Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İyi nedir? —İnsanda güç duygusunu, güç istemini, gücün kendisini yükselten herşey. Kötü nedir? —Zayıflıktan doğan herşey. Mutluluk nedir? —Gücün büyüdüğü duygusu bir engelin aşıldığı duygusu. Doygunluk değil, daha çok güç; genel olarak barış değil, savaş; erdem değil, yetenek (Rönesans tarzı erdem, virtü, moralinsiz erdem). Zayıflar, nasibi kıtlar yıkılıp gitmelidir: bizim insan sevgimizin baş ilkesi. Ve onlara yıkılıp gitsinler diye de yardım edilmelidir. Herhangi bir günahtan daha zararlı olan nedir? Nasibi kıtlara, zayıflara duyulan acımadan doğan eylem — Hristiyanlık. Burada ortaya koyduğum sorun, varlıklar sıralamasında insanlığın yerini ne almalıdır sorunu değildir (—insan bir sondur) : sorun, hangi tip insanın, daha yüksek değerlidir, yaşamaya daha değerdir, geleceği daha sağlamdır diye. yetiştirilmesi gerektiği, istenmesi gerektiği sorunudur.
Evlilik meselesinde seçim hakkı kendilerine verilmemiş olduğundan bir kocanın kabahati yüzünden kadın mahcup kalamaz. Fakat takdire layık bir kocanın kıymetini bilmemek ne kadar alçaklıksa, rezalet ve zevke dalıp, âlemin maskarası olacak hallerde bulunan değersiz ve itibarsız kimseleri sevmek de kendi gönlünü rezil etmekten başka nedir? Bence saygıya layık olan, sevgiye layıktır. İnsanı saygıya layık kılacak şeyler ise rezillikler ve suçlar değildir.
Reklam
İçki ve Kumar
"Sana içki ve kumardan soruyorlar. De ki: 'İkisinde de insanlar için hem büyük bir günah hem de menfaatler vardır. Fakat günahları faydalarından daha büyüktür.' Ayrıca sana, neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: "İhtiyaçtan fazlasını." Allah sizin için ayetleri işte böyle iyice açıklar; umulur ki düşünürsünüz."
"eğer onurlandırmayacaksan bir seçim nedir ki gerçekten? ne olduğunu bilmiyorum - belki bir heves ya da dürtü ama seçim değildir."
Sayfa 349 - ayrıntı yayınlarıKitabı okuyor
Hawking, “hayali zaman”ın varlığını önerirken, kendi uzmanlık alanı olan fizikten felsefeye geçmektedir. Çünkü bu kavram bilimsel gözlem ve deneyden kaynaklanan bir kavram değildir. Benim gibi, bilgide bölünme olmadığını, felsefe ve fizik gibi bilgi alanlarının hepsini gerçekliğe ulaşmak için birleştirmek gerektiğini savunan biri, bir fizikçinin felsefe yapmasını, bir felsefecinin fiziki problemlere girmesi kadar hoş karşılar. Fakat sorun Hawking’in felsefe yapması değil, ne kadar doğru felsefe yaptığıdır. Bu noktada “hayali zaman” kavramının fizik ve felsefe açısından gerçekliğini tartışma aşamasına geliyoruz. Soruyu felsefi ağız ile sorarsak “Hayali zamanın ontolojik gerçekliği nedir?” ana sorumuzdur.
