Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vazgeçiş
Zannımca hayatının bir yerinde her insanın kendinden vazgeçtiği bir nokta var, benimki de böyle oldu; artık nerde başlayıp nerde bittiğimi bilmeden, şuursuzca yaşamaktan bıktım. Müsamere buraya kadar.
Sayfa 110 - Madamla Beş DakikaKitabı okudu
Reklam
Ne oldu o düşlere? Nerde o iyimserlik Biz seninle şatolar kurmadık mı bir zaman Şimdi biz o değiliz sanki, hiç o olmamışız, Sanki bir şey var incinen dağılan bozulan.
Arkandan.. .
Nerde öldün bilmem nerde mezarın? Hangi ilde verdin son nefesini Bana yalnız öldü dediler seni Nerde öldün bilmem nerde mezarın? Arkandan döküldü iki damla yaş Maziye karıştın sen de ey kadın Biraz da dillerde dolaşıp adın Arkandan döküldü iki damla yaş
Her Koşulda Okuyor Şu Batılılar:)
Jenny: Jakob neler oldu bir bilsen! Jakob: (okumaya öyle dalmıştır ki) Mac nerde yahu? Jenny: Polis bastı burayı! Jakob: Vay anasını ben de burda okumaya öyle dalmışım ki! Pir dalmışım! Vay anasını! Vay anasını!
Ah kendimi görmediğim yerler, beni nerde, ne vakit görülür edecek, meraktayım. Merakım beklemekten köhnedi, kağşadı, merakın kendisi bir şeye benzemez oldu. Meraklarım, iyiyi beklerken kendisi artık kötüleşen her şeye dönüştü. Beklemek bana, söylemesi hoş değil ama tuhaf ve her taama uymayan bir turşuluk verdi. Kendi kendimin yiyemediğim turşusu oldum. Neyse.
Reklam
Gidelim kardeşim sılaya doğru, Yeter gurbet elde candan usandım, Ne bilen var derdim, ne soran oldu, Aktı göz yaşlarım nemden usandım. Gönül ister yüce dağları aşa, Dünyada ne kaldı gelmemiş başa, Benim gam yükümü yüklesem taşa, Taş da dile gelir senden usandım. Canım kurban olsun mert oğlu merde, Benim emeklerim hiç oldu nerde. Sümmani göç eyle durma bu yerde, Ay yıl hafta değil günden usandım.
Sayfa 141Kitabı okudu
Nerde o denizim benim, lekesiz gökyüzüm Hani o içtikçe susuzluğumu arttıran çeşme Kim götürdü bakışlarımı, ne oldu gözlerime Hani benim ellerim, ayaklarım, saçlarım, yüzüm ...
Sayfa 336 - EverestKitabı okuyor
Öldüm, öldün, öldü, öldük tenimizde tabutumuz bilmiyorum nerde sıla direniyor başım hâlâ
Evet bu dünyanın yuvarlaklıgma akhm yattı. Yuvarlak. .. Yuvarlak oldugundan dönek... Dönek oldugundan CIVlk. .. Yürekli babayigitlerin işi çetin Kamil Bey, işi çok çetin ... Sag olsun, bizim Ari f Bey'e bakarsan, dünyada herkesten kuşku­ lanacaksm, babandan bile ... Peki, o zaman arkadaşlık nerde ka­lır, dostluk ... Ittihatçıhk? Niyazi'ye kızıyor. Söylediklerini duy­ dunuz. Bakarsan, azıcık dogru gibi ... Ama, nice dogru görünen­ ler yanlış çıkmadı mı? Bence insan en çok görünüşe aldanıyor. Dogru sandıgınız yerde yanılıyorsunuz. Sabahtan beri düşünü­ yorum. Bence, ya bu sizin Niyazi, bir başka Zeybek Niyazi'dir ya da bu işin içinde, bir büyük mesele vardır. Mesele dedimse, va­tan millet meselesi... Sabahtan beri düşünüyorum. Kafam kaza­ na döndü. Hayır, olamaz! .. Benim Niyazi kötü oglan degildir, muhterem ... Kötülük, bu çamur dünyada ... Eskiler "Dünyanın ucu uzun .. " demişler. Neden demişler? Işlerin iç yüzü geç anla­ şılıyor da, ondan ... Bugünlere geldimi, ucu büsbütün uzadı, ce­ nabetin ... Uzadı ki yetişmeye ömürler yetmez oldu. Biz işe "Ha düzeldi, ha düzelecek" diye başladıydık.
Reklam
Bir şey arar gibiydim. Yitirilen bulunamayacak şeyleri. Nerde olursam olayım, kiminle olursam olayım, bir yalnızlık yaratığı var içimde. Uyuyor, uyuyor, öldü sanıyorum, bakıyorum, umulmadık bir günde diriliveriyor.
Tefsir ehli, Ebu Hürevre (radıvallahu anh) 'dan bu anlamda bir hadis zikretmiştir: Ebu Cehl, Kureyşe va'd etmiştir: (Eğer Muhanmed'i görürsem mutlaka boynunu koparacağm!) diye. Peygamber (aleyhisselâm) namaz kılmava koyulunca, Ebu Cehl'e haber verdiler. Hemen geldi ve ona yaklaşır yaklaşmaz gerisin geri kaçtı, kendisini iki eliyle korunur bir halde görünce, sebebini sordular. Şu cevabı verdi: Ona yaklaşınca içi ateşle dolu bir hendekle karşı karşıya geldim, nerde ise o hendeğe yuvarlanacaktım. Yeryüzünü kuşatan büyük kanatların sarstığını da gördüm (ödüm patladı) . Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu: İşte onlar meleklerdi, eğer bana kasdetseydi onu paramparça edeceklerdi, her birinin elinde onun vücudundan bir parça olacaktı." Sonra Peygamber (sallallahu alevhi ve sellem) 'e: "(Okumamaktan) sakın! Çünkü insan muhakkak azar." âyeti nazil oldu.
Peki deniz nerede?
Sekiz yıl Anadolu'da dolaştıktan sonra, sonunda İstanbul'a dönüyoruz, diye çoluk çocuk bizi bir sevinç almıştı. Bu anlattığım on yıl önce. İstanbul'a geldik, hiç olmazsa İstanbul'un tadını çıkaralım, deniz kıyısında bir ev tutalım, dedik. Ne mümkün... Deniz kıyısında bulamadık, denize yakın bir yer olsun dedik. O da olmadı...
Nesin yayınlarıKitabı okudu
''Artık romantik hisler ve acılar öldü, gerçek acılardan yana insanlar! Hayır! Romantikler ölmez,his ve acı ölmez! Fakat nerde eski acılar, nerde büyük ihanetler ve büyük sadakatlar?'
Sayfa 24
Atatürk'üm
Bu vatanı bize dar ediyorlar Mavi gözlü Atatürk'üm gel yetiş Münkir münafığı var ediyorlar Mavi gözlü Atatürk'üm gel yetiş Kardeşi kardeşe vurduruyorlar Mazlumun hakkına saldırıyorlar Düşmanları bize güldürüyorlar Mavi gözlü Atatürk'üm gel yetiş Şu güzel yurdumuz ne hâle geldi Vatan genci vatan düşmanı oldu Ey Atam öğüdün nerde kaldı Mavi gözlü Atatürk'üm gel yetiş Evvel birlik düzenimiz var idi Atam sevgi saygı bağı çürüdü Yurdumuzu cellât katil bürüdü Mavi gözlü Atatürk'üm gel yetiş
1.498 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.