“ Zübükzade mi, ondan yaka silkmeyen mi var ? “
“Azrail bu herifin canını almaya gelse, kendi canını kurtarmak için pabucunun tekini bırakır da kaçar. Böyle bir namussuzun eşi benzeri nerde görülmüş ?”
“Dünya kurulalı, analar böyle bir rezil daha doğurmamıştır.”
“Cenab-ı Mevlam, hikmetinden sual olunmaz, bizim sabrımızı sınamak için, Zübükzade’yi başımıza bela etmiş.”
“Bunların hepsi bilir ki, Zübükzade, tarihlerin yazmadığı bir namussuz.”
“Dünyanın bütün rezilliklerini toplasan, bizim Zübük’ün tırnağı olmaz. Anla gayrı...”
“İnsanın bu kadar ahlaksızı, gerçekten hayatta değil ancak Sheakspeare’ın pislerinde bulunabilir.”
“Destan gibi bir adam. Yalnız kötü bir destan.”
Bre heyri Zübükzade Efendi ! Sen ne adammışsın...
İtiraf ediyorum, kitabın ismini duyduğumda ve kitaba daha yeni başladığım zamanlarda bu kadar keyifle okuyacağımı tahmin etmemiştim. Çok güldüm ama İbraam Efendi’ye mi yoksa ‘avanaklık senetleri’ni kendi elleriyle çıkarıp imzalayan halka mı, bilemedim. Aziz Nesin’in güldürürken düşündürten bir yazar olduğunu ben bu kitap ile öğrendim. Herkesin içerisinde birer zübüklük olduğunu iddia eden yazara burdan selam olsun.
Niye kızıyoruz ki? Gerçekte Zübük her yerde !
Etkileyici bir sonla biten bu güzel kitabı @Tutututuba seçti ,
@oznurrrpinkkk , @onderbsra , @Cadyali , @Mmmmltmmmm biz #okudukbitti
On yüz bin milyon kere tavsiye edilir.