KÜRK MANTOLU MADONNA [ ALINTILAR ]
“ Nedense hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendilerine çektikleri için, alaka ve merhamet göstermek isteriz. “ “ İnsanları, kendi cinslerinden biri
İş Bankası Kültür Yayınları, Maria Puder ve RaifKitabı okudu
Reklam
Tanrı ve İnsanlık, davasını hiçbir şey üzerine kurmaz; yani kendinden başka hiçbir şey üzerine. Keza ben de, tıpkı Tanrı gibi, kendi davamı Kendim üzerine kuruyorum, çünkü Ben diğer herkes için bir hiçim, çünkü Ben kendim için her şeyim, çünkü Ben kendim için biriciğim. Eğer Tanrı ve İnsanlık, sizin ısrarla ileri sürdüğünüz gibi, kendileri için her şeyin içinde her şey olmaya yetecek bir içeriğe sahipse, Ben de bundan daha az bir içeriğe sahip olmadığımı, kendi "boşluğumdan" yakınmayacağımı duyumsuyorum. Ben boşluk anlamında bir Hiç değilim, Ben yaratıcı bir Hiçim ve bir yaratıcı olarak bu Hiçten, her şeyi kendim yaratıyorum. O halde tamamen Bana ait olmayan davalar defolsun gitsin başımdan! Siz davamın en azından "iyi bir dava" olması gerektiğini düşünüyorsunuz değil mi? İyi nedir, kötü nedir? Benim meselem, Ben Kendimim ve Ben de ne iyiyim ne de kötü ... Her ikisinin de Benim için bir anlamı yoktur. Tanrısal şeyler Tanrı'nın meselesidir; insani şeyler ise insanın ... Benim meselem, ne tanrısaldır ne insani; hakikat, iyilik, adalet, özgürlük vs. de değildir, sadece ve sadece Benim olandır ve genel olmayıp, tıpkı benim biricik olduğum gibi, o da biriciktir. Benim için Benden daha önemlisi yoktur!
Kalleşlik nedir?
”Doktor Bey.. Biz Arabız ve Müslümanız elhamdülillah.. Osmanlı Devleti de müslümandır. Dedelerimiz asırlarca bu din kardeşliği için Araplıklarını hatırlamadılar. Osmanlılardan ayrılsalar dinlerini mi kaybederlerdi? Hayır, elbette. Hallerinden memnundular ve ondan hatırlamadılar. Fakat hatırlamamak vazgeçmek değildir. Dediğim gibi onlar memnundular. Çünkü Osmanlılar adil ve kuvvetliydi. Adalet ve kuvvet! Bunların ikisi de bir arada olunca mesele kalmaz. Ama bir başka ırkı veya kavmi elde tutabilmek için bunlardan biri lazımdır. Hem de tam olarak olması lazımdır. Osmanlı Devleti ise uzun zamandır ne adil, ne de kuvvetli. Bir fırsat bekledik; İngilizler refah vaat ettiler. Siz şimdi yalnız aldığımız paraları düşünüp bize hain, hem de din haini gözüyle bakıyorsunuz. Bu ayı büyültüp küçülten, bu milyonlarca yıldızı ve bizi yaratan Allah’a yemin ederim ki, biz hain değiliz, biz yaşamanın, ayakta kalmanın tek yolunu keşfetmiş bulunuyoruz. Allah yanıltmış olmasın!”
Sayfa 64 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Bilim nedir, ne değildir...
§ "Bacon, yöntem anlayışını ilginç bir benzetmeyle ortaya şu şekilde koymuştur: “Bilimadamı ne ağını içinden çekerek ören örümcek gibi, ne de çevreden topladığıyla yetinen karınca gibi davranmalıdır. Bilimadamı topladığını işleyen, düzenleyen bal arısı gibi yapıcı bir etkinlik içinde olmalıdır.” §
Sayfa 49 - Tübitak PDFKitabı okuyacak
Sistemleşmiş, şahane bir felsefi düşünce.
Bir varlık nedir?.. Bir takım yönelimlerin toplamı... Ben bir yönelimden başka bir şey olabilir miyim? Hayır, bende bir sona doğru yol alıyorum. Ya türler?.. Türler de kendilerine özgü ortak bir sonuç olan yönelimlerden başka bir şey değillerdir? Ya hayat?.. Birbiri ardınca gelen etkiler ve tepkiler.. Yaşarken bütün kütlemle etkilenip tepkiler veriyorum... Öldüğümde de moleküllerimle etkilenip tepkiler vereceğim... Yani hiç ölmeyecek miyim? Hayır, şüphesiz ki bu anlamda ne ben ölüyorum, ne de herhangi bir şey... Doğmak, yaşamak ve ölmek, şekil değiştirmekten başka bir şey değildir... Her şeyin başlangıcı olan canlı ve duyarlı moleküle varıncaya kadar doğa da acı çekmeyen ve zevk almayan hiç bir şey yoktur.
