖLÜMÜ Hepsinin gözleri güzeldir. Hepsinin canlıyken pulları kadın elbiselerine, kadın kulaklarına, kadın göğüslerine takılmağa değer. Nedir o elmaslar, yakutlar, akikler, zümrütler, şunlar bunlar?.. Mümkün olsaydı da balolara canlı balık sırtlarının yanar döner renkleriyle gidebilselerdi bayanlar; balıkçılar milyon, balıklar
20 Eylül 1903 Matmazel (S...) lerle samimiyet peyda ettim. Bunun için resmi takdimlere filân lüzum görülmedi. Yalnız hissiyatın birbirini cezbetmesi ve samimî bir irtibatın husûle gelmesi yetti. İkisi de hoş, zengin ve güzel terbiye görmüşlerdir. Matmazel Florans günlerini piyano çalmak ve kahkahalarla geçirir. Bazı defa ikisini birden yapar. Bu
6 )Sözel judo: eleştiri ateşi altında olduğunuzda karşılık vermeyi öğrenin değersizlik hissinizin nedeninin süregiden de öz eleştirileriniz olduğunu öğreniyorsunuz Bu durum sürekli kendinize nutuk çektiğiniz ve sertt gerçekçi olmayan bir şekilde zulmettiğiniz üzücü bir iç konuşma şeklini alır Genellikle öz eleştiriniz başka birinin sert bir
Sayfa 143
Ne yazık ki dikkat istikrarlı, sabit, kalıcı bir hal değildir. Sürekli gergin duran bir yaya benzetilemez. Daha ziyade belli sayıda çaba tekrarından, yoğunluğu şu veya bu ölçüde değişen, birbirlerini artan ya da eksilen bir hızla takip eden gerilimlerden oluşur. Enerjik ve dirençli bir dikkat halinde, bu çabalar birbirini o denli yakından izler ki bir süreklilik yanılsaması doğar ve bu görünüşteki süreklilik her gün bir­ kaç saat devam edebilir.
Reklam
Sosyal medya “an”ların resmi ile dolu. Gülen, eğlenen, gezip tozan insanların anları. “Sanal olan gerçektir” sloganı ne yazık ki bizi yanılsamanın en büyüğüne götürüyor. Dünyada yaşanmış ve yaşanılacak anlardan koparılmış bir anın verdiği haz ne olabilir ki? Tam tersine bu hal bana pek hüzünlü geliyor, zamanın kontrolünü, tasarrufunu elinde tutamayacak insanın kendisine bahşedilen tek bir ana sığınmasının hüznü…
Ramazan’da israf yarışı..
Topluma 'Ramazan nasıl bir aydır?' diye bir sual yöneltsek acaba nasıl bir cevap alırdık? Galiba ezici çoğunluk 'oruç ayı' diye cevap verirdi. Bu elbette doğru ama son derece de eksik bir cevap. Ramazan ayı için söylenebilecek en iyi şey, 'insanın fabrika/yaratılış ayarlarına dönme ayı' olsa gerektir. Fıtratın
Sayfa 93
Hamd yalnızca; Peygamberimiz Muhammed (sav)’i hoşgörülü, kolay, tertemiz ve hanif diniyle gönderen, onun ümmetinden olanlar için, onlara İslam şeriatının hükümlerini öğretecek âlimler yaratan Allah’a aittir. Salat-u Selam, kardeşliğe, muhabbete çağıran, düşmanlıktan, kin ve nefretten sakındıran Efendimiz’in, Peygamberimiz’in, Ehli
İtisam Yayınları
Bu kitap neredeyse benim elimden çıkmış gibi…
Tanrı inancına dayanan düşünce biçimlerinin neredeyse tamamı, ahlâki kuralların “dünya dışı” bir kaynaktan insana öğretildiği ve ahlâki değerlerin tanrısal kökenli olduğu konusunda birleşirler. Tanrı tanımaz (ateist) yahut bilinmezci (agnostik) görüşler gibi akımlarda ise ahlâkın göreceliği, doğal kökenleri ve diğer canlılardaki ahlâki davranış
Reklam
Hz. Âli (radıyallahu anh) ;
"Ah! Ehlini bulsaydım; şu kalbimde toplanmış nice ilimler var. Ne yazık ki istekliler, ya itimatsız kimselerdir, dini dünya menfaatine alet eder, kendisine verilen ilâhî nimetleri ile Allah'ın velilerine, öğrendiği deliller ile de, O'nun kullanına karşı üstünlük taslamak ister. Veya hakikat ehline uyar, fakat (henüz hakikata âşına olmadığı için) ilk nazarda kalbinde şüphe belirir. Onlarda tam bir basiret yoktur, şehvetlerini elde etmek için çırpınırlar, mal-mülk biriktirmekle aldanırlar, hevâlarına boyun eğerler. Onlar bu du- rumlarıyla daha çok arazide otlayan hayvanlara benzemektedirler. Ancak, İşte böyle ilim taşıyıcılarının ölmesiyle ilim de sönüp gidecektir. Bununla birlikte, yeryüzü ilâhî hükümleri ayakta tutanlardan boş kalmaz. Bu kimseler ya halkın arasında bilinip tanınır veya Allah Teâlâ'nın manevi delil ve hüccetlerini korumak için gizli kalırlar. Bunların nerede bulunduğunu Allah bilir. Çünkü onların sayıları az, kıymetleri ise çok yüksektir. Zatları gizli, fakat hal ve hatıraları gönüllerdedir. Allah Teâlâ hüküm ve hüccetlerini onlarla korur. Ta ki onları, kendilerinden sonra gelenlere emanet eder ve kendileri gibi olanların kalplerine nakşeder. Bu şekilde ilim tam manasıyla içlerine sirayet eder. Sonuçta ruhi yakîne ulaşırlar, mülayim kimselerin sert gördükleri dahi onlar için yumuşak olur. Gafillerin ürktüğü şeylerle onlar ünsiyet/muhabbet ederler. Bedenleriyle dünyada bulunurken, ruhlarıyla alî makamlarda seyrederler. İşte bunlar, Allah Teâlâ'nın, kulları içinden seçtiği dostları, yeryüzünde dinine davet ve irşad için görevlendirdiği kullarıdır."
Türkiye'de IQ ortalaması..!
Son yıllarda yapılan uluslararası IQ değerlendirmelerinde ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının IQ ortalaması 89 ile 90 arasında bulunmuştur. Bunun nedeni basittir: Türkiye rahat besleyebileceğinden fazla bir nüfusa sahiptir ve bu nüfus her yıl âdeta patlama şeklinde artmaktadır, Türkiye’de eğitim her düzeyde çok, ama çok fenadır ve giderek daha beter bir hâl almaktadır. Bu eğitim yaratıcılığa değil, ezberciliğe ve biat kültürü oluşturmaya yönelmiştir; okula veya üniversiteye gitmekten maksat öğrenmek değil, diploma kapmaktır.
‘‘ Şimdi herkes Şeyh olmuş, mürid kalmamış ’’
Emîr Külâl’in tekkesinde bazı akşamlar cehrî zikir meclisleri kurulmaktaydı. Sohbetlere iştirâk eden Hoca Bahâeddin, cehrî zikir başlayınca tekkeden çıkar ve zikre iştirâk etmezdi. Bu durum bazı mürîdleri rahatsız etti ve ve dedikodulara sebep oldu. Bu dönemde bir gece Emîr Külâl’in tekkesine gittiğinde sohbete alınmayıp tekkeden çıkarılan
250 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.