Reklam
Harp Akademisi'nde bir subay. Henüz yirmi yaşında. Kendisini, ne olduğunu pek de anlayamadığı birtakım düşünce ve duygulara kaptırmıştır. Küskündür. İsyanlıdır. Neye ve kime karşı? Sorsanız pek de cevap veremez. Bir gün arkadaşlarından biri: - Sen kalk borusunda hiç uyanmıyorsun. Nöbetçi subay karyolanı sarsmadıkça kalkmıyorsun. Nen var senin? diye sordu. - Yatağa girdikten sonra uykuya dalamıyorum. Gözlerim sabahlara kadar açık. Tam uyuyacağım zaman da kalk borusu çalmak üzere. Bir gün asker hocalardan biri sınıfta öğrencilere bir mesele verdi: - Savaş nedir, artık biliyorsunuz, dedi, fakat bir de gerilla vardır. Bu kolay bir şey de değildir. Gerillayı yapmak da bastırmak da güçtür. Sonra bir misal üzerine öğrencileri imtihana çekti. - Osmanlı İmparatorluğunun devlet merkezi İstanbul. Farz ediniz ki şu veya bu sebepten Boğaziçi'nin doğu kıyısı ile İzmit Körfezi arasında halk devlete isyan etmiştir. Şimdi soruyorum: Halk böyle bir isyanı ne için yapabilir? Devlet bu isyanı ordusu ile nasıl bastırabilir? ''Bu suallere en iyi cevabı o uyumayan dalgın çocuk, Mustafa Kemal verdi. Çünkü aklı fikri çok zamandan beri böyle hayallere saplı idi.
Bu uygulama şirketlerde de bir başkan liderliğinde uygulanır bir dizi teknik ve iletişim becerisi gerektirir. İltifat/kompliman ile yüreklendirip cesaretlendirmek Tahtayı iyi kullanmak Gözle etkili iletişim kurmak Çocukları büyük yerine koymak Hızlı not tutmak Çok hızlı bir şekilde ortamdaki her bireyin sorunla ilgili görüşünü tek tek almak. 3 aşamada gerçekleşiyor: Sorun nedir? Sorun ne değildir? Çözüm nedir? Temel prensipler ise her düşünceye saygı her katılıma destek her teklifi kaydetmek %100 ilgi ve 0 yargılama Çözüm sürecinde kesinlikle yargılama yapmıyorsunuz. Tahtayı ikiye böldüm bir tarafına sorun nedir? diye başlatıp altına sıra numaralara ekledim bu numaraların karşısına siz dolduracaksınız dedim.
Acaba özünde iyi biri miydi? Özünde iyi olmak... Aslında ne demektir? Kötü işler yapmayı tercih etmiş birinin "özünde" iyi olduğu nasıl iddia edilebilir? Bir insanın içinde bulunduğu şartlardan dolayı kötü olmaya mecbur edilme ihtimali nedir? Aynı koşullarda sınanmadan onları yargılamak hakkımız mıdır? Kabul edelim ki aslında hiç kimse hiçbir zaman hiçbir koşula "mecbur" değildir. Her zaman seçenekler vardır. Demem o ki "mecbur olmak" bile bir tercihtir.
Ey Allah'ım yer ve gökleri yaratan sensin. Sen; mertebeleri yücelten, bereketleri artıransın. Çeşitli dillerin kelimeleri sana niyaz eder. Her yaratık senden hacet diler. Ey yüce Rabbim! Benim de hacetim; cesedimin çürüyüp yok olduğu, yakınlarımın beni unuttuğu demde beni unutmaman, beni bırakmamandır. Allah'ım sözlerimi duyan sensin.
Rivayet olunur ki, Şeyh Emrem Yunus Hazretleri, Tapduk Yunus'un halifesidir. Tapduk Yûnus Hazretleri'nin gözleri görmezdi ve ümmî idi. Tasavvuf ve bilgisinde devrinde benzeri yoktu. Emrem Yunus önceleri bilgin ve fazilet sahibi idi. Müftülük yapardı. Tevbesine sebep bu idi ki, Tapduk Yunus'un dervişlerinden birine bir fetvâ gerekti.